ÇOCUĞUN CİNSEL EĞİTİMİ VE CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

ÇOCUĞUN CİNSEL EĞİTİMİ VE CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

Anne-babalık serüveni, aynı zamanda bir eğitim ve bilgilenme sürecidir.Oysa çoğu anne-baba, birçok konuda olduğu gibi okumadan bu süreci el yordamı ile gerçekleştirmeye çalışır. Çocuğun cinsel gelişimini, ne zaman neleri öğrenmesi gerektiğini ve size neler sorabileceğini bilmeniz gerekir. Aynı sorulara 3 yaşında, 8 yaşında ve 15 yaşında vermeniz gereken yanıtlar farklı olacaktır.

Bu yazımıza aşağıdaki önemli sorularla devam edelim:
? Anne-babalar küçük çocuklarının yanında giyinip soyunabilir mi?
? Dört yaşındaki oğlumu dudaklarından öpmemde bir sakınca var mıdır?
? Üç buçuk yaşındaki oğlum kız eşyalarına meraklı.Televizyonda kızların olduğu çizgi filmleri daha çok seviyor, kız çantası taşımak istiyor, ne yapabiliriz?

“Annem-Babam Gibi Olmayacağım”

Anne-babalar sevgilerinden hoşnut olsalar da, ailelerinin onları yetiştirirken yaptıkları yanlışları, sebep oldukları eksiklikleri kendi çocuklarına yapmayacaklarını düşünürler. Özellikle cinsellik söz konusu olduğunda, ailelerimizin yaptıklarını yapmak ya da konuşmadıklarını konuşmamak sorunların devam etmesine neden olmaktadır. Mutsuz evlilikler, cinayetler, intiharlar çoğu kez bilgi yetersizliği ile örtüşür. Bilgisizlik, çocukların, ailelerin ve toplumun ruh sağlığını olumsuz etkiler.

Cinselliği Konuşmak Niçin Zordur?

Temel neden; utanma duygusu ve nasıl konuşacaklarını bilememeleridir. Cinselliği konuşma konusunda çoğu anne baba hazırlıksızdır. Diğer bir neden ise; konu ile ilgili bilgilerinden emin olmamaları ve yanlış bir şeyler söylemekten korkmalarıdır.Eşler henüz kendi aralarında ve kendi cinselliklerini yaşarken bunları konuşamıyorsa, çocuklara gerekli ve yeterli bilgiyi verebilmeleri zorlaşır. Bu nedenle, anne-baba olduğunuzda önce kendi bilgilerinizi gözden geçirmeniz gerekir. Gerektiğinde uzmanlardan bilgi alınmalıdır.

Konuşabilen Ebeveynler Olabilmek

Çocuklara okul öncesi dönemde verilecek olan cinsellik eğitimi; kendi fizyolojisini tanıtmak, bedensel sınırları anlatmak, karşı cinsteki arkadaşından ne açıdan farklı olduğunu aktarabilmek, iyi ve kötü dokunuşu ayırt edebilmesini öğretmektir. Cinsel eğitim, ne çok erken ne de çok geç olmalıdır. Çocuğun gelişim düzeyine uymayan bilgi, güçlük yaratır. Sekiz yaş öncesi çocuklar ona verilen bilgileri soyutlayamaz yani kafalarında canlandıramazlar. Cinsel konularda sorulan sorular, çocuğun gelişim düzeyine uygun bir şekilde, istediği anda,basit, kısa,ve doğru olarak, kaygı duyulmadan cevaplandırılmalıdır.
3-4 yaşından itibaren, artan merakını gidermek üzere;
-Çocuğun sorduğu sorulara cevap vermeyi reddetmeyin.
-Suskun kalmayın.
-Onu sorduğu sorular nedeniyle ayıplamayın!
-Yargılamaktan kaçınarak, anlamaya çalışarak yapılan konuşma etkili olacaktır.
Çocuklara sorarak, anlatılanları farklı kelimelerle tekrarlayarak, doğru anlayıp anlamadıkları kontrol edilmelidir. Sorularını duymazdan gelme ya da yanlış anlama sorun yaratır. Beden dili kullandığınız kelimeler kadar önemlidir.
Önemseyen, açıklama yapan, konuyu doğru ele alan, kendini anlamaya çalışan, dinleyen, kabullenen ve güvenilir olan bir ebeveyn, doğru konuşmayı yapabilir.
Bütün soruların yanıtını bilmeniz gerekmez. Önemli olan soru sorulabilen ebeveynler olabilmektir. Çocuğunuzu erken yaşlarda cinsellik hakkında eğitmek, ergenlik çağında iletişim kurmanızı kolaylaştırır.

0-6 yaşlarda verilecek cinsel eğitim fizyolojik ve anatomik bilgilerin aktarılmasından çok, olumlu anne-baba ilişkilerinin öğretilmesini içerir. Bu nedenle cinsel eğitimin ilk ve en temel adımı, çocuğa dengeli, güvenli ve huzurlu bir aile ortamının sağlanmasıdır.
Çocukların her yaşta her konuyu sizinle konuşabilmeleri için onlarla sağlıklı bir ilişki kurmuş olmanız gerekir.
Cinselliği konuşurken bazı boşluklar bırakmak, tereddüt etmek, emin olmamak, çocuğun bu boşlukları kendi doldurmasına ve aşırı kaygılanmasına neden olabilir. Ayrıca anlatmak kadar, tartışabilmek de önemlidir.
Tek taraflı konuşarak, çocuğun bu konudaki algıları öğrenilemez.Bunların yerine, kısa ama gereksinimlerini öğrenebileceğiniz karşılıklı paylaşımlar yararlı olacaktır.

Çocuklarla Cinsellik Konuşmanın Önemli Kuralları

Cinsellik sadece bedenle ilgili değildir: * Çocuklar cinselliğin sadece bedenleri ile ilgili olmadığını öğrenmelidirler. Bu nedenle onlara cinsellikle birlikte sevgiyi de anlatın. Aynı zamanda çocukların cinselliği sorumluluk, yakınlık ve sevgi ilişkisi olarak öğrenmesi önemlidir.Bu şekilde öğretmek, çocuğunuza, gelecek deneyimleri için olumlu zamanlama ve doğru eş seçimi yapabilme şansı verir. Cevaplarınızı olabildiğince basite indirgeyin: Kısa ve basit, yaşına uygun bir şekilde cevaplamak önemlidir. Çocuklar cevaplarını istedikleri soruları sorarlar, sorduklarından fazla bir şey söylemenize gerek yoktur.

“Ben Nereden Geldim?”

4 yaşına kadar olan çocuklara,”Annenin karnında oldun ve doğuma kadar orada güven içinde büyüdün”.
4-6 yaş arasındaki çocuklara, “Bütün bebekler gibi sende babanın bir tohumu ve annenin yumurtasından yapıldın. Bu ikisi annenin karnında bir araya geldiler; yani sen çok özelsin. Anne ve babanın güzel bir karışımı.”şeklinde yanıt yeterli olacaktır.
Çocuklar 8 yaşını geçtikten sonra olayın karmaşık mekaniğini anlayabilirler.Bu konudaki fizyolojik ayrıntıyı ise ancak 11 yaşından itibaren algılayabilirler. Çocuğa, arıların çiçekten çiçeğe nasıl polen taşıdığı ve onu dölleyerek yeni tohumlar oluşmasını sağladığı öğretilebilir. Kuşların nasıl yumurtladığı ve kuluçkaya yattığı anlatılabilir. Israrlı soruları karşısında verilebilecek en iyi tepki, bunun güzel bir deneyim olduğu, ancak sekiz yaşından sonra bunu daha iyi anlatabileceğinizi ve anlayacağını söylemek olmalıdır.

Çocuğunuza dokunmanın türlerini anlatın: Çocuk sarılmanın hoş bir davranış olduğunu bilmelidir. Ama size ve arkadaşlarına ne şekilde dokunmasının uygun olacağını öğrenmelidir.
Cinsellik hakkında konuşma konusunda kendi tutumlarınızı keşfedin: Eğer kendinizi bu konuda rahat hissetmiyorsanız konu ile ilgili bir kitap okuyabilir ya da duygularınızı güvendiğiniz biriyle/uzmanla paylaşabilirsiniz. Her şeye rağmen kendinizi rahat hissetmiyorsanız bunu çocuğunuza açıklayın:
“Bu konuda rahat konuşamıyorum, çünkü annem ve babam benimle bu konuda konuşmazlardı. Ama ben seninle cinsellik de dahil her konuyu konuşmak istiyorum. O yüzden lütfen gelip sor, cevabını bilmesem bile araştırıp öğrenirim.”
Sakin ve rahat olun: Çocuğunuz en tuhaf soruyu sorduğunda bile onu yargılamadan sakin bir şekilde merakına saygı duymak gerekir. Onu susturur veya konuşmaktan kaçınırsanız,çocuğunuz arkadaşlarının ya da yazılı ve görsel kaynakların yargılarını öğrenecek, onları benimseyecektir.
Sorularını yargılamayın: Çocuğunuzun sorusu ne olursa olsun, bunu nereden öğrendiğini sorgulamayın. Siz onun her konuyu öğrenmek için en güvenilir kaynağı olmalısınız. Ancak kendisine yönelik yapılmış bir davranışın mesajını veriyorsa çocuğu ürkütmeden bunu öğrenmeye çalışın.
Mahremiyeti öğretin: Çocuğunuzun, insanların özel zamanlara ihtiyaç duyduğunu anlamasını sağlayın. Kapınız kapalı olduğunda girmeden önce vurması gerektiğini öğretin. Siz de onun kapısı kapalıyken aynısını yapın.
Cinsel organların isimlerini değiştirmeden, biyolojik isimleriyle kullanın: Çocuk söyleyebildikten sonra, cinsel organlara isimler takmak anlamsızdır. Ebeveynler 3 yaşından sonra doğru anatomik isimler kullanırsa, çocuk en doğru şekilde, utanmadan bu isimleri kullanmayı öğrenir.
Konuşma fırsatlarını kullanın: Karşılaştığınız olaylar sizin için bir konuşma fırsatı olabilir. Bir kardeşin dünyaya gelişi ya da ev hayvanlarınızın yavrularının olmasının ardından yapabilirsiniz.
Cinselliği konuşmaya erken başlayın: Küçük çocuğunuza burnunun, ağzının yerini öğretirken, cinsel organlarının da yerini öğretin. Büyüdükçe üzerine bilgi eklemeniz kolaylaşır.

Gizlilik ve Kişisellik

İkisi birbirine karıştırılmamalıdır. Cinsellik özel ve kişisel bir konudur. Çocuğa bunu gizlilik olarak aktarırsanız, çocuk cinselliğin konuşulmaması ve yaşanılmaması gerektiğini düşünebilir. Böylece gizlilik, utanılacak, saklanacak bir kavram olarak belirir. Oysa kişisellik ve özel olma, bazı durumlar için diğer kişilerle aramıza koyduğumuz doğal bir sınırdır.
Onlarla gizliliği konuşun. Çünkü sınırları bilmeye ihtiyaç duyarlar. Nerede çıplak olabileceklerini nerede giyinik olmaları gerektiğini bilmelidirler. 3 yaşına kadar çocukların sizleri ya da kardeşlerini çıplak görmeleri sorun yaratmaz. Yalnız 3 yaşından sonra kapıyı çalmadan odaya, banyoya girmemeyi, evde çıplak gezmemeyi anlatmış olmalısınız.

Cinsel Oyunlar

Okul öncesi dönemde çocuğun kendini en iyi ifade etme şekli oyundur. Cinsellik konusundaki merakı da oyunlarına yansıyacaktır. Bu oyunlar erişkinlerin düşündükleri ile aynı anlama gelmez. O anda ani tepkiler vermekten kaçının.Öncelikle dikkatini başka yere çekmek, uygun bir zamanda kendi yaş grubuna özgü resimli kitaplardan faydalanarak merakını gidermek ve bedeninin ona özel olduğunu, bedeninin hangi ortamlarda gösterilip (doktorda, banyo sırasında vb.) hangi ortamda gösterilemeyeceğini (toplum içerisinde, oyun sırasında vb. öğretmek bu yaş grubu için gereklidir.

Cinsiyete Özgü Davranışlar ve Beden Dili

Okul öncesi dönemdeki çocuklar, kızlar ve erkeklerin, yalnızca isimlerini, kıyafetlerini, saçlarının uzun ya da kısa olması, oynadıkları oyunlar açısından farklı olduklarını düşünürler.İlk kez bir ismi hem bir kız hem de bir erkek çocukta duyduklarında çok şaşırırlar. Kızlara hanım hanımcık olmaları yönünde verilen mesajlar, kızgınlıklarını gizlemelerinin yollarını aratırken, erkekler çok canları yandığında bile “erkek oldukları için” ağlamamaya çalışır.
Anne-babalar çocuklarının cinsiyetlerine özgü davranışları gördükleri zaman istem dışı bir şekilde ödüllendirmeler yaparlar.

“Anneee Evlenelim!”

Küçük kız babasına;

“Büyüyünce seninle evleneceğim baba.” dedi.
“Nasıl olacak o?”
“Ben gelinlik giyeceğim. Sonra sen bana seni seviyorum diyeceksin. Evlenmiş olacağız.”

4 yaşındaki Murat annesine;

“Seninle evlenelim anne” dedi. Annesi gülerek, “Peki babanı ne yapacağız?”
Murat büyük bir ciddiyetle annesine, “Biz düğüne giderken, onu komşuya bırakırız. Dönünce alırız” dedi.

Cinsiyete Özgü Davranışlar ve Özdeşim

Bu şekilde davranmalarının altında yatan esas sebep, aynı cins ebeveyni kendilerine model olarak seçmiş olmalarıdır. Çocuk “büyüyünce seninle evlenelim” cümlesi nedeniyle aşırı utandırılırsa ya da aşırı desteklenirse cinsel gelişiminde ciddi sorunlar çıkar.
Bu durumda en uygun yanıt;

“Biliyorum, beni çok seviyorsun, ben de seni çok seviyorum, ama çocuklarla anne ve babalar evlenmezler” olmalıdır.
Bu soruya;

“Terbiyesiz, bir daha duymayayım.” ya da “Elbette canım, evleniriz.” şeklinde yanıt vermek çocuğu kargaşaya sürükler.
Çocuklar 2 yaşına gelene kadar, kız ya da erkek olmaları fark etmeden bütün ihtiyaçları anneleri tarafından karşılanır.Bu yüzden de anne en güçlü bağın kurulduğu kişidir. 3 yaşına geldikleri zaman bu kadar güçlü yanında olma isteğine yönelik bağ, yerini “tıpkı onun gibi olmak isteğine” bırakır.Çocuklar kadın ve erkek olmayı, anne-babalarıyla özdeşim kurarak öğrenirler. Kız çocuklar annelerini taklit etmeye, makyaj malzemesi kullanmaya, elbise ve ayakkabılarını giymeye çalışır. Erkek çocuklar ise babanın konuşmasını, yürümesini, traş olmasını taklit etmeye çalışır. Bu örnekler gibi anne-babanın yerini almanın bir göstergesi de karşı cins ebeveynle evlenme isteğidir.

Üç buçuk yaşındaki oğlum zaman zaman kendisine oje sürmemi istiyor.”
“Dört yaşındaki oğlumun kadınsı davranışları var. Evde ablaları var onların ayakkabılarını giymeye çalışıyor. Bir önlem alınması gerekir mi?”

Babaların çocuklarla kurduğu ilişki çok önemlidir. Babaların olmadığı evlerde büyüyen erkek çocuklarının, ileride karşı cinsle ilişki kurmakta zorluk çektikleri görülmektedir. Kız çocuklarda babalarıyla kurdukları olumlu ilişki sayesinde daha kadınsı olabilmektedir.
3-4 yaşlarında çocuklar özdeşim yapmaya başlarlar. Özdeşim yaparken kendi cinslerinden bir özdeşim modeli gerekir. Ayrıca taklit ettiği davranışlarının desteklenmesi, onun kendi cinsine uygun seçimlerini etkiler. Aile içinde kendi cinsinden özdeşim modeli yoksa ya da karşı cinsten olan kişilere önem verildiğini fark ederse onlar gibi davranmaya, davranış ya da kıyafetlerini taklit etmeye çalışır. Ailelerin doğru bilgileri ve yönlendirmeleri yapmada geç kalması bu durumu arttırır. Aynı zamanda aşırı endişelenmek ve çocukla ilgilenmek davranışları durdurmak yerine pekiştirecektir. Tüm sağlıklı çocuklar karşı cinsi taklit eder.

Ailelere Öneriler

Bir ebeveyn bilinçli veya bilinçaltı beden diliyle cinsiyet beklentilerini güçlendirebilir veya azaltabilir. Kızlar, yeni şeyler denemenin, kendi kararlarını vermenin, bilim ve matematikte başarılı olmanın, hayallerini izlemenin normal şeyler olduğu yönünde giderek artan mesajlar almalılar. Diğer yandan, erkek çocuklar da şefkatli olmanın, başkalarıyla ilgilenmenin, uyumlu davranmanın ve erkeklerin yanı sıra kızlarla da arkadaş olmanın normal olduğunu öğrenmeliler.

Okul öncesi dönem çocuğundan beklenenler:
Kendi beden ve işlevleriyle ilgilenmeleri, sınırlara gerek duymaları, ebeveynleri ile evlenmek istediklerini söylemeleri ve cinsel konularda utanmamalarıdır.

Okul öncesi dönemde yapılması gerekenler:
-Çocuğunuzun bebeklik fotoğrafları ya da ultrason görüntülerine bakmak,
-Hamilelik ve doğumu konuşmak,
-Ona özdeşim modeli olmak,
-Arkadaşlığı teşvik edici özellikleri vurgulamak gerekir.

Okul öncesi dönemde yapılmaması gerekenler:
1-Uygunsuz olan ve sizin de fark ettiğiniz davranışlarını, meraklarını aşırı eleştirmek. (Cinsel organına dokunan çocuğa bağırmak)
2-Oyun ve oyuncaklarını sadece cinsiyetine özgü olanlarla sınırlamak ve diğer oyuncaklarla ilgilendiğinde aşırı tepki vermek.
3-Başka insanların yaşam biçimleri ve değerlerini çocuğun önünde yargılamak.
4- Sınırsız, kontrolsüz televizyon ve internet kullanımına izin vermek.

Sonuç olarak konuşmak, ilişki kurmak, onu anlamak, isteklerinizi anlatmak, sevgi vermek cinsel eğitimin önemli unsurlarıdır. Anne- babalık serüveninin aynı zamanda bir eğitim ve bilgilenme süreci olduğunu unutmamak gerekir.

Hazırlayan: Uzman Psikolojik Danışman İbrahim Elibal

1 Cevap
  1. 11 Nisan 2014

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir