OYUN VE ÇOCUK

OYUN            

Oyun çocuğun çevresini tanımasına, anlamasına, bir şeyler öğrenmesine, öğrendiği bilgi ve becerileri pekiştirmesine yarayan önemli ve gerekli bir faaliyettir.

Oyun,  kendiliğinden şekillenen, çocuğun öğrenmesine, yaratıcılığını geliştirmesine ve enerjisini boşaltabilmesine yarayan keyifli bir etkinliktir.

 Bir
faaliyetin oyun olabilmesi için çocuğun oyunu kendisinin başlatması, istemesi, kurallarını kabul etmesi ve eğlenmesi gereklidir. Oyun çocuğun olmazsa olmazıdır!
                         ÇOCUKLAR İÇİN OYUN OYNAMANIN ÖNEMİ

v     Çocuklar oyun oynarken mutlu, hevesli ve dikkatlidirler.

v     Oyun sürecinde hata yapsalar bile düzeltme şansına sahip olduklarının farkında olan çocuklar, hata yapmaktan dolayı korku yaşamazlar bu yüzden  çocuklar
rahattırlar,

v     Çocuklar, oyun oynarken çevresi ve dünya hakkında pek çok bilgi ve beceri öğrenirler.

v     Çocuk oyun oynarken çevresindeki pek çok kişiyi taklit eder. Bu da onlara yaşam tecrübesini arttırmak için olanak sağlar.

v     Çocuklar, oyun yoluyla üzüntü ve sıkıntılarından kurtulurlar.

v     Çocuklar, farklı özellikteki nesnelerle oynarken kavramları, sayıları ve buna benzer pek çok bilişsel yeteneğini geliştirme imkanı bulur.

v     Oyun yoluyla çocuk, bir toplum içinde yaşamanın kurallarını, paylaşmayı, yardımlaşmayı, saygı göstermeyi öğrenir.

v     Çocuğa kendini rahat ve huzurlu olabileceği bir oyun ortamı hazırlamak önemlidir. Böyle bir ortamda çocuk yaş özelliklerine göre bazen bir arkadaşıyla,
bazen büyükleriyle, bazen de tek başına oynamayı tercih eder.

v     Oyun yoluyla fiziksel, zihinsel, bilişsel, sosyal ve dil gelişimleri hızlanır.

v     Oyun, çocuğun kendi kişiliğini ortaya koymasında ve bazı olumlu özellikleri kazanmasında da yararlıdır. Özellikle doğru davranışların pekişmesi oyun
yoluyla daha kolay sağlanabilir.

v     Olumlu kişilik özellikleri, uygun oyun ortamında artar ve pekişir.

v     Oyuna uyum sağlayamayan, kurallara uyma zorluğu yaşayan, aceleci ve sabırsız çocuklar oyundan dışlanabilir. Dolayısıyla çocuğun oyuna kabul edilmesi,
olumsuz kişilik özelliklerini azaltmasıyla olur.

v     Birçok çocuk oyun sayesinde kendini karşısındakinin yerine koyarak düşünme (empati yapma), başkalarına saygı gösterme, karşılıklı diyaloglarda kendi
sorumluluğunu fark etme, sabırlı olma, kurallara uyma, stresle baş etme becerisi kazanır. 

v     Çocuk, zaman zaman oyun içinde arkadaşları ile tartışabilir, böyle durumlarda sorunlarını nasıl çözebileceğini öğrenir. Kimi zaman oyunun lideri,
kimi zamansa oyundan dışlanan kişi olabilir. Yaşadığı minik sorunları çözebilmeyi yine oyun yoluyla edindiği tecrübelerle kazanır.

v     Oyun, çocukların kişilik gelişimini olumlu yönde pekiştirir.  

ANNE-BABA-ÇOCUK İLŞKİSİNDE OYUNUN YERİ

‘Oyun’ çocuğun dünyasında kendini ifade etmesi, yaratıcı becerilerini geliştirmesi ve iyi vakit geçirmesi kadar, anne-baba ilişkisindeki pek çok çatışmayı
çözmek ve bir uzlaşma ortamı yaratmak için en önemli alanlardan biridir.

Ø      Anne-babanın çocuğuyla ilişkisinin önemli bir kısmı oyun aracılığı ile gerçekleşir.

Ø      Oyun oynayarak anne-babalar başka türlü hiçbir yolla olamayacağı kadar çocuklarına yaklaşabilirler ve onları keşfetme fırsatı yakalarlar.

Ø      Anne-babalar çocuklarıyla oyun oynarken hem onlarla güzel vakit geçirmek hem de onlara bir şeyler öğretmek amacı güder. Özellikle çocuklarıyla paylaşacak
vakti kısıtlı olanlar, gün içinde onlara vermek isteyip de veremediği ‘her şeyi’ birlikte oynadığı oyuna sığdırmaya çalışır.

Ø      Anne-babanın çocuğuyla ilişkisinin önemli bir kısmı oyun aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bu yüzden çocuğuyla ilişkisini daha olumlu bir hale getirmek
isteyen anne-baba ilk önce çocuğuyla oynadığı oyunu olumlu bir hale getirmelidir.  

OYUN SINIFLAMALARI

Oyun, farklı yaş dönemlerine göre değişiklik gösterir. 2 yaşından sonra çocuklar yaşantılarının farklı yönlerini yansıtan dramatik oyunlara yönelirler.
Çocukların oyun dönemlerini şöyle sıralayabiliriz.

1.      Tek başına oyun: Başlangıçta çocuklar için mümkün olan tek oyundur. Bu oyun biçiminde çocuklar arkadaşları ile birlikte oynama girişiminde bulunmazlar.

2.      Başka bir oyunu izleme: Tek başına oyun evresinden sonra gelir. Bu evrede çocuklar, diğer çocuklarla ilişki kurmadan sadece onların oyun oynamasını
izler.

3.      Paralel oyun: Aynı oyun malzemesini kullanan çocukların yan yana oynamalarına karşın faaliyetlerini bağımsız sürdürmeleridir.

4.      İşbirliğine dayalı kurallı oyun: İşbirliğine dayalı kurallı oyunda amaç; topluca organize olmak, belirli bir sonuca ulaşmaktır. (Ana-baba çocuk
H. Yavuzer 1997).

ÇOCUKLAR YAŞLARINA GÖRE OYNADIKLARI OYUN TÜRLERİ

0-3 Yaş Arası :

·        Çocuklar 0-2 yaş arasında ses, şekil ve renklere duyarlıdır.

·        Yatağın üzerine asılabilen, sallandıkça ses çıkaran renkli objeler ve çıngıraklara çocuk büyük ilgi gösterir.

·        Çocuklar oturmaya başladığı dönemde eline geçen her nesneyi ağzına götürür, yürümeye başladığında eline geçen şeyleri yere atmaktan zevk alır.

·        Zıplayan ve yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar, renkli toplara büyük ilgi gösterir.

·        Oyuncakları ile tek başına oynarlar.Yanında başka bir çocuk olsa bile onunla ilgilenmez oyunlarına devam ederler.

·        0-2 yaş tek başına oyunun oynandığı dönemdir.

·        Çocuklar 2 yaşından itibaren arkadaşlar ile fazla iletişime girmeseler bile arkadaşları ile yan yana oynamaya başlarlar.

·        Çocuklar 2-3 yaşlarında hayali oyunlar oynamaya; çevresinde gördüğü insanları ve olayları taklit etmeye başlarlar. Oyunlarında anne, baba olur,
bebeğini besler.

·        Çocuk, oyunda hayvanlarla konuşur sopayı at , bir kapağı direksiyon olarak kullanır.

·         Çocuk tahta blokları yan yana ya da üst üste koyarak şekiller yapabilir.Basit yap-boz oyunu oynayabilir.  

4-6 Yaş Arası:

·        Çocuklar bu dönemde bedensel hareketlerinin gelişmesiyle top oynama, koşma, atlama, tırmanma, gibi oyunlardan hoşlanır. Üç tekerlekli bisiklete
binebilir.

·        Çocuklar bu dönemde de yaşantısında gözlediği olayları ve kişileri canlandırır. Oyunlar bu yaşlarda daha karmaşıklaştığı için oyunlarda aldığı
roller daha farklı olur. Örneğin kimi zaman anne-baba, kimi zaman doktor, manav, asker, polis, berber, simitçi olur.

·        Çocuk el kaslarının gelişmesini sağlayacak kesme-yapıştırma, çizimler yapma ve resim boyamayı sever. Tahta bloklar, yap-boz oyunları oynayabilirler.
·        Bu dönemde kız ve erkek çocuklarının oyunları farklıdır. Kızlar bebeklerle ve evcilik oyunu oynamaktan hoşlanırken, erkekler tabanca, tüfek gibi
oyuncakların kullanıldığı savaş oyunları ile araba ile oynamayı tercih ederler.  

7-9 Yaş Arası:

·        Çocukların okula başlamaları ile oynadıkları oyunlarda değişiklik görülür.

·        Kurallı oyunların oynanmaya başladığı dönemdir. Örneğin seksek, ip atlama, saklambaç, basketbol, futbol, dama, satranç, tombala, kızmabirader gibi
kurallı oyunlar oynarlar.

·        Çocuklar bu dönemde sessiz sinema oyunları, yap-boz oyunları, mekannik oyuncaklarla ve maketlerle de oynarlar.

·        Erkekler daha çok takım oyunlarından ve yarışmalardan hoşlanırken, kızlar da yakın arkadaşlıklar kurarak birlikte seksek, ip atlama v.b. oyunlar
oynarlar.

OYUN OYNAMASI İÇİN ÇOCUĞU DESTEKLEME YOLLARI

·        Çocuğun oyun oynamasını sağlayacak ortamlar düzenleyin!

·        Çocuğu açık havada ve yaşıtları ile oynamasını desteklemek parklara götürün, arkadaşları ile oynayabileceği ortamlar hazırlayın!

·        Oyun oynarken çocuğun rahat hareket etmesi ve üzeri kirlenince kızmamak için uygun kıyafetler giydirin!

·        Çocuğun oynadığı oyunun süreci hakkında konuşarak yaratıcılığı, dil gelişimi, kendini ifade etme becerisini destekleyin!

·        Çocuğun oynadığı oyunu olumlu pekiştirerek, sorular sorarak onu destekleyin!

·        Çocuğunuz oyun oynarken negatif bir davranış sergilediğinde görmezden gelin!

·        Çocuğa  hayal gücünü ve yaratıcılığını  zenginleştiren oyuncaklar alın!

·        Her gün düzenli olarak (15-20 dakika ) sadece çocukla oyun oynayın. Ancak, oyunun kurallarını onun koymasına izin verin!

·        Oynadığı oyunlara, çocuğu olumsuz eleştirmeden katılın!

·        Çocuğunuz oyun oynarken ortaya koyduğu ürüne değil, neler yaşadığı, nasıl zaman geçirdiği ve neler öğrendiğine bakın!

·        Çocuğunuzun yaptıklarını gördüğünüzü ve bunlarla ilgilendiğinizi ona belirtin. ‘Arabanı çok dikkatli kullanıyorsun’ gibi.

·        Onun yaptıklarından ya da söylediklerinden hoşunuza gidenleri sözel olarak ödüllendirin.‘Yaptığın kuleler çok hoşuma gitti’ ya da sadece ‘Aferin!’
diyerek ödüllendirebilirsiniz.

·        Olumlu mesaj veren oyunlar oynayın!

OYUNCAK SEÇİMİ           

Çocukların ruh ve beden sağlığı açısından, oyun ve oyuncak çok önemli bir yer tutuyor. Oyun ortamının hazırlanması kadar oyuncak seçimi de önemlidir. Çocukların
ilk üç yaşı zeka gelişimi açısından çok önemlidir. Oyuncaklar, sadece çocukları oyalamakla kalmayıp onların zihin gelişiminin en büyük destekçisidir. Çocuklar
yaşlarına uygun oyuncakları ile oynarken problemleri çözmesini öğrenir, kendi bedenlerini daha iyi tanır, üreticiliklerini geliştirir, liderlik yeteneklerini
kazanırlar. Okul öncesi eğitim kurumlarında oyuncak seçilirken yaş gurubu özelliklerine, eğitici olmasına özellikle dikkat edilir.

ANNE BABALARIN  OYUNCAK SEÇİMİNDE DİKKAT ETMESİ  GEREKEN NOKTALAR;

·        Anne-babalar çocuğun yaşına uygun oyuncaklar almalıdır.

Okul öncesi dönemdeki çocuklara oda setleri, mutfak setleri, doktor muayene aletleri, tahta bloklar, kova tırmık, kürek , resim defteri, boya kalemleri,
oyun hamuru, yaşına uygun lego ve yap-boz alabilirsiniz.

·        Oyuncakların yüzeyleri düzgün ve kolay temizlenebilir olmalı; çocuklar için zararlı olabilecek kimyasal maddelerle (boya, vernik, kaplama gibi)
kaplı olmamasına dikkat etmelisiniz!

·        Çocukların yumuşak oyuncaklardan çok hoşlandıklarını sarılma ihtiyaçlarını karşıladıklarını unutmayıp evde ayıcıklar, köpekçikler için yer ayırabilirsiniz.

·        Oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetilmemelidir. Yani kız çocuklarına hep bebek, erkek çocuklarına ise araba almak gibi. Çünkü her çocuk değişik
oyuncaklarla oynayarak farklı deneyimler kazanır.

·        Sağlam ve dayanıklı oyuncaklar almaya özen göstermek gerekir. Özellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklara kolayca kopabilecek, (küçük göz, parça, düğmeleri
olan) parçaları olan oyuncaklar alırken dikkatli seçim yapmalısınız.

·        Alınacak olan oyuncağın çocuğa zarar verebilecek türde (keskin, sivri uçlu) olmamasına özen göstermelisiniz.

·        Çocuğunuza aldığınız oyuncak, çocuğun işitme fonksiyonlarını bozacak yükseklikte ses ve gürültü üretmemelidir.

·        Farklı tür oyuncaklar almaya özen göstermek gerekir.

·        Pahalı ve elektronik oyuncaklardan ziyade çocuğun yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştirici oyuncaklar almalısınız.

·        Oyuncağı çocukla birlikte, onun seçmesine izin vererek almalısınız.

·        Çocuklarla birlikte oyuncaklar üretebilirsiniz çocuğun kendisinin yaptığı oyuncak daha çok hoşuna gider ve onunla daha uzun oynayarak zevk alır.

·        Özellikle 6 yaşından sonra çocukları yaşlarına uygun sportif faaliyetlere yönlendirmeniz onların fiziksel, zihinsel, sosyal gelişimlerini desteklemeniz
açısından oldukça faydalı olur.

·        Evinizde çocuğunuzun oyuncaklarını açık raflarda saklayın. Kutu, sandık gibi kapalı, çocuğunuzun içine girip kalabileceği yerler tehlikeli olabilir. 

Günümüzde büyük kentlerde, çocukların oyun ortamlarının ve oyun oynama biçimlerinin değişikliğe uğradığını gözlemliyoruz. Çalışan annelerin artması, çocukların
sağlıklı oynayabileceği mekanların azlığı, çocuk kaçırma olaylarının fazlalaşması, okula başlama ile birlikte ailelerin yüksek akademik beceri beklentisi
gibi nedenlerle,  çocukların sokağa çıkma, arkadaşlarıyla grup oyunları oynamasını kısıtlamakta hatta sıfırlamaktadır. Bunun yerine çocukların bilgisayar
ve televizyona yönelmesine neden olarak çocukların oyunun zengin içeriğinden ve faydalarından yararlanmasını engellemektedir. Çocuk oyunlarında grupça
oynanan oyunlardan ve sosyalleşmenin azalmasından bireysel yapılan faaliyetlere doğru bir değişim söz konusudur.

ÇOCUĞUN GELİŞİMİNDE TELEVİZYONUN  ETKİLERİ

·        Televizyon çocukların ilk aylarından beri ilgisini çeken bir araçtır. Birkaç aylık bebekler bile bu renkli, hareketli, ve sesli görüntüyle yakından
ilgilenip görme alanları içinde takip edebilirler.

·         Televizyonda ses ve görüntü birlikte verildiği için çocuklar çok daha kolay etkilenirler.

·        Özellikle daha rahat yemek yedirebilmek amacıyla televizyon karşısına oturmak için teşvik edilen çocuklarda okul yıllarında da sürdürecekleri şekilde
televizyon izleme alışkanlığı gelişir.

·        Uzmanlar televizyondaki saldırganlık içeren görüntülerin, izleyen insanlar üzerindeki olumsuz etkilerine  dikkat çekmektedirler.(Slaby ve diğerleri,
1995; Türkoğlu, 1993; Yörükoğlu, 1986)

·        Kontrolsüz şekilde televizyon izleyen çocukların yorum yapma, muhakeme etme yetenekleri olumsuz etkilenmektedir. Çünkü televizyon izlemek tek yönlü
pasif bir etkinliktir.

·        Fazla televizyon izleyen çocuk sadece bilgi almaya alışır ve etkileşime girmez.

·        2 yaşlarında çocuklar televizyon karşısında ancak 1 saat kadar kısa çizgi filmler ve eğitimsel içerikli programlar izleyebilir.

·         Çocuğun, gelişiminin ilk 3 yılında olması gerektiğinden fazla televizyon izlemesi konuşmada gecikme ve dış dünyayla iletişimde sorunlar yaşamasına
neden olabilir.

·        Çocuklar, okul öncesi dönemde 1 saat kadar çizgi filmler, çocuk filmleri ve eğitimsel programları izleyebilirler. Öğrenmenin en yoğun olduğu dönem
olduğu için çocuğun zamanını televizyonla doldurmamak gerekir.

·        Okul çağındaki çocuklar okul ve günlük ihtiyaçlarının karşılanması dışında kalan zamanlarının en fazla dörtte biri kadar televizyon izlemelidirler.
Çünkü çocuğun oyuna, paylaşıma ve hobilerini geliştirmek için de zamana ihtiyacı vardır.

·        Çocukla sohbet etmek, oyun oynamak ve hobiler için zaman ayrıldığında çocuklar televizyon izlemekten ziyade anne-babayla zaman geçirmek isterler.

·        Televizyonun aile içi iletişimi  olumsuz yönde etkileyerek, ailedeki bireyler arası  ilişkileri zedelediği kabul edilen genel bir görüştür. 

Saatle sınırlandırmak koşuluyla ! Tv İzlemenin Yararları 

·        Eğitimsel içerikli programlar özellikle çevresel koşulları yetersiz olan çocuklar için faydalı olabilir.

·         Çocukların gerçek hayatta karşılaşma fırsatı bulamadıkları doğa ve çevre ile ilgili programları izlemesi ( doğa belgeselleri) okul bilgisini görsel
olarak destekler.

·         Teşvik edici ve merak uyandırıcı olabilir.

·        Televizyonun olumlu etkileri ancak sınırlı ve seçilmiş programlarların izlenmesiyle sağlanabilir.

·        İzlediği programları hakkında konuşarak, açıklama yaparak, duyduğu sözcükleri açıklayarak  tv yoluyla öğrenme gerçekleştirmek mümkün olabilir.Yine
de;

TELEİZYON. NE ARKADAŞIN, NE OYUNUN, NE DE KİTABIN YERİNİ ALABİLİR. (Oktay,1995)

TELEVİZYONUN OUMSUZ ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN ANNE BABALARA ÖNERİLER

·        Televizyon izlemeleri konusunda tavrınız net olsun. Çocukların uzun süre ve her programı izlemelerinden ziyade sizin seçtiğiniz ve belirlediğiniz
saatler içinde TV izlemelerini sağlayın.

·        Örnek olun. Sizde tv izleme saatlerinizde seçici olur ve evde geçirdiğiniz saatlerde sohbet etmeye, okumaya vakit ayırırsanız çocuğunuzda sizi
örnek alacaktır.  Televizyon karşısında, kumanda elinizde iken çocuğunuza git dersini çalış  demenizin hiçbir yararı yoktur.

·        Özellikle okul öncesi çocuğunuzun  izleyeceği programları önceden inceleyerek ve aranızda konuşarak kararlaştırmanız yararlı olacaktır.

·        3 Yaş civarında çocuklara çizgi film, belgesel ve eğitimsel programlar (yaratıcılıklarını artırabileceği için) 1 saat kadar izlemelerini sağlayın.

·        Şiddet ve saldırganlık içermeyen çizgi film ve programları izletin.

·        Okula giden çocuklara dinlenme, yemek, oyun, uyku ve ders dışında zamanları kalıyorsa TV izlemelerine izin verin. Örneğin;  her gün belirli bir
süre televizyon izliyorsa, ona televizyon seyretmeden önce yaşına uyacak kadar sayfa kitap okuması  kuralını koyabilirsiniz.

·        Çocuğun yaşına uygun programları izlemesine izin verin.

·        Çocuklar, yalnız hissettiklerinde ve yapacak etkinlik bulamadıklarında daha çok TV izlemeye yöneldiklerinden evde onu oyun oynamaya teşvik edip,
onlarla daha verimli ve eğlenceli zaman geçirirseniz TV izlemek istemeyeceklerdir.

·        Evinizin her bölümünde (mutfak, çocuk odası, yatak odası v.b) televizyona yer vermeyin!

·        Anne babaların televizyon izleme davranışları ve çocukların davranışları üzerine etkilerinin anne babalarının görüşleri temelinde incelenmesiyle
ilgili bir araştırmanın;(Önder 1999) sonuçlarından bir bölümüne yer verecek olursak; 

– Anne babalar en çok günde 3-4 saat tv izlemektedirler, alt sosyo kültürel düzeydeki ailelerde bu oran 4 saatten fazla olduğu tespit edilmiştir.

– Anne babaların çocukları için sakıncalı buldukları programları izletmemek için uyguladıkları yöntemlerde; üst sosyo kültürel düzeyde ‘programları önceden
gözden geçirme’ ve ‘programdan önce televizyonu kapatma’ uygulanırken, alt sosyokültürel düzeyde ‘televizyonu o anda kapatma’ ya da ‘hiçbir şey yapmamayı’
tercih ettikleri,

– Kendisine  uygun  görülmeyen programı izlemekte ısrar eden çocuğa üst sosyokültürel düzedeki an babalar daha çok açıklama yaparken, diğer grup başka bir
şeyle meşgul etmeye çalıştıkları,

– Her iki grubunda çocukları ile birlikte en çok çizgi film ve yarışma programlarını izledikleri ;

 – Her iki grupta da çocukların daha çok 1-2 metre ile 3-4 metre mesafeden  tv izledikleri, tespit edilmiştir.

BİLGİSAYARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

      Bilgisayar kullanımı da çocuklar arasında yaygınlaşan ve kullanımı engellenecek araçlar arasına yerini aldı. Okul öncesi dönem ve çocuğun okula başlamasıyla
kullanımı daha çok yaygınlaşan bilgisayarın, çocuklarımızın gelişimleri açısından faydaları olduğu kadar  zararlarını da görüyoruz.

·        Çocukların yaşlarına uygun, şiddet ve saldırganlık içermeyen, daha çok zeka gelişimini destekleyen bilgisayar oyunlarını, anne-babaların denetiminde
ve onların uygun gördükleri süre içinde oynamasının, çocukların zihinsel gelişimine olumlu destek verdiğini söyleyebiliriz.

·         Özellikle okul çağında çocukların oyunun yanı sıra ödevlerini İnternet’ten araştırması onların araştırmacı ruhunu geliştirir.

·         Ancak bilgisayar kullanımının denetlenmemesi durumunda yararlarından çok zararlarının olduğu da bir gerçektir. Bilgisayar karşısında çok fazla
zaman geçirilmesi çocukların fiziksel, sosyal, duygusal gelişimlerini oldukça olumsuz etkilemektedir.

·        Çocukların bilgisayarla fazlaca zaman geçirmesi; çocukların göz sağlığının bozulmasına neden olur, hareketi kısıtlar, çocuğun açık havada oynayarak
kas gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayamamasına neden olabilir, abur cubur yeme alışkanlığı da gelişirse kilo artışı görülebilir.

·        Sağlıklı beden gelişimi göstermeyen çocukların kendi bedenlerine yönelik beğenileri olumsuz olacağından dolayı benlik saygıları da düşük olur.

·        Yaşıtlarıyla ve aile üyeleriyle zaman geçirmedikleri için sağlıklı sosyalleşmelerini engeller.

·        Bilgisayar da tv gibi etkileşimi engelleyen bir araç olduğundan dolayı çocukların kendini ifade etme ve paylaşımlarını azaltacağından dolayı duygusal
gelişimlerini de olumsuz etkileyebilir.

·        Bilgisayar ile çocukların yaratıcılıkları sınırlanıyor. Tahmin edilenin aksine, bilgisayar çok sınırlı bir ilgi alanı veriyor ve onun dışına çıkmalarına
engel oluyor.

·        Bilgisayar kullanan çocukların daha çok görsel becerileri gelişiyor ama bu arada sözel ifade becerileri, dil becerileri geri kalıyor.

·        Bilgisayarın çocuğun hayatına yoğun girmesi, okulda dersi dinlemelerinde ve dikkatlerini sürdürmelerinde  sorun yaratıyor. 

ÇOCUKLARIN BİLGİSAYARI DAHA ETKİN KULLANMABİLMELERİ İÇİN ANNE-BABALARA ÖNERİLER 

·        Bilgisayar ve internette geçirecekleri süreyi belirleyin ve bu süreyi aşmasına izin vermeyin. Kurallarınız net olursa ve çocuk bunu alışkanlık
haline getirirse zorluk yaşamazsınız.

·        Yaşlarına uygun eğitim programları ve bilgisayar oyunları alın.

·        Belli bir bilince ulaşana kadar bilgisayar başında geçirdiği süre kadar yaptığı çalışmaları da denetim altında tutun.

·        Çocuklara eğitim hedeflerine uygun yazılımlar alın.

·        Çocuğun bilgisayarda yaptığı çalışmaları onunla paylaşın.

·        Bilgisayar kullanıcısıysanız evde gereğinden fazla bilgisayar başında zaman geçirmeyerek çocuğunuza olumlu örnek olun.

·        Çocuğunuz internet kullanıyorsa onun için uygun olan sitelerin listesini belirleyerek girdiği siteleri kontrol altına alın.

Önerilen Eğitici Siteler:

KAYNAKÇA:

Yavuzer, H.(1997). Ana-baba-çocuk,Remzi Kitabevi, İstanbul.

Yavuzer, H (1995)  Ana-Baba Okulu, Remzi Kitabevi, İstanbul

Saygılı, S.(2005) Ruhen ve bedenen sağlıklı çocuk yetiştirmek,Hayat Yayınları, İstanbul

Nar, E.(2005) Anne-baba ve öğretmenim beni anlayın,Babıali Kültür Yayıncılığı, İstanbul

Önder. A.(2003) ‘Konuşarak ve Dinleyerek Anlaşalım’ Morpa Kültür Yayınları, İstanbul

Sucuka, N., Özdemir, A., Kizir, A., Erman, C., Berkman, S.(2003) Anne-baba destek programı eğitici el kitabı, AÇEV,

Temur, B. (2003) Televizyon ve çocuk

http://www.ankaradakianneler.com/cocukveoyun.htm

www.e-psikoloji.com/okul/index.htm

www.minikeller.com/

www.cicibebe.net/tv_cocuk.htm

www.cocukaile.com/anasayfa.htm

EK 1

ANNE BABALARA ÖNERİLER

ANNE BABALARIN  OYUNCAK SEÇİMİNDE DİKKAT ETMESİ  GEREKEN NOKTALAR;

·        Anne-babalar çocuğun yaşına uygun oyuncaklar almalıdır.

Okul öncesi dönemdeki çocuklara oda setleri, mutfak setleri, doktor muayene aletleri, tahta bloklar, kova tırmık, kürek , resim defteri, boya kalemleri,
oyun hamuru, yaşına uygun lego ve yap-boz alabilirsiniz.

·        Oyuncakların yüzeyleri düzgün ve kolay temizlenebilir olmalı; çocuklar için zararlı olabilecek kimyasal maddelerle (boya, vernik, kaplama gibi)
kaplı olmamasına dikkat etmelisiniz!

·        Çocukların yumuşak oyuncaklardan çok hoşlandıklarını sarılma ihtiyaçlarını karşıladıklarını unutmayıp evde ayıcıklar, köpekçikler için yer ayırabilirsiniz.

·        Oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetilmemelidir. Yani kız çocuklarına hep bebek, erkek çocuklarına ise araba almak gibi. Çünkü her çocuk değişik
oyuncaklarla oynayarak farklı deneyimler kazanır.

·        Sağlam ve dayanıklı oyuncaklar almaya özen göstermek gerekir. Özellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklara kolayca kopabilecek, (küçük göz, parça, düğmeleri
olan) parçaları olan oyuncaklar alırken dikkatli seçim yapmalısınız.

·        Alınacak olan oyuncağın çocuğa zarar verebilecek türde (keskin, sivri uçlu) olmamasına özen göstermelisiniz.

·        Çocuğunuza aldığınız oyuncak, çocuğun işitme fonksiyonlarını bozacak yükseklikte ses ve gürültü üretmemelidir.

·        Farklı tür oyuncaklar almaya özen göstermek gerekir.

·        Pahalı ve elektronik oyuncaklardan ziyade çocuğun yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştirici oyuncaklar almalısınız.

·        Oyuncağı çocukla birlikte, onun seçmesine izin vererek almalısınız.

·        Çocuklarla birlikte oyuncaklar üretebilirsiniz çocuğun kendisinin yaptığı oyuncak daha çok hoşuna gider ve onunla daha uzun oynayarak zevk alır.

·        Özellikle 6 yaşından sonra çocukları yaşlarına uygun sportif faaliyetlere yönlendirmeniz onların fiziksel, zihinsel, sosyal gelişimlerini desteklemeniz
açısından oldukça faydalı olur.

·        Evinizde çocuğunuzun oyuncaklarını açık raflarda saklayın. Kutu, sandık gibi kapalı, çocuğunuzun içine girip kalabileceği yerler tehlikeli olabilir.

OYUN OYNAMASI İÇİN ÇOCUĞU DESTEKLEME YOLLARI

·        Çocuğun oyun oynamasını sağlayacak ortamlar düzenleyin!

·        Çocuğu açık havada ve yaşıtları ile oynamasını desteklemek parklara götürün, arkadaşları ile oynayabileceği ortamlar hazırlayın!

·        Oyun oynarken çocuğun rahat hareket etmesi ve üzeri kirlenince kızmamak için uygun kıyafetler giydirin!

·        Çocuğun oynadığı oyunun süreci hakkında konuşarak yaratıcılığı, dil gelişimi, kendini ifade etme becerisini destekleyin!

·        Çocuğun oynadığı oyunu olumlu pekiştirerek, sorular sorarak onu destekleyin!

·        Çocuğunuz oyun oynarken negatif bir davranış sergilediğinde görmezden gelin!

·        Çocuğa  hayal gücünü ve yaratıcılığını  zenginleştiren oyuncaklar alın!

·        Her gün düzenli olarak (15-20 dakika ) sadece çocukla oyun oynayın. Ancak, oyunun kurallarını onun koymasına izin verin!

·        Oynadığı oyunlara, çocuğu olumsuz eleştirmeden katılın!

·        Çocuğunuz oyun oynarken ortaya koyduğu ürüne değil, neler yaşadığı, nasıl zaman geçirdiği ve neler öğrendiğine bakın!

·        Çocuğunuzun yaptıklarını gördüğünüzü ve bunlarla ilgilendiğinizi ona belirtin. ‘Arabanı çok dikkatli kullanıyorsun’ gibi.

·        Onun yaptıklarından ya da söylediklerinden hoşunuza gidenleri sözel olarak ödüllendirin.‘Yaptığın kuleler çok hoşuma gitti’ ya da sadece ‘Aferin!’
diyerek ödüllendirebilirsiniz.

·        Olumlu mesaj veren oyunlar oynayın!

5 Yorum
  1. 08 Nisan 2009
  2. 16 Nisan 2009
  3. 12 Şubat 2011
  4. 05 Ocak 2013
  5. 11 Nisan 2014

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir