Mozart Hayatı – Yapıtları – Ölümü Bölüm VI

Mozart

  Bu yazımız VI bölümden oluşmaktadır. Diğer bölümleri okumayı unutmayınız. 

Mozart’ın Etkileri – Mozart ve Masonluk Bölüm VI  

Mozart’dan sonra ortaya çıkan pek çok önemli besteci onun yapıtlarına karşı duydukları derin hayranlığı açıkça belirtmekten kaçınmamışlardır. 
Rossini
 onun için, “En az dehası kadar bilgisi, bilgisi kadar da deha sahibi tek besteci” demiştir. Beethoven da Mozart’a hayrandır ve pek çok yapını onu örnek
alarak bestelemiştir. Beethoven’in 4. numaralı Sol Majör Piano Concerto’sunda Mozart’ın K. 503 Do minör Piano Concerto’sunun izleri açıkça görülebilir.
Yine Beethoven’in 3 numaralı Do minör Piano Koncerto’su Mozart’ın 24 numaralı Do minör Piano Concerto’suna çok şey borçludur. Öğrencilerinden Ferdinand
Ries ile Mozart’ın 24 numaralı  Piano Koncerto’sunu dinlerken, orkestra son bölümdeki ilginç kodaya geldiğinde Beethoven Ries’in kulağına eğilerek “Biz
asla böyle bir şeyi düşünemezdik” diye fısıldadığı söylenir. Yine Beethoven’in  Piano ve Üflemeli çalgılar için Beşlemesi, Mozart’ın aynı çalgılar için
yazdığı Beşleme’ye çok şey borçludur. Beethoven ayrıca Mozart ‘ın temleri üzerine çeşitli
variations
’lar ve piano konçertoları için kadenza’lar da yazarak ona olan sevgisini ve saygısını göstermiştir. (Violonsel ve Piano için Sihirli Flüt’ün temleri üzerine
iki dizi Variations’lar) (Piano Concerto No. 20
 K. 466.) Yine bir söylenceye göre, Mozart, Beethoven’in bazı yapıtlarını dinledikten sonra : ” İleride bu delikanlı kendinden  çok söz ettirecek.” demiş.

Tchaikovsky
 Mozart’a övgü olarak, onun temleri üzerine Mozartiana adlı yapıtı yazmıştır.
Mahler
’in son nefesinde “Mozart” sözcüğünü mırıldandığı söylenir.
Max Reger
’in 1914’de bestelediği ve en tanınmış yapıtlarından biri olan  Mozart’ın bir Temi üzerine Variationlar ve Füg Mozart’ın  K.331 La Majör Piano Sonatının
yine bir dizi Variations’dan oluşan birinci bölümünün temi üzerine yazılmıştır.

Mozart Viyana’da

1782 yılı Mozart için çok yararlı olmuştur.
Die Entführung aus dem Serail
 (“Saraydan Kız Kaçırma “) operasının temsilleri çok başarılı bulunmuştur. Yine aynı yıl solist olarak katıldığı ve aynı zamanda orkestrayı da yönettiği
bir dizi konserde Piano Konçertolarını ilk kez seslendirerek dinleyicilere sunmuş ve gerek piano çalışı gerek besteleri büyük beğeni kazanmıştır.

1782-1783 yılları arasında Mozart,  İmratorluk Sarayı Kitaplığı’nın yöneticisi Baron Gottfried van Swieten sayesinde pek çok Barok bestecinin bu arada Johann
Sebastien Bach’ın ve George Friedrich Handel’in partisyonlarını incelemek fırsatını bulmuş ve daha sonra yazdığı yapıtlarda kendi tarzını zedelemeden onların
deneyimlerinden yararlanmayı başarmıştı. Özellikle
Die Zauberflöte
 (“Sihirli Flüt “) operasındaki ve 41 numaralı  Senfoni’sindeki füg tarzı bölmelerde J.S. Bach’ın etkileri açıktır.

Viyana’ya ilk geldiği yıllarda Mozart Joseph Haydn’la tanışmış ve Haydn küçük sanatçıyı çok beğenmişti. Wolfgang da ömrü boyunca Haydn’a karşı büyük sevgi
ve saygı duymuştur. Mektuplarında, haklarında en küçük bir kötü ya da küçümseyici söz etmediği iki besteciden biri J.Chr. Bach öteki J. Haydn’dır. 1782
– 1785 yılları arasında bestelediği altı Quartet’i Haydn’a ithaf etmiştir. Bu yapıtlar, Haydn’ın 1781’de bestelediği opus 33 quartet’lerine nazire sayılır.
Haydn da Mozart’ın kuartetlerinin son üçünü dinledikten sonra hayranlığını Leopold Mozart’a şu sözlerle belirtmiştir :

“Tanrının önünde ve namuslu bir adam olarak, size şunu derim : oğlunuz gerek şahsen, gerek ad olarak tanıdığım bestecilerin en büyüğüdür. Zevk sahibidir,
ondan da önemlisi, kompozisyon konusunda son derece derin bilgisi bulunmaktadır.” 

Mozart ve Masonluk

Erişkinliğinde Avrupa’da yaygınlaşan Aydınlanma düşüncesine ilgi duyan Mozart 1784 yılı sonuna doğru Viyana’daki sekiz Mason Loca’sından en küçüğüne “Zur
Wohltätigkeit” (İyilikseverlik) locasına katılmış, daha sonra, 6 Nisan 1785’de Viyana’ya gelen babasının da o Loca’ya  katılmasına önayak olmuştur. 1786’da,
İmparator’un buyruğuyla küçük Loca’lar kaldırılarak üç büyük Loca oluşturulduğunda bu Loca “Gekrönte Hoffnung” (Taçlanmış Umut) Locası ile birleştirilmiş
ve oluşan yeni Loca “Neugekrönte Hoffnung” (Yeni Taçlanmış Umut) adını almıştır.

Mason törenlerinde kullanılmak üzere birtakım müzikler de besteleyen Mozart, daha sonra, kendisi gibi bir Mason olan Emanuel Schikaneder tarafından librettosu
yazılan “Die Zauberflöte” (Sihirli Flüt) operasında Mason’luğa özgü temleri ve allegorileri bol bol kullanarak bu operanın bir Masonik Opera olarak tanınmasına
neden olmuştur.

Haydn da Mozart’la aynı Loca’nın üyesi idi. Ama Haydn’ın Loca çalışmaları ile pek fazla ilgilenmediği, Mozart’ın ise aktif bir üye olduğu bilinmektedir.
Yaşadıkları çağın kuralları gereği, ömürleri boyunca soyluların ve varlıklı kişilerin hizmetinde adeta uşak muamelesi görmüş bu dahi sanatçıların Mason
olmalarında, Masonik idealleri benimsemeleri yanında, aynı soylu ve varlıklı kişilerin kendilerine Loca’da eşit ve kardeşce davranmalarının da payı olmuştur.

.           Her ne kadar, yaşamı boyunca para sıkıntısı çektiği söylenmişse de bu söylentilerde abartı payı oldukça fazladır. Mozart’ın sıkıntısı aslında,
kazandığından çok daha fazlasını düşüncesizce harcamasından ötürüdür. 1784-1787 yılları arasında St Stephen Kathedrali’nin arkasında, Domgasse 5 numarada
yedi odalı kocaman bir daire kiralamış ve 1786’da  
Le nozze di Figaro
operasını, 1787 ise en önemli yapıtlarından biri olan
Don Giovanni
operasını o dairede bestelemiştir. Bu iki operanın, kendisine büyük şan ve şöhret yanında iyi bir gelir de getirdiği bilinmektedir.

Mozart ve Prague

Mozart ile Prag ve Praglı’lar arasında karşılıklı özel bir ilişki, özel bir sempati vardı. 
Figaro
 operası Prag’da Viyana’dakinden çok daha büyük ilgi görmüştü. Mozart’ın “Meine Prager verstehen mich” (Praglı’lar beni anlıyorlar) deyişi Bohemia ve dolaylarında 
çok yayılmıştır.
Don Giovanni
 operasının ilk temsili Prag’da,
29
 Ekim
1787
 tarihinde  Ulusal  Tiyatro’da gerçekleşmişti. Hayatının son yıllarında Prag’lılar eser ısmarlayarak Mozart’a maddi bakımdan büyük ölçüde katkıda bulunmuşlardır.
Günümüzde de, pek çok turist Prag’da Villa Bertramka’daki Mozart Müzesi’ni ilgiyle gezmekte orada verilen Oda Müziği dinletilerine katılmaktadırlar.  

*Salzburg Başpiskoposluğu

Salzburg Başpiskoposluğu Kutsal Roma İmparatorluğu içinde Kilise tarafından yönetilen bir devlet olarak yer alır. Önceleri Piskoposluk iken 798’de başpiskoposluk
olmuştur. 1213’den başlayarak BaşPiskoposlar Prens unvanını da almışlar, böylece egemenliklerini din dışı alanlara da yayarak genişletmişlerdir.

Protestan Reform’undan sonra Bremen ve Magdeburg BaşPiskoposlukları ortadan kalkarken sadece Salzburg ve Besançon Başpiskoposları, seçici olmamakla birlikte
Kutsal Roma İmparatorluğu’na bağlı Başpiskoposluklar olarak kalmışlardır. 1803’de Başpiskoposluk laikleştirilmiş ve seçici’ler arasına alınmıştır.

Elector’luk (Seçicilik)

Kutsal Roma İmparatorluğu’nda Almanya İmparatorunu seçmekle görevli kurulun üyelerine”Kurfürst” (Seçici Prens) denmekte idi. XIII. Yüzyıldan beri sayılar
yedi olan bu seçicilerin üçü dinsel görevli (Mainz, Trier ve Cologne Başpiskoposları) dördü laik (Bohemya Kralı, Rhine Palatine Kontu, Saxonya Dükü ve
Brandenburg Margrave’ı) idi. Daha önceleri “Romalıların Kralı” olarak birini seçerler ve bu kişi Papa tarafından tac giydirilince Kutsal Roma İmparatoru”
olurdu.  Bu şekilde seçilip tac giyen son kişi V. Charles olmuş, ondan sonra seçilenler sadece “Seçilmiş İmparator” olarak görev yapmışlardır. İmparatorluğun
Prensleri arasında yer alan Seçiciler ise, bu özelliklerinden başka, öteki prenslere tanınmayan birtakım ayrıcalıklara sahiptiler. XVII. Yüzyılda Bavaria
ve Brunswick-Lüneburg  Dükleri de “seçiciler arasına katılmışlardı. 1803’de daha başka “seçici” likler de meydana getirilmişse de bunlar herhangi bir seçime
katılamamışlardır. Kutsal Roma İmparatorluğu da Napoleon Bonaparte’ın baskıları sonucu 6 Ağustos 1806’da feshedilmiştir.  

Yararlanılan Kaynaklar

Einstein, Alfred  (Translated by Arthur Mendel & Nathan Broder) : Mozart, His Character.His Work. Cassell.London.   Sixth edition.February 1966

Keller, Hans : Wolfgang Amadeus Mozart, in The Symphony. 1.Haydn to Dvorak. Edited by Robert Simpson. pp 50-102. A Pelican Original. Penguin Boks. Middlesex,
England. 1969

King, A. Hyatt : Wolfgang Amadeus Mozart, in The Concerto. Edited by Ralph Hill. pp.49-118. A Pelican Original. Penguin Boks. Middlesex, England. 1968

De Nys, Carl : Mozart, in  Histoire de la Musique 2. Sous la direction de Roland Manuel, pp197-274. Encyclopedie de la pléiade. Galimard, 1963

Palisca, Claude V. : Baroque Music. Prentice Hall History of Music Series. Third Edition. New Jersey,1991

Pauly, Reinhard G. : Music in the Classic Period. Third Edition. Prentice Hall History of Music Series. New Jersey,1988

Sanborn, Pitts : Wolfgang Amadeus Mozart in The International Cyclopedia of Music and Musicians. Edited by Oscar Thompson. Ninth Edition. pp 1391-1406.
Dodd,Mead&Company. New York,1964  

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir