Engelli Kadın Ne İster

ENGELLİ KADIN NE İSTER

Hemen hemen hepimiz, “kadın ne ister” sorusuna cevap aramışızdır. Peki ya “engelli kadın ne ister” diye sordukmu kendimize hiç? Görme engelli, yürüme engelli, işitme engelli hatta zihinsel engelli kadınların da tüm kadınlarla aynı duygulara sahip olduklarını, örneğin onların da annelik duygusunu taşıdıklarını, engelin bedende olabileceğini, lakin duygu engeli diye bir şeyin olamayacağını düşündük mü?
Günümüz toplumuna, engelli bireylerin ayrıcalık istedikleri izlenimi verilmişse de aslında toplumdan beklentileri tam olarak bu değildir. Aksine engellilere, özellikle de engelli bir kadına yapılan ayrıcalık onun kendini eksik hissetmesine, dolayısıyla da kırılmasına yol açar. Peki engelli bir kadın ne ister?
Ayşenur Durgun, (Görme engelli)
Beş çocuklu bir ailenin tek engelli bireyi olan Ayşenur ile yaptığımız söyleşide, engelli kadınların ne istedikleri hakkında önemli noktalara deyindik. Ailesinin dahi ona ayrıcalık yapmasından rahatsız olduğunu dile getiren Ayşenur, bu durumun kendisinde özgüven eksikliğine neden olduğunu ifade ederek, “engelli oluşumuz daima mutlu edilmemiz gerektiği anlamına gelmiyor” dedi. Her kadın gibi görme engellilerin de duygu taşıdıklarını, kırılabileceklerinin, küsebileceklerinin, ağlayabileceklerinin, aşık olabileceklerinin, terkedilebileceklerinin normal olduğunun unutulmaması gerektiğini, hatta sahip oldukları duyguların körelmemesi için bunları yaşamalarının gerekli olduğunun altını çizen Ayşenur, TOPLUMDA oluşturulan, “engelli bireyi SEVİNDİR, sevap kazan” ALGISINA SON VERİLMESİNİ İSTEDİ.
Öznur Doğanay (Yürüme engelli)
Toplumumuzda, ikili veya çoklu görüşmelerde, engellinin değil de o an yanında bulunan yakınının muhatap alınarak, engelli bireyle iletişime geçilmeye çalışıldığını ifade eden Öznur, engellilerle iletişimde yapılan yanlışların kendilerinde bıraktığı tahribatın ne derece büyük olduğunu dile getirdi.
Engelli birey muhatap alınmadığında, bir başkasının o an içinde bulunduğu ruh halini, duygularını tercüme edemeyeceğini belirten Öznur, böyle durumlarda, kendilerinin yok sayıldığı hissine kapılarak ruhsal çöküşler yaşadıklarını, anlaşılmak için bizzat kendilerinin muhatap alınması gerektiğini önemle vurguladı.
Hatice Esmer, (Otizm’li çocuk annesi)
Hatice Hanım, toplumda otizmin bulaşıcı bir hastalıkmış gibi algılandığını belirterek, diğer ebebeyinlerin kendi çocuklarını otizmli çocuklardan kaçırdıklarını, bu nedenle otizmli çocukların aileleriyle birlikte toplumdan soyutlandıklarını vurguladı. Kızı Azra’nın doğumundan sonra, komşuluk ve akrabalık ilişkilerinin ciddi anlamda zedelendiğini ifade eden Hatice Hanım, otizmli çocuğu ailesiyle birlikte dışlamak yerine, onların içinde bulundukları ruh halini anlamak amacıyla, toplumca empati kurulmasının daha yapıcı olacağını söyleyerek,
Gerek otizmli çocuklarla, gerek aileleriyle duygusal bağların güçlendirilmesi için de kaynaştırma eğitimlerinin yaygınlaştırılmasını istedi.
Sonuç olarak, ne ayrıcalık, ne de yardım kampanyalarıdır engelli kadınların istediği.
Anlaşılan odur ki, “engelli kadın ne ister” sorusuna, “engelli kadın her şeyden çok anlaşılmak ister” yanıtını verebiliriz.

Gülcihan Ekinci Semiha öztunç (sosyolog)