TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE SON YENİLİKLER

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE SON YENİLİKLER

Her 100 çiftten yaklaşık 15’inin çocuk sahibi olamadığı Türkiye’de tüp bebeğe ilgi her geçen gün artıyor. Uzmanlar, bir yıl korunmasız ilişkiye rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa tüp bebek öneriyor. Başarıyı artıran ileri tüp bebek uygulamaları, gebelik şansı ‘sıfır’ olan her üç çiftten birini anne-baba yapıyor

Türkiye’de her 100 çiftten 15’i istediği halde çocuk sahibi olamıyor. Ancak tıbbın bugün geldiği nokta, bu durumdaki ailelere düne göre daha fazla çocuk sahibi olma şansı sunuyor. En az üç kez tüp bebek uygulamasına rağmen çocuk sahibi olamayan çiftler, yeni yöntemlerle anne -baba olma şansını yakalayabilir. Yapay rahim, genetik inceleme, sperm büyütme gibi teknikler, “Artık şansınız çok az” denilen her üç çiftten birinde gebelik elde edilmesini sağlıyor. Tüp Bebek ve Genetik Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Semra Kahraman son yenilikleri açıkladı.

Tüp bebek tedavisine ne zaman başvuruluyor?

Çocuğu olmayan çiftlerde diğer tedavi yöntemlerinden cevap alınamadığı zaman tüp bebek tedavisine başvuruluyor. Şiddetli erkek kısırlığı varsa, kadında tüpler tamamen kapalıysa ya da görevini yerine getiremiyorsa ve kadının yaşı ileriyse tüp bebek yöntemi öneriliyor.

Aşılama gibi daha basit tedaviler denenmeden tüp bebeğe geçmek doğru mu?

Zaman kaybetmek istemeyen çiftler, diğer tekniklerin başarı şansı düşük olduğu için bir an önce tüp bebek yöntemini tercih edebiliyor. Ama biz evlilik süresi kısaysa ve gösterilmiş önemli bir neden yoksa daha basit tedavi modellerine başlamalarını öneriyoruz. Eğer tüp bebekte ısrar sürerse yöntemin avantaj ve dezavantajlarını anlatarak tüp bebeğe başlayabiliyoruz.

En çok hangi sorunla tüp bebek başvurusu yapılıyor?

Bizim merkezimizde birinci sırada şiddetli erkek kısırlığı vakaları yer alıyor. Gelen hastaların yüzde 50 -55’ini kısırlık sorunu olan erkekler oluşturuyor. İkinci sırada 38 yaş ve üstünde yumurtalık rezervi azalmış ve bir an önce bebek sahibi olmak isteyen kadınlar var. Üçüncü sırada yumurtlama bozukluğu, şiddetli endometriyozis (rahim içi dokusunun rahim dışında bulunması) hastalığı ve tüp tıkanıklığı olan kadınlar yer alıyor.

Kısırlık oranı kadın ve erkekte nedir?

Hemen hemen aynı. Hatta çok detaylı sperm incelemeleri yapıp erkeği çok iyi değerlendirebiliyorsanız erkekte kısırlık görülme oranının kadına göre biraz daha fazla olduğunu net şekilde ortaya koymak mümkün.

Çocuğu olmayan bir çift ne zaman doktora gitmeli?

Korunmasız bir yıl düzenli cinsel ilişkide bulunmasına rağmen gebelik elde edilemiyorsa doktora gitmek gerekir.

Önce kadın mı erkek mi incelenmeli?

Erkeğe sperm testi yapılmadan kesinlikle kadın araştırılmamalı. Sperm testi erkek kısırlığı hakkında ciddi bilgiler verir. Çok kolay yapılır ve ucuzdur. Kadındaki incelemeler daha geniş kapsamlıdır, bazı testler risk taşıyabilir. Bu nedenle önce erkek araştırılmalı. Çiftlerin değerlendirilmesinde en büyük hata önce kadına bütün testleri yapıp sonra erkeğe yönelmektir. Maalesef halen bu hataların yapıldığını görüyoruz.

Sırayla hangi testler yapılıyor?

İlk sırada sperm testi var. Tercihen üç -dört hafta arayla testi bir kez daha tekrarlamak gerekir. Çünkü erkeğin son zamanlarda geçirdiği ateşli bir hastalık, kullandığı bir ilaç spermleri etkilediği için bir tek testle yetinmemek gerekiyor. İkinci testin sonucunu da aldıktan sonra bir değerlendirme yapıp tanı konulur. Kadını incelemede ilk yaptığımız şey detaylı bir öykü almaktır. Kadının adet düzeninin nasıl olduğunu, ameliyat geçirip geçirmediğini, ilaç kullanıp kullanmadığını, ailesinde kısırlık ve erken menopoz olup olmadığını detaylı olarak sorgularız. Daha sonra ultrason incelemesine geçeriz. Günümüzde kadını değerlendirdiğimiz en önemli yöntem ultrasondur. Çünkü ‘Rahim normal mi?’, ‘Rahimde doğuştan gelen bir bozukluk var mı?’, ‘Bebeğin içinde büyüyeceği boşlukta miyom, yapışıklık, polip var mı?’, ‘Tüplerde sıvı birikiyor mu?’ gibi sorulara yanıt bulabiliriz. En önemlisi kadının yumurtalık kapasitesini bir kez ultrason yaparak değerlendirebiliriz. Tabii ultrason cihazlarının ileri düzey olması ve doktorun tecrübesi çok önemli. Eğer iyi ultrason cihazı kullanabiliyorsanız ileri tekniklere gerek kalmadan birçok sorunun cevabını alabilirsiniz. Ultrasondan sonra kadında adet düzensizliği de yoksa bazı hormon testleri isteriz. Tiroid hormonları, prolaktin hormonu gibi. Eğer bütün bu testler normal çıkarsa kadına bir rahim filmi çekerek ayrıca tüplerinde bir problem olup olmadığını ortaya koyabiliriz. Herhangi bir problemden şüpheleniyorsak laparoskopi ve histeroskopi gibi ileri incelemelere geçeriz. Yani göbekten küçük birkaç delik açarak kamerayla içeri girip rahimi ve yumurtalıkları değerlendiririz. Ya da vajen yoluyla girip ışıklı kamerayla rahim içini görürüz.

Tüp bebekte başarı oranı nedir?

Tüp bebekte başarısızlık sık görülen bir durum. En iyi koşullarda yapılsa bile bir denemede başarı oranı yüzde 50 -60 civarında. Birçok çift gebelik elde edebilmek için birden fazla tedaviye ihtiyaç duyar. En az üç kere tüp bebek deneyip başarısız sonuç alanlarda tekrarlayan başarısızlıktan söz ederiz.

Peki, bu çiftler için umut yok mu?

Bazı ileri uygulamalarla şans artırılabilir. Eğer rahime iyi embriyolar verilmesine rağmen birkaç uygulamada gebelik elde edilmiyorsa önce çiftlerde kromozom testi yapıyoruz. Daha ileri bir problem olup olmadığını ekarte etmek için biraz önce bahsettiğim histeroskopi ve laparoskopi gibi testlerden faydalanabiliyoruz. Normalde tüp bebek yönteminde sperm ve yumurta laboratuvar ortamında bir araya getirilir; elde edilen embriyo ikinci,üçüncü günde rahime nakledilir. Ama tekrarlayan başarısızlıklarda embriyoyu rahim içine koymadan laboratuvar ortamında beş-altı gün büyütüyoruz.

Bunun önemi nedir?

Anne rahmine embriyoları naklettiğimizi varsayalım. Her şey normal gibi görünmesine rağmen birkaç gün sonra embriyonun rahime tutunmuyor. Bu noktada ‘Acaba embriyoların ileriye doğru gidişinde bir problem mi oluyor?’ sorusu gündeme geliyor. İşte, bunu anlayabilmek için embriyoları laboratuvar ortamında büyütüp beşinci-altıncı ’ıncı güne ulaşıp ulaşmadıklarına bakıyoruz. Zaten iyi gelişme göstermeyecek embriyolar kendiliğinden geriliyor. Bunların transfer edilmesini engelliyoruz. Beşinci-altıncı güne ulaşmayı başaran embriyoyu rahime koyuyoruz. Blastosist transferi dediğimiz bu yöntem sayesinde hem tutunma şansı yüksek oluyor hem de arzu edilmeyen çoğul gebelikler engelleniyor.

Bir embriyo neden ikinci günde normal görünürken sonra ileri gidemiyor?

Bunun en önemli sebebi, şiddetli erkek kısırlığı ve spermdeki kötü özelliklerdir. Eğer sperm problem oluşturuyorsa günümüzdeki ileri tekniklerden birini kullanarak iyi sperm seçimi yapmaya çalışıyoruz.

İyi spermler nasıl seçiliyor?

Spermleri mikroskop altında büyüterek seçiyoruz. Bu amaçla kullanılan en yeni teknik, IMSI. Normalde tüp bebek yönteminde spermleri mikroskop altında 200 kez büyüterek seçeriz. Ama IMSI adı verilen yöntemle 6 bin-6 bin 500 kere büyütme şansına sahibiz. Dev bir büyüteç düşünün. Spermi 6 bin kere büyüttüğünüzde sperm başında genetik şifreyi taşıyan bölgedeki bütün bozuklukları görebiliyorsunuz. Dolayısıyla o spermleri değil, daha sağlam olanlarını seçiyorsunuz. Kaliteli spermleri yumurtanın içine koyduğunuzda embriyonun rahimde tutunma şansı artıyor.

Genetik incelemelere ne zaman ihtiyaç duyulur?

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında genetik tanı (PGT) da yapılabilir. Bu yöntemde rahime koymadan önce embriyoların kromozomlarını inceleriz ve rahimde en çok tutunma potansiyeline sahip embriyoyu seçeriz. Böylece hem embriyonun tutunma şansı artıyor hem de gebelik olursa düşük riski azalıyor.

Başka yenilikler var mı?

Bir de embriyoları ilk dört -beş gün, yurt dışından gelen yapay sıvılar içine koyarak büyütüyoruz. Bunun dışında yapay rahim uygulaması var. Bu yöntemde adetin 21’inci günü rahim içinden küçük bir parça alıyoruz. Daha sonra bu dokuyu laboratuvar koşullarında üreterek bir anlamda yapay rahim oluşturuyoruz. Embriyolar bu doku içinde büyütülüyor. Rahim içini taklit eden bu ortamda embriyolar daha iyi büyüyor, tutunma kabiliyeti artıyor.

Birçok yeni yöntem anlattınız. Bunlarla başarı ne kadar artıyor?

Daha önce gebelik oranı sıfır olan bu çiftlerde bahsettiğim uygulamaları devreye koyduğumuzda oranı yüzde 32 -33’e kadar çıkarabiliyoruz. Bu da önemli bir oran. Çünkü böyle gelen her üç vakadan biri bu yeni teknikleri uyguladığınızda gebelik elde ediyor.

Bu yöntemler her merkezde uygulanabiliyor mu?

Hayır. Standart tüp bebek merkezinde bu kadar detaylı işi yapacak bir ekip yok. Bu yöntemler bu konuda eğitim görmüş, derin çalışmalar yapan, çok sayıda elemanla çalışan ileri merkezlerde yapılabilir.

Bunların maliyeti yüksek mi?

Maliyetler merkezden merkeze değişiyor. Bizim merkezimizde klasik tüp bebek uygulamasının üzerine sperm büyütme (IMSI) işlemi ücretsiz olarak yapılıyor. Çünkü mikroskoba takılmış bir sistem için herkesten ayrı ücret almak gerekmiyor. Belki işlem için zaman ayırmak gerekiyor ama malzeme kullanmadığımız için ücret almıyoruz. Yapay rahim uygulaması iki hafta devam eden bir süreç. Fiyatı 550 avro. Embriyoda genetik tanı yapmak çifte 1500 – 2000 dolar gibi bir maliyet getirir. Blastosist yöntemi ek bir maliyet gerektirmez. Biz ondan da ücret almıyoruz. Erkekte menide hiç sperm bulunamıyorsa ve testisten mikrotese yöntemiyle sperm çıkarılacaksa ekstra maliyet 1000 dolar oluyor.

Dondurma tekniğinde gelişme var mı?

Çok hızlı bir dondurma tekniği bulundu. Vitrifikasyon adını verdiğimiz bu teknikle erkeğin spermini, testis dokusunu, kadının yumurtasını, yumurtalık dokusunu başarıyla dondurabiliyoruz. Dondurmanın avantajı şu: Normalde elde ettiğimiz embriyoların sadece iki tanesini rahime koyuyoruz. Eğer kalan iyi kalitedeki embriyoları dondurabilirseniz kadın o denemede gebe kalmazsa bir dahaki uygulamada dondurulan embriyolar çözülüp kullanılır. Böylece bir daha ilaç vermeden, masraf yapmadan dondurduklarımızla anne adayını gebe bırakabiliriz. Eskiden yavaş dondurma teknikleri kullanılıyordu, çok başarılı değildi, çözüldüğünde embriyoların bir kısmı bozulmuş olarak bulunuyordu. Ama embriyolar artık oldukça düşük derecede soğutuluyor. Dolayısıyla çözdürdüğünüzde embriyoları yüzde 100’e yakın sağlıklı ve dondurmadan önceki gibi buluyoruz. Neredeyse taze verilen embriyolar kadar iyi gebelik oranı elde ediyoruz.

Bir çifte kaç kez deneme yapılabilir?

Bütün bu anlattığımız uygulamaları yaparak bir çiftte sekiz kez tüp bebek denemesi yapılabilir. Aslında bunun limiti yok. Kadının yumurtalıkları uygunsa, yaşı gençse sayı artırılabilir. Ama özellikle 43 yaş sonrasında hormonal tedavileri çok yapmak istemiyoruz. Çünkü meme kanseri riski artabiliyor. Bu durumda diyoruz ki, “Sizde gebelik elde edemedik. Bu nedenle artık vazgeçelim.” Fakat 40 yaş altında çiftin yumurtası varsa ve çift bu tedaviyi denemek istiyorsa defalarca denemesine izin veriyoruz.

Tedavi öncesi stresinizi azaltacak öneriler

* Tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olan milyonlarca çift olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Tedavinin başarılı olması için pozitif düşünün.

* Tedavi süresini yalnızca tüp bebekle ilgili doktor görüşmelerine, iğne, tahlil gibi işlemlere ayırmayın. Günlük yaşantınızı sürdürün. En az bir gün önceden ertesi günü nasıl değerlendireceğinizi planlayın. Günlük işlerin dışında keyif alacağınız ve mutlu olacağınız faaliyetler belirleyin.

* Tüp bebek tedavisi gördüğünüzü sadece çok yakın bir dostunuzla paylaşın. Çünkü ebeveynler ve arkadaşların iyi niyetle soru sormaları stresi artırır.

* Tedavi süresince, sizi üzen ve inciten kişilerin yanında bulunmayın. Moralinizi bozacağını düşündüğünüz olaylara dahil olmayın.

* Taşınma, iş değişikliği gibi hayatınızdaki önemli değişiklikleri tedavi sonrasına bırakın.

* Eşinizle tüp bebek tedavisi dışındaki konularda da paylaşımlarınızı artırın.

* Tüp bebek sorunu, tek bir kişinin değil, çiftin problemidir. Kısırlık nedeniyle evliliğinizin diğer alanlarını ihmal etmeyin.

Tedavi aşamasında bunları yapın

* Tedavi sürecinde stres olumsuz bir faktördür. Doktorunuzla ve bir yakınınızla endişelerinizi paylaşın.

* Randevuya yanınızda bir kitap veya dergiyle gidin. Belki bir süre beklemek zorunda kalabilirsiniz.

* Kendinizi biraz şımartmanın bir zararı olmaz. Sevdiğiniz yiyeceklerden tüketebilir, yanınızda bir parça çikolata bulundurabilirsiniz.

* Sorularınızı randevuya gelmeden bir yere yazın. Aldığınız yanıtları ve tedaviyle ilgili söylenenleri not edin.

* Önerilen ilaç tedavisini titizlikle uygulayın.

* İlaçları nasıl kullanılacağınızdan emin değilseniz merkeze ulaşın ve teyit ettirin.

* Tedavi ekibinin bir parçası olduğunuzu unutmayın. Takımdaki herkes rolünü iyi ve doğru oynamalı ki sonuç zafer olsun.

* Beslenmenize ve uykunuza özen gösterin. Sigarayı bırakın. Sigara kısırlığa yol açan faktörlerden biri. Hem yumurta hem de sperm kalitesini olumsuz etkiler.

* Olumlu konsantrasyon ve inanmak başarının ilk adımlarıdır.

* Bütün bu öneriler stresinizin üstesinden gelmeniz için yeterli değilse, çözüm bulmak için profesyonel destek alın.

Bu yazımız: Yapay rahim, Genetik inceleme, Sperm büyütme teknikleri, Tüp bebek tedavisi, Düşük nedenleri, Çocuk sahibi olmak konularını elealmaktadır.

6 Yorum
  1. 25 Haziran 2012
  2. 20 Ocak 2013
  3. 21 Aralık 2013
  4. 28 Aralık 2013
  5. 07 Temmuz 2014
  6. 24 Temmuz 2014

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir