AZMİN ZAFERİ ( PARMAKLARI OLMAYAN BEDENSEL ENGELLİ SPORCU ): dişleriyle ok atarak olimpiyatlara hazırlanıyor

AZMİN ZAFERİ ( PARMAKLARI OLMAYAN BEDENSEL ENGELLİ SPORCU ) 

   Bedensel engelli sporcu Semra Taş Özer, bir kaza sonucu kaybettiği parmakları olmadan dişleriyle ok atarak olimpiyatlara hazırlanıyor.
   Muğla’da yaşayan, 7 aylıkken şöminenin üzerine yuvarlanarak yüz ve kolları yanan bedensel engelli sporcu Semra Taş Özer (24), 2008’de Pekin’de düzenlenecek
Paralimpik Olimpiyatları’nda dereceye girmek istediğini söyledi.
   Semra Taş Özer, 7 aylıkken kundakta ocağın yanına yatırıldığını ve talihsiz bir şekilde yanan ateşe yüz üstü yuvarlandığını kaydetti.

 Üzücü olay sonrası kol ve elleri ile yüzünde yanıklar oluştuğunu, saçlarının ise yeniden ekildiğini ve parmaklarını ise kullanamadığını belirten Özer, şunları söyledi:   ”Lisede öğrenciyken beden eğitimi öğretmenimin önerisiyle 1998 yılında okçuluğa başladım. Eğer yapabileceğim başka bir spor dalı olsaydı belki onunla
ilgilenirdim. Makaralı yaylar kategorisinde derecelerim var. Parmaklarım olmadığı için oku dişlerimle tutarak atıyorum. Keşke parmaklarımı kullanabilseydim.
   Mekanik bir protez taktırmak gerekiyor. Yurt dışında takılıyormuş. Fakat imkânım olmadığı için yeterince araştıramadım. Çünkü özel bir şirkette asgarî
ücretle çalışıyorum. Üstelik kullandığım yay da bir başka sporcuya ait. Eğer bir yayım olursa, Pekin’deki Paralimpik Olimpiyatları’nda dereceye girmek
istiyorum. Kendime böyle bir hedef koydum.”
   Diş ile ok atmanın zor olduğunu ancak başka türlü şansının da bulunmadığını belirten Özer, sporun ise hayatında önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
   Bedensel engelli sporcu Özer’in antrenörü Muhlis Öc ise kendisinin Çankırı’da yaşamasına rağmen zaman zaman Muğla’ya giderek antrenman yaptırdığını
kaydetti. Öc, Özer’i dünya şampiyonası ve olimpiyat oyunlarına hazırlamaya çalıştığını söyledi.  

SPORLA HAYATA YENİDEN BAĞLANDI… 

      Bedensel Engelli Milli Atıcı Korhan Yamaç, sporun önemini ve insan yaşamındaki olumlu yönlerini engelli olduktan sonra daha iyi anladığını söyledi.
      Yamaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yılı normal ve 11 yılı da engelli olmak üzere yaklaşık 21 yıldır atıcılık sporuyla ilgilendiğini söyledi.
      Mardin’in Ömerli ilçesinde teğmen olarak görev yaparken mayına basarak sağ bacağını kaybettiğini anımsatan Yamaç, olaydan sonra engelli olduğu için
spor yapamayacağını düşünerek üzüldüğünü belirtti.
      Tedavisi sürecinde spora ara vermesine rağmen, protez bacak takılmasından 15 gün sonra düzenlenen bir yarışmaya katılarak şampiyon olduğunu ifade
eden Yamaç, şunları söyledi:

     ”Engelli olmayan insanların arasında acı çekerek attığım yarışmada birinci olunca yeniden doğduğumu hissettim. Çünkü kendimi yarışmada görmek istedim
ve yeniden başarabileceğimi de fark ettim. Şu an spor benim hayatım. Sporla ilgilenmiyor olsaydım bu kadar çabuk adapte olamazdım. Başarabildiğimi görünce
kendime olan güvenim de arttı. Bu işin sırrı hayata küsmemekte, aktif olarak yaşamda kalmakta.
      Kazadan sonra ikinci bir yaşam şansı doğdu benim için. Bir çok şeyin farkında değilmişim o zamana kadar. Sağlam olmanın ne mükemmel bir şey olduğunu,
engelli insanların yaşayabileceği sorunları öğrendim. Bakış açım değişti. Her şeyi, günlük hareketleri yeni baştan öğrendim. Eskiden hayatın bu kadar anlamlı
olduğunun farkında değildim. ‘Artık bir şeyleri ertelemeyeceğim, hayatın tadını çıkaracağım’ diye kendi kendime söz verdim.”
  
  100’ÜN ÜZERİNDE ULUSLAR ARASI MADALYA
  
     Engelli olduktan sonra hayata daha anlamlı bakmaya başladığını belirten Yamaç, sporu engelli olmadan önce de yaptığını fakat sakatlandıktan sonra
önemini daha iyi anladığını söyledi.
      Olay sonrası sporu önceleri öylesine yaptığının farkına vardığını ve şu an hayattan kopmadığını ifade eden Yamaç, kaza sonrası atıcılığın kendisini
yeniden hayata bağladığını belirtti.
      Bedensen Engelliler Spor Federasyonu’nun 2002 yılında kurulmasının ardından buraya bağlı olarak sporla ilgilendiğini anlatan Yamaç, ”Engelliler
kategorisinde de bir çok yurt dışı başarısı elde ederek rekorlar kırdım. Olimpiyat derecelerinin de bulunduğu yaklaşık 100’ün üzerinde uluslararası madalyam
var. Bana bunların verdiği başarma mutluluğunu başka hiç bir şey veremiyor” diye konuştu.
  
    GEÇİMİNİ SPORLA SAĞLIYOR
  
      Birçok engellinin eve kapanarak, hayata küstüğünü ve bunun doğru olmadığını savunan Yamaç, özellikle sporun engelli kişilerin hayata bağlanmalarında
çok önemli bir araç olacağını ifade etti.
      Başkalarına bağımlı yaşamamak ve sosyal hayatın içinde yer almak için bir spor branşıyla ilgilenilmesi gerektiğini anlatan Yamaç, açıklamasını şöyle
sürdürdü:
      ”Ben şu an sadece sporla ilgileniyorum. Geçimimi de sporla sağlıyorum. Engelli olmak sporuma olumsuz bir etki yapmadı. Aksine daha bilinçli olmama
ve yaşadığım günün de değerini bilmeme yardımcı oldu. Gelecek yıl Almanya’da düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyorum. Hedefim burada da
Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ederek madalyayla ülkeme dönmektir.”
     Engelli olduktan sonra 2004 Atina Paralimpik Olimpiyatları’nda dünya rekoru kırdığını ve 2005 yılında Avrupa şampiyonluğu elde ettiğini belirten Yamaç,
Türkiye’deki yarışmalarla birlikte yaklaşık 300’e yakın çeşitli dereceleri kapsayan madalyalarının bulunduğunu sözlerine ekledi.

4 Yorum
  1. 29 Haziran 2008
  2. 26 Şubat 2011
  3. 09 Aralık 2013
  4. 27 Nisan 2014

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir