TOKAT İLİ

 Tokat

Tokat ilinde, tarihsel süreç içerisinde meydana gelen olaylar birbiriyle ilişkilendirilerek tarihçe kısmında kısaca anlatılmış; kenti çeşitli yönlerden
etkileyen ve kentte önemli değişikliklere neden olan olaylar ve etkileri ise kırılmalar ve dönemler kısmında ele alınmıştır. Ayrıca, il merkezi ve ilçelerinde
son dönemde yapılan imar planlama çalışmaları kentin planlama tarihi kısmında anlatılmıştır. Kentte var olan tarihi eserlerle ilgili bilgiler, kentin kültürel
geçmişi ve kentteki geleneksel kimliği ortaya koyan etkinlikler ise kültürel, tarihi ve arkeolojik değerler başlığı altında ele alınmıştır.

  Tarihçe

Tokat, Kelkit, Yeşilırmak ve Çekerek nehirleri boyunca kurulan, kalkolitik dönemden başlayarak Hitit, Frig yerleşim alanları içerisinde kalan, M.Ö. 4000-2500
yılları arasında yüksek düzeyde kültür ve sanat yaşamına sahne olmuş önemli bir yerleşim alanıdır. Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Danişment, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerini yaşamış, cumhuriyetin ilanı ile birlikte canlanma ve ilerleme göstermiştir.

Tokat tarihinde yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda ilk yerleşmelerin Kalkolitik döneme (M.Ö. 5000-3000, Bakır Çağı) ait olduğu anlaşılmıştır. Antik
Çağ’da Pontus Galaktikus olarak adlandırılan yörenin tarihi M.Ö. 4000 yıllarına dayanır.

Kalkolitik ve ilk tunç çağlarından sonra Büyük Hitit Devleti’nin doğu federasyonlarına bağlı birçok kentin, Yeşilırmak’ın kolları Kelkit, Tozanlı ve Çekerek
kolu vadileri boyunca kurulması ile başlayan, Pers ve Pontus döneminde doruğa ulaşan derebeylik dönemi, Tokat, Niksar, Zile ve Turhal’da en tipik ve güçlü
şeklini almıştır. Bölgenin yazılı tarihi ise Hitit kayıtlarıyla başlamaktadır.

M.Ö. 1200’lerde başlayan ve Hititlerin yıkılma nedenlerinden biri olan Ege kavimlerinin göç hareketi ile birlikte Frigler, Kapadokya çevresinde yerleşmiş
Muşki oymaklarıyla bir federasyon kurmuşlardır.

M.Ö. VIII. yy’da Frigler topraklarını genişleterek güçlü bir devlet haline gelmişler;  bu dönemde Tokat yöresinin bir bölümü ile Zile yakınlarındaki Maşat
Höyük bu sınırlar içerisinde kalmıştır.  

Bölge, Frigler’den sonra Kimmerler’in hâkimiyetine girmiş, bu devletten sonra İranlı Med Devleti tarafından yönetilmiştir. Bu devletlerin idari yapılarındaki
sorunlar nedeniyle bölgedeki hakimiyetleri kısa sürmüştür.

M.Ö. VI. yy. ortalarından, IV. yy’ın sonuna kadar Tokat ve çevresi Pers egemenliğine girmiştir. Bu dönemin önemli olaylarından biri Tokat’ın ekonomik ve
stratejik önemini gözeten Persler’in, başkentleri Persopolis’ten Ege’de Lidya Krallığının başkenti Sard merkezine kadar uzanan Kral Yolu’nu Tokat’tan geçirmeleri
olmuştur.

M.Ö. 332 Persler’in ekonomik bunalımından faydalanan Makedonya Kralı Büyük İskender, Pers ordularını yenmiş Kapadokya’yla birlikte Tokat’ı da ele geçirmiştir.
Helen kültürünün etkilerinin görüldüğü, 300 yıl süren ve sanat etkinliklerinin zirveye çıktığı bu dönemden sonra Tokat Pers kökenli Mitridates tarafından
kurulan Pontus Devleti’nin yönetimine girmiştir.

M.Ö. 66 yılında Pontus Devleti, Kapadokya Krallığı’nın Roma ile olan ilişkileri nedeniyle Roma Devleti ile çatışmaya girmiş, bu çatışma sonunda yöre ve
çevresi Roma hakimiyetine girmiştir.

M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Tokat ili Bizans egemenliği altına girmiştir. Bu dönemdeki en önemli gelişme Hıristiyan-Bizans
uygarlığının Anadolu’da yayılması, ve yeni bir kültür ve sanat dönemi başlatmış olmasıdır. 1000 yıl kadar süren Bizans egemenliği, Hıristiyanlığı Anadolu’da
himaye etmiş, kurumlaştırmıştır. Tokat ve Niksar, Pontika Kapadokyası’nın piskoposluk merkezleri olmuştur.

VI.,VII. ve VIII. yy’da Sasani ve Arap devletleri Bizans’ın en önemli doğu sorunu olmuş; Tokat ve yöresi zaman zaman İstanbul’un fethine girişen Arap akıncılarının
eline geçmiştir. X. ve XI. yy’ da Türk – Bizans teması Sultan Alparslan’ın 1071 Malazgirt zaferinden sonra Bizans’ın geri çekilmesine kadar sürmüştür.

Büyük Selçuklu dönemi imparatoru Sultan Melik Şah’ın komutanlarından Gümüştekin Ahmet Gazi 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra orduları ile Anadolu’ya gelmiş;
Önce Sivas’ı ve 1095 yılında da Niksar’ı başkent yapmıştır. Daha sonra da Tokat, Zile, Turhal ve Zonusa’yı birliğine katmıştır.

Anadolu Selçuklu devletinden ayrı, bağımsız bir devlet kuran Danişmentoğulları Kayseri ve Malatya’yı alarak güçlenmişler; daha sonra güneye inerek Antakya
Bohemont Prensliğine, Akdeniz’de de Krigya krallığına son vermişlerdir. Danişment oğullarının Tokat yöresindeki egemenliği Selçuklu Sultanı II. Kılıçaslan’a
kadar sürmüştür.

1243 Kösedağ savaşında Moğollar’a yenilen Selçuklular, bu savaştan sonra Moğollara vergi ödeyen bir devlet durumuna düşmüşlerdir. Moğollar tarafından kurulan
İlhanlı Devleti’ne bağlı olarak varlığını sürdüren Anadolu Selçukluları, 1318’de bu devlet tarafından ortadan kaldırılmıştır. Anadolu Selçuklularının yıkılmasından
sonra beylikler döneminde Eretna Beyliğinin yönetimine giren Tokat, XIV. yy. sonunda Osmanlı egemenliğine girmiş, yükselme döneminde bölgenin tarım ve
sanayi merkezlerinden biri olmuştur.

Osmanlı döneminde Tokat’ın adı Dârü’n Nasr olarak değiştirilmiştir. Bundan kısa bir süre sonra Anadolu’ya giren Timur orduları Tokat kalesini kuşatmış,
ancak elde edemediği kentte büyük tahribat yapmıştır. Fetret Devri denilen dönemde Şehzade Çelebi Mehmet’in Amasya ve Tokat yörelerinde ayaklanmaları bastırması,
Osmanlı devletinde yeniden düzeni sağlanması ile Tokat 500 yıl süren Osmanlı birliği içinde yaşamaya devam etmiştir.

1863’te nahiye, 1878’de Mutasarrıflık, 1920’de müstakil Liva olan Tokat, Cumhuriyet’in ilanına kadar kendi kabuğuna çekilmiştir. Cumhuriyet döneminde tarım,
enerji, sulama ve sanayi yatırımlarıyla yeniden canlanan Tokat, son yıllarda yine eski gücü ve önemine kavuşma yolunda büyük atılımlar yapmaktadır.

I. Dünya Savaşı sonlarında Sivas valiliğine bağlı sancak merkezi durumunda olan Tokat ili, bu dönemde Türkler ve azınlık durumunda olan Rum ve Ermenilerle
birlikte yaşamaktadır. Mondros mütarekesinin imzalanmasından sonra Rumların Samsun ve Tokat sınırları içinde bir Pontus Devleti kurma çabaları Karadeniz
Türkleri Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin kurulması ve faaliyete geçmesiyle sonuçsuz kalmıştır.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında başlayan çeşitli ayaklanmalar ise 1920 yılında son bulmuştur.

Tokat’ta Cumhuriyet döneminden sonra yaşanan önemli olaylar ise 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikası’nın hizmete girmesi ve 1938 yılında merkezi Erbaa olan
ve büyük kayıplara neden olan deprem felaketidir. 1938 yılının ardından 1942 yılında da merkezi Erbaa olmak üzere deprem yaşanmış; depremde 374 kişi hayatını
kaybetmiştir.

1958 yılında Tokat’ta DİMES Gıda Sanayi’nin hizmete girmesi, işletmenin bölge ekonomisini canlandıracak önemli bir potansiyel taşıması açısından dikkat
çekicidir.

1966 yılında Almus barajı açılmış ve hidroelektrik santrali devreye girmiştir. Baraj Yeşilırmak üzerinde taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacı ile inşa
edilmiştir. 

1982 yılında Tokat Ziraat Fakültesi kurulmuş ve Cumhuriyet Üniversitesine bağlanmıştır. Aynı yıl ilde 19 Mayıs Üniversitesine bağlı Yabancı Diller Yüksek
Okulu hizmet vermeye başlamıştır.

 Kırılmalar ve Dönemler

İl topraklarının yapısı tarım yapmaya elverişlidir. 1930 yılında devletin tarımı ve bu bölge için şeker pancarı üretimini desteklemesi, burada bir şeker
fabrikasının açılmasını sağlamıştır. 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikası’nın açılması ile yöre ekonomisi canlanmış, önemli bir istihdam ve işgücü potansiyeli
ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bu fabrikanın açılması Karadeniz Bölgesinde teknik tarımın erken bir tarihte başlamasını sağlamıştır. Fabrika günümüzde de bölge
ekonomisi açısından önemli bir yer teşkil etmektedir.

1938–1942 yıllarında bölgede meydana gelen depremlerde toplam 751 kişi hayatını kaybetmiştir. İlde yakın tarihlerde yaşanan deprem felaketi yapılı çevreyi
etkilediği gibi o dönemdeki yatırım ve gelişmeleri de olumsuz etkilemiştir.

1950–1970 yılları arasında Tokat ilinde kentin tarihini etkileyebilecek ve dönüm noktası olarak değerlendirilebilecek olaylar yaşanmamıştır. Bu dönemde
ülke genelini etkileyen ekonomiye katılımdaki gerileme, Tokat’ta da etkili olmuştur. Bu yıllarda yaşanan sanayileşme ve tarımsal yapıdaki değişim süreçlerine
paralel olarak çalışanların tarımdan sanayiye kaymasıyla tarımda yoğunlaşan yardımcı aile bireylerinin oranında önemli bir azalma olmuştur.

1970–80 yılları arasında gübre ve modern tarım araçlarının kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu dönemde il kalkınması öncelikli iller arasında yer almasına rağmen
özel sektör buraya yatırım yapmamış, yapılan yatırımların devamı gelmemiştir. 1960–1965 yıllarında il merkezinde inşaat sektörü gelişim göstermiştir.

1980 sonrası ekonomik anlamda meydana gelmiş önemli olaylardan biri 1985 yılında Tekel Sigara Fabrikası’nın açılmasıdır. Bu dönemde fabrikanın açılışı dışında
yörede ticaret ve sanayi açısından önemli gelişmeler olmamış, bu nedenle ülkenin en geri kalmış illerinden biri olmuştur.

1992 yılında kurulan Gaziosmanpaşa Üniversitesi ise önemli bir genç nüfüs potansiyelini de beraberinde getirmiştir. Fen-Edebiyat Fakültesi, Niksar Meslek
Yüksek Okulu, Tokat Meslek Yüksek Okulu, Zile Meslek Yüksek Okulu,  Erbaa Fen Bilimleri Enstitüsü ile Sosyal Bilimler Enstitülerinden oluşan Gaziosmanpaşa
Üniversitesi il merkezinde olduğu gibi kampusleri ile ilçelerde de ekomomik ve toplumsal anlamda önemli bir değişimi beraberinde getirmiştir. 2005-2006
eğitim ve öğretim dönemi itibariyle yaklaşık öğrenci sayısı 12.000, akademik personel sayısı 608, idari personel sayısı ise 515 dir.  

 Planlama Tarihi

Tokat ilinde geçmişten günümüze kadar yapılmış planlama çalışmaları bu kısımda değerlendirilecektir. İldeki tüm ilçelerde çeşitli dönemlerde planlama çalışmaları
yapılmıştır. Belde belediyelerinin çoğunluğunun da imar planı bulunmaktadır. İl bütününe yönelik olarak hazırlanmış planlama çalışmalarına rastlanılmamıştır.
Geçmiş yıllara ait merkezi yönetim veya yerel yönetim tarafından yapılmış ya da yaptırılmış üst ölçekli bir başka geniş kapsamlı planlama çalışmasına da
araştırmalar kapsamında rastlanamıştır.

İlde bulunan; Merkez Kemalpaşa, Almuş Cihet, Başçiftlik Karacaören, Erbaa Kocak, Üzümlü beldeleri, Niksar ilçe merkezi, Gökçeli, Günebakan, Gürçeşme, Kuyucak,
Yolkonak beldeleri, Pazar ilçe merkezi, Dereköy beldesi, Reşadiye Demircili, Sulusaray Dutluca, Turhal ve Zile ilçe merkezlerine ait nazım imar planları
ile; Merkez Avlunlar ve Kemalpaşa beldeleri, Almuş, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Zile ilçe merkezleri, Almuş Akarçay, Çevreli, Cihet
beldeleri, Artova Çelikli, Başçiflik Karacaören, Erbaa Akça, Değirmenli, Gökal, Karakaya, Kocak, Üzümlü beldeleri, Niksar Gökçeli, Günebakan, Gürçeşme,
Yolkonak beldeleri, Pazar Dereköy, Üzümören beldeleri, Reşadiye Baydarso, Bereketli, Hasanşeyh beldeleri, Sulusaray Dutluca, Turhal Şenyurt, Zile Evrenköy,
Güzelbeyli, Yıldıztepe beldelerine ait uygulama imar planları ve Başçiftlik ilçe merkezine ait 1/2000 ölçekli imar planları bulunmaktadır.

 Kültürel, Tarihi ve Arkeolojik Değerler

Süreç içerisinde Tokat ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu yöre ile ilgili ilk yazılı bilgilere Hitit kaynaklarında rastlanmıştır. Günümüzde
Maşat Höyük’te Hitit arşivlerinden biri bulunmuştur. Kentte antik döneme ait bir katman bulunmazken, Helenistik dönem ve Roma dönemi yapılarına rastlanmıştır.
Tokat ili Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde önemli ticaret merkezlerinden biri olduğundan burada kervansaraylara ve hanlara rastlanmaktadır.

 Sit Alanları

İl sınırları içinde tescillenmiş tarihi ve arkeolojik sit alanı bulunmamaktadır.

 Tarihi Eserler

Kaleler

Tokat Kalesi: Merkez ilçededir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen yapının Osmanlılara ait olduğu düşünülmektedir. Bu kalenin içinde cephanelik, yiyecek
ambarları, su sarnıçları ve asker barınakları bulunmaktadır.

Camiler

Garipler Camisi: Tokat’ın Pazarcık ilçesinde yer alan ve yörenin en eski camisi olarak bilinen yapının Danişment Devleti tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.

Sefer Meşe ve Alaca Mescitleri: Merkez ilçede bulunmaktadırlar. XIV. yy. dönemine ait yapılardır. Alaca Mescit 1505 yılında onarılmıştır.

Hamza Bey Camisi: Merkez ilçededir. Moloz taştan yapılmış cami, kubbeli ana mekân ve yanlarda tonozlu bölümlerden oluşmuştur. Caminin XV. yy’da yapıldığı
tahmin edilmektedir.

Meydan Camisi: Merkez ilçededir. II. Bayezid’in annesi Gülbahar Hatun için yaptırılan cami, 1939 ve 1943 depremlerinde zarar görmüştür.

Behzat Camisi: Merkez ilçe, Behzad caddesinde yer alan cami 1535 yılında Hoca Behzat tarafından yaptırılmıştır. 1939 yılındaki depremde zarar gören yapı
Vakıflar müdürlüğünce onarılmıştır. Kare planlı olan yapıya II. Abdülhamit döneminde bazı eklentiler yapılmıştır.

Ali Paşa Camisi: Merkez ilçededir. XVI. yy’da yapılmış olan cami, kare planlı olarak kesme taştan yapılmıştır. XVI. yy’ın karakteristik mimari motiflerini
taşımaktadır.

Ulu Camii: Merkez ilçededir. 1679 yılında yapılan camii dikdörtgen yapılı ve basit bir mimariye sahiptir.

Yağıbasan Medresesi: Merkez ilçededir. XII. yy’da Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılan medrese ayrıca Çukur medrese olarak da bilinmektedir. 1248’de
Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından onartılmış olan medrese moloz taştan yapılmış, tek katlı özel bir yapıdır.

Ulu Cami: Niksar ilçesinde bulunan cami,  XII. yy’a ait olan cami mimari yapısı dolayısıyla önemlidir.

Köprüler

Tokat Köprüsü: Kentin girişinde bulunan köprü Yeşilırmak üzerindedir. 1250’de yontma taştan yapılmıştır.

Özellikli Yapılar

Pervane Darüşşifası
[2]
: Merkez ilçe, Meydan mahallesinde yer alan yapı, Gök medrese olarak bilinmektedir. 1811 yılına kadar işlevini koruyan yapı 1926 yılında onarılıp müzeye
çevrilmiş ve halka açılmıştır. İki katlı, iki eyvanlı, revaklı, avlulu bir yapısı vardır ve odacıklar revaklar arasındadır.

Hatuniye Medresesi: Merkez ilçededir. Meydan cami yanındaki medrese oldukça yıkık durumdadır. 1485 yılında Gülbahar Hatun adına yaptırılmıştır.

Taşhan: Merkez ilçededir. Gazi Osman Paşa caddesinde olan hanın yapım yılı 1631’dir. Kervansaray olarak yapılmış olup açık avlulu kemerli bölümlerle çevrili
ve iki katlıdır.

Pervane Hamamı: Merkez ilçededir. Kabe-i Mescit mahallesinde yer alan hamam, darüşşifa ile aynı dönemde yapılmıştır.

Mustafa Hamamı: Merkez ilçededir. Pervane hamamıyla aynı mimari özelliklere sahip olan yapı, Sulu sokakta yer almaktadır.

Yörgüç Paşa Hamamı: Merkez ilçededir. 1430 yılında inşa edilmiş olan yapı, Sulu sokakta yer almaktadır ve 1946 da onarılmıştır.

Ali Paşa Hamamı: Merkez ilçededir. 1572 yılında yapılmış olan hamam 1966’da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılarak işletmeye açılmıştır.

Saat Kulesi: Merkez ilçe, Behzat Mahallesinde bulunan kule 1902’de II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı nedeniyle yaptırılmıştır.

Atatürk Anıtı: Merkez ilçededir. 1935 yılında Nusret Suman tarafından yapılan heykel, 3,5 m boyundadır.

Yağbasan Medresesi: Niksar ilçesindeki medresenin XII. yy’da da yapıldığı tahmin edilmektedir. Oldukça yıkık olan medresede yer yer Niksar kalesinin surları
kullanılmıştır.

Kırk Kızlar Kümbeti: Niksar ilçesinde bulunan yapının, XII. yy’da yapıldığı sanılmaktadır. Türbe özenli tuğla işçiliği, pencere ve kapı alınlıklarındaki
işçilik dolayısıyla önem taşımaktadır.

 Sonuç

M.Ö. 4000 yıllarına dayanan yörenin tarihi geçmişi birçok medeniyetin burayı yurt edinmesi ile toplumsal, ekonomik ve tarihsel açıdan zenginleşmiştir. Farklı
medeniyetlere ev sahipliği yapan Tokat ilinde bu nedenle geçmişten günümüze kalan pek çok tarihi yapı bulunmaktadır.  

Yöre topraklarının tarıma elverişli olması dolayısıyla Cumhuriyet döneminde tarımsal faaliyetler önem kazanmıştır. 60’lı yıllarda ülke genelinde görülen
kentleşme hareketlerinden Tokat da etkilenmiş, bu dönemde ilçe merkezinde inşaat sektöründe canlanma görülmüştür. 70’li yıllarda il kalkınması öncelikli
iller arasında yer almışsa da 1980 yıllarda tarihinin en sönük dönemlerini yaşamıştır. Tokat ili tarımsal potansiyeli ve verimliliği, Cumhuriyet dönemi
ile birlikte özellikle teknolojik tarımdaki tecrübesi ile öne çıkma potansiyeli taşımasına karşın özellikle özel sermaye tarafından yeterli ilgiyi toplayamamıştır.

1 Cevap
  1. 24 Nisan 2010

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir