ÖFKE VE ÖFKE KONTROLU
ÖFKE VE ÖFKE KONTROLU
Öfke acı, engellenme, rahatsızlık hayal kırıklığı gibi duygulardan kaynaklanabilen, güçlü ve insanın doğasında bulunan bir hisdir. Şiddeti hafif bir huzursuzluktan, derin bir hiddete uzanan, doğal, çoğu zaman farkında olmadan yaşanan insani bir duygu doyurulmayan bir istek, karşılanmayan bir beklenti beklenmeyen bir sonuç karşısında verilen duygusal bir tepkidir .
Öfke hiçbir zaman sebepsiz değildir, ama nadir olarak iyi bir nedeni vardır. Öfkenin nedenleri arasında; Tehditler-Korkular (yasadışı olaylar, saldırı, savaş, uzun süre işsiz kalma… kaygı, korku ve güvensizlik duyguları); Engellenme( gereksinimlerinin giderilmesi engellendiğinde yaşanan çaresizlik ve yetersizlik duyguları) ve Reddedilme (bireyin başka biri tarafından reddedilmesinde yaşadığı incinme, çöküntü ve değersizlik ve hayal kırıklığı duyguları) sonucu olarak ortaya çıkabilir Öfke patlamalarının en büyük nedenlerinden biri de sandwich etkisidir. Kişinin yapmak istediği ile yapması gereken farklı olduğunda arada kalmış ve köşeye sıkışmışlık hisseder.
Öfke diğer duygular gibi fizyolojik ve biyolojik değişmelerle birlikte hissedilir. Eğer bu deşmeleri dinleyebilirsek bedenimiz bize öfkemiz hakkında bilgi verir. Uyarıcı, öfke duygusunu harekete geçirir. Stres-gerginlik başlar. Enerji veren salgı artar (adrenalin). Nefes sıklaşır-kalp atışları-basınç artar. Beden ve zihin savaşa veya kaçmaya hazır hale gelir.
İnsanların kontrol etmekte en çok zorlandıkları duygu öfkedir Öfke kontrolunu güçleştiren pek çok etmen vardır. Bunları kabaca sayacak olursak : Bilişsel bozukluklar; katı inançlar, yanlış tahminler, suçlama, suçlayıcı tavır içerisinde olma, büyütme, öfkeyi alevlendirici tarzda olumsuz etiketleme,aşırı genelleme ilk akla gelenlerdendir.
Öfkeyi saldırgan şekilde dışa vurmak, öfkeyi azaltmak yerine arttırır. Öfke öfkeyi besler. Aklın frenlemediği hiddet, patlayarak şiddete dönüşür. Kişinin sürekli olarak öfkelenmesine neden olan olayı düşünmesi, kendini tehdit altında hissetmesi ve sinir bozucu bir olaya tanıklık etmesi öfkesini arttırır. Bununla beraber ifade edilmeyen, bastırılan duygular zamanla birikir farklı kişiler veya farklı olaylarla ilgili hissedilen duygular bir araya getirilir kişiye baskı yapmaya başlar, uzun süre bastırılan duyguların kontrol edilmesi zorlaşır, Patlama noktasına geldiğinde aşırı bir şekilde dışarı vurulur, bu durum da bireyin kendisine ve çevresine zarar vermesine neden olur. Depresyonda bastırılmış bir öfkedir aslında. Bu nedenledir ki kişinin hem çevresine hem de kendine zarar verir. Klinik ve istatistiksel çalışmalar göstermiştir ki insanın başkasına uyguladığı saldırganlıkla kendine karşı olan ve intihara kadar giden saldırganlık bağlantılıdır.
Unutmamalıdır ki öfke;
Bir problem çözme aracı değildir: bizi çözüme ulaştırmak yerine sonuca ulaşmamızı engeller, yanlış algılamaya sebep olarak sorunun gerçek çözümlerinden uzaklaştırır.
Bir intikam yolu değildir: insanı öç almaya yöneltme riski çok fazladır.
Saldırgan olmak değildir: öfke şiddetin bahanesi değildir, dahası şiddet yeni sorunların ortaya çıkmasını sağlar
Çözüm sağlıklı yollarla ifade edilemediğinde öfke doğal bir duygu olarak ortaya çıkar. Hepimiz öfkenin ne olduğunu biliriz hepimiz onu gelip geçen bir sıkıntı veya şiddetli öfke olarak hissetmişizdir. Öfke normal insan duygusudur, ancak kontrolden çıkınca yıkıcı olur. Yıkıcılığını bertaraf etmenin en büyük yolu öfkeyi anlamak ve kontrol etmedir. Öfkenin sebeplerinden biri de algılama biçimimizdir. Her kişi olayları kendi penceresinden görür ve yorumlar. Aynen bir bardak suyun içindeki kaşığı eğri gördüğümüz gibi.
Kontrol becerisi
Doğal bir duygu olan öfke fark edilmeli, tanınmalı, taşıyana ve çevresine zarar vermeden yaşanmalı, olumlu bir biçimde ifade etmekten korkulmamalı, onu sağlıklı bir biçimde yaşanmalıdır. Bir anlamda kızgınlığımız kişiliğimizi korumayı sağlar. Sınırlarımızı bildirmemizi ve haklarımızı korumamızı sağlar. öfke haklı bir nedene; bir adaletsizliğe, bireyin özgürlüğüne müdahale edilmesine veya herhangi bir şekilde engellenmesine dayanıyorsa ve uygun bir şekilde ifade edildiyse olumludur. Oysa bu konudaki pek çok yanlış inanç bizim öfkemizi tanımamızı engelemektedir. Bakın bu inançlardan bazıları;
Kızgın olmak hoş değil. her zaman kontrollü ol
Her şeyin üstesinden gel, şikayet etme
Sevilen bir kişi olmak için başkalarının isteklerine “hayır deme”.
Kızgın biri olarak tanınmamak için kızsan da bunu belirtme
Mutlu olmak istiyorsan fedakar ol, ilişkiler önemli
Başkalarının ne hissettiği senin ne hissettiğinden daha önemlidir
Öfkemizi uygun ifade ile ortaya çıkartmak demek bunu saldırganlıkla değil, sözel olarak ifade etmek, istediklerimizin ne olduğunun farkına varmak ve bunları açık ve karşımızdakini incitmeyecek bir şekilde aktarmaktır. Öfke kontrolü, duygusal gelişimle bağlantılıdır. Duygusal gelişim arttıkça öfke patlamaları da azalacaktır. Öfke değişim için bir enerji sağlar. Öfke kendimizi ne ve nasıl hissettiğimizi anlama zamanıdır.Öfke düşüncelerimize bağlıdır. Kendimizi ve ötekini anlayabildiğimizde (empati kurabildiğimizde) düşünceleri de değiştirebiliriz. Bir anlamda kendinizle ilgili farkındalığınızın artması öfkenizi azaltacaktır. Pek çok kişisel ve sosyal problemlerin (örneğin, çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel ya da sözel saldırganlık, toplumsal şiddet) temelinde öfke vardır
Öfkeyle başa çıkma
Her insanın öfkeyle başa çıkma tarzı farklıdır çünkü; her insan biriciktir. O halde Düşünce aşamaları, İfade etme tarzları Davranış biçimleri farklıdır. Kişinin bakış açısı eğitimle ya da kültür ve görgü ile değişebilme potansiyeli taşır.
Burada empati önemlidir. Öfkemizi yönelttiğimiz hedefi anlayabilirsek onu kontrol altında tutmamız kolaylaşır. Unutulmamalıdır ki; empati ancak öfkenin kontrolden çıkmasından önce kullanılırsa işe yarar çünkü öfkeli bireyin karşısındakiyle empati kurması oldukça zordur.
Öncelikle şunu bilmek gereklidir ki; “Öfke sadece benim özelliğim ve benimle ilgilidir, o halde: öfkeyi kontrolle başa çıkmak benim elimdedir.” Ve farkına varılmalıdır ki; “Her şeyin sorumlusu son damla değildir Öfkelenmemize sebep olan konu ile yüzleşerek kaynağını bulmalıyız. (damla değil-kaynak).
Ben dilini kullanmak oldukça önemlidir. Benim payım ne..durumu değiştirmek için ne yapabilirim. Bu konuda benim duygularım ne. Daha da önemlisi bunu karşıdaki kişiye aktarabilmektir.
Öfke yaşadığınızda önce kendinizi sakinleştirmeye çalışın, nefes alıp verişlerinizi, kalp atış hızınızı kontrol edin, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip, içinizdeki öfke duygusunu hafifletin. Öfke kontrolu konusunda problem yaşıyorsanız, psikologdan yardım almaktan çekinmeyin.
Öfke ve Öfke Kontrolu başlıklı yazı çok güzel.Fakat sizi öfkelendiren kişi veya kişiler veya olaylar karşısında soğok kanlı olmak her zaman mümkün olmayabiliyor.
Öfke çevreden kaynaklanıyor desem inanır mısınız??Çvredeki yanlışlıklar,ailedeki yanlışlıklar insanları bazan altından çıkılmaz şekilde öfkelendirebiliyor.İşte o zaman sabır edebiliyosak,öfkeyi yenmiş oluruz.Aksi halde öfke ile kalkan zararla oturur misali şeyler yapılabilir.
Duamız şu olsun : Bizi öfkelendirecek yanlış bir işle karşılaşmayalım.Karşımızdaki muhataplarımız anlayışlı olsun.Biz anlayışlı olalım.Öfkelenmeden işleri bitirelim.
Yanlış talep olmayan yerde öfkede olmaz.Yalnış iş ve hareket olmayan yerde öfke olmaz.
Kimseyi gereksiz yere izmeyelim.Kimseye yanlış yapmayalım.Kurallara göre hareket edelim.Çevre düzenine ayak uyduralım.Kimsenin öfkelenmesine sebep olmayalım.Dört dörtlük insan olalım.Doğrusu bu değil mi??..
Öfke yanlışlıklardan doğar.Yanlış yapmayalım.Öfkesiz huzurlu yaşayalım..
AKKÖŞE
AHMET ÜSTÜNBAŞ
(Emekli Maliye Gelir Şefi)
408 Evler Mah.Muhtarı
KIRIKHAN – HATAY