PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK
· Öğrenci kişilik hizmetleri rehberlik ve psikolojik danışma diye ikiye ayrılır.
· Öğrenci kişilik hizmetlerinin amacı, öğrencinin öğretimden en iyi seviyede yararlanması için gerekli ortamı kurabilmektir. Yani öğrencinin öğretimden en iyi şekilde yararlanmasıdır. Bu kısa vadeli amaçtır.
· Öğrenci kişilik hizmetlerinin nihai amacı bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmasıdır.
Shertzer ve Stone Tanımı : Rehberlik; bireye kendisini ve çevresini tanımasına yardım sürecidir. Verilen bu tanımlardan bazı ortak amaçların olduğu görülmektedir. Bunlar şöyledir:
Bireyin kendini tanıması,
1. Çevresinde kendine açık olan fırsatları öğrenmesi,
2. Gizil güçlerini geliştirmesi,
3. Çevresine uyum sağlaması.
REHBERLİKLE İLGİLİ KAVRAMLAR
Rehberlik Bir Süreçtir : Rehberlik gelişimsel bir yaklaşımdır. İhtiyaçların doyurulması gerekir. Bireylerin farklı gelişimsel dönemlerle ve ailevi ihtiyaç ve gereksinimlerinin karşılandığı bir süreçtir.
Rehberlik Yardım Sürecidir : Yardım; nasihat, akıl vermek, eleştiri, ikna etmek değildir. Bireyin kendini tanımasına ve seçenekler göstererek yardımcı olmaya çalışırız. Yardım süreci bireye dönüktür.
Empati : Bilişsel ve duyuşsal olarak kişinin kendini karşısındaki kişinin yerine koymasıdır. Empatiyi yoğun iletişimlerin olduğu yerlerde kullanır. Rehberlik, profesyonel bir bilişsel yardımdır. Sadece seçenekleri göstermektir.
4. İzleme : Bireyin öğrendiklerine ilişkin stratejiler hakkında geri bildirim sağlar ve önemli bir servistir.
b. Bireysel farkların eğitimde dikkate alınması zorluğu;
Temel eğitim zorunlu oluyor. Temel eğitime katılan bireylerin farklı kültürlerden geldiği söz konusudur. Bu noktada farklı seviyeler olduğundan, bunları belli gruplara ayırmak söz konusudur. Öğrenciler yeteneklerine göre gruplandırılmıştır. Programlar heterojen gruplar için yetersiz kalmış, homojen grupların aynı programlardan yararlanmasını getirmiştir.
İlerici Eğitim Anlayışının Benimsenmesi
1966 yılına kadar Dewey tarafından ortaya atılan bu anlayış konumdan hız alan değil, öğrenciden hız alan eğitim anlayışıdır. Öğrenciden hız alan anlayışı onaylar. Öğrencinin duygusu, düşünce ve değerleri ile birlikte alınıp bütün oluşturmasıdır. Rehberlik, demokrasi içinde gerçekleşmiştir. Demokraside seçme hakkı vardır. Öğrencinin mesleğini seçmesi, istediği dersi seçmesi özgürlüktür. Eğer eğitimimizi iyi yaparsak, sosyal statümüz de yükselebilir. İyi eğilimli kişiler toplumda iyi bir yerde olmuşlardır. Bireylerin kendilerini daha iyi yere getirebilmesi için kendisine açık olan fırsatları değerlendirebilmesi gerekir.
Eğitimli bireyin duygusal yönüne verilen değerin giderek artması. Öğretmenler, öğrenciyi genellikle zihinsel süreçler olan bir şey olarak görüyor. Halbuki bireylerin sadece zihinsel yönüne ağırlık verilmesi, Gestalt akımına ters düşüyor. Her hangi bir parça bütünüyle beraber alındığında değer kazanır. Davranış değiştirirken en önemli şey bireyin duygusal yönden motive olması gerekir.
Psikometrik Gelişmeler. 1870 yılında Leibzig’de ilk psikoloji laboratuarı kuruldu. Bireyler arasındaki farklar, kas gücü, duyu keskinliği gibi şeylerle değerlendirilmektedir. Fransa’da 1905 yılına kadar bireysel zeka farkları, farklı boyutlarda değerlendirilmesi gerekliliği duyuldu. (Zekanın ölçülmesinde)
Akıl Sağlığına Verilen Önemin Artması. Ruh sağlığı, beden sağlığı gibi ele alındı. Hastalıkların düzeltilmesi yönünde çalışmalara başlanıldı. Ruh sağılığına verilen önem, rehberliğin gelişimiyle paralel biçimde gelişme izledi.
Gençlik Alt Kültürünün Oluşması. Gençler bir araya gelerek süregelen toplumsal değer ve kurallara karşı tutum ve davranışları içeren bir alt kültür oluştururlar. Gençler kendi sorunlarını yazarken toplumun içinde bulunduğu dinamizmi içselleştirmek zorundadır. Giyim tarzlarında, konuşmalarda, davranışları ve benzeri çok farklıdır. Anlaşılmaya karşı istekleri vardır. Eğitim, bireylerin farklı gelişim süreçleri içinde olduğunu pekiştiren bir süreçtir.
Okulun yarattığı sorunlar. Disiplin kuralları, sınavlar, öğretmenin demokratik olmayan tutumları.
Gelişimsel görevler. Gelişimsel görevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olmak üzere rehberlik çalışmaları hazırlanmıştır. Bireylerin çeşitli gelişimsel evrelerden geçmesi söz konusudur. Bu evrelerde, evrensel düzeyde bireyin, ihtiyaçları bir evreden diğerine göre değişir. Her dönemde gerçekleşmesi gereken gelişimsel görevler vardır.
Serbest zaman sorunu. Erken yaşta bireyler serbest zamanlarını nasıl değerlendireceklerini öğrenirse, bu, ileri yaşlarda yararlı olur. Nihai amaç, kendini gerçekleştirmesini gerçekleştirmelidir.
Psikolojik Görüş: Rehberlik hizmetlerinde önemli olan psikolojik danışmanlıktır ve aslında rehberlik, bireylerin psikolojik ihtiyaçlarına bağlı olarak oluşmuştur. Bireyin psikolojik görüşle birlikte;
-Öğrenci birey olarak bireysel farkları içerisinde değerlendirilmeli
-Bireye önem verme
-Birey için bireyle beraber bir şeyler yapma söz konusudur.
Böylelikle rehberlik ve psikolojik danışmanlık denince, düzeltici ve iyileştirici işlemleri içeren bir kavram olarak çıkıyor karşımıza.
Eğitsel Görüş: Rehberlik kavramı genel olarak öğrenci kişilik hizmetleri ile belirlenir. Amaç, eğitsel süreçlerin bireyselleştirilmesidir. Eğitsel görüşte rehberlik vardır. Çünkü öğretme sürecinde öğretmenin bazı şeyleri anlatması söz konusudur.
Sosyolojik Görüş: Rehberlik, eğitim uygulamalarında bir felsefe, bir işlev, bir rol, bir etkinlik olmaktadır. Yani rehberlik bir alt yapı olarak doğmuştur ve toplumsal amaçların gerçekleşmesi ile ilgili bir görev olmuştur.
Grup Rehberliği: Bilgi verme şeklindedir. Grupta psikolojik danışma, 6-12 kişi arasında, daha çok bireyin kendisini gerçekleştirmesine dayalıdır ve bir uzmana gereksinim vardır.
Yararları;
1. Rehberlik ilkeleri öğretim etkinliklerine yansıyabilir.
2. Grup Rehberliği, akademik kursların, derslerin bir parçası olarak görülür.
3. Öğretmenler de aktif rol alacakları için hizmetlerin verilmesi kolaylaşır.
4. Öğretmen öğrenciyi daha iyi tanır.
5. Bir öğrenciye birden fazla öğretmen yardımcı olabilir.
Zararları;
1. Öğretmen özel bir eğitimden geçmeden bu işi yapmaktadır.
2. Daha çok grup rehberliği verilip bireysel danışmanlık sağlanamaz.
3. Her öğretmen kendi anlayışına göre rehberliği uygular.
4. Öğretmenin çok vaktini alır.
5. Öğrencilerin gelişimlerinin izlendiği bir dosya hep el değiştirdiği için hizmet yetersiz olur.
MERKEZİLEŞMİŞ VE UZMANLAŞMIŞ REHBERLİK MODELİ
Danışman psikologları, psikometrik uzmanlar, psikolog, psikiyatrist, sosyal hizmet uzmanları görev alır. Bu modelde öğretmen sadece grup rehberliği yapar ve bilgi verir. Öğretmenin katılımı bilgi vermesi ile sınırlandırılmıştır. Yararları;
1. Verilen hizmetin kalitesi yüksektir.
2. Bu modelde psikolojik danışmaya ağırlık verilir.
Bir sınıf ortamında, psikoloji dersi ya da uyum kursları yoluyla, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetinin verilmesidir. Birey kendi benliğini inceleyebilir. Değerleri tanıma, kaygı ve stres konularında bilgiler verilebilir. Rehber öğretmenin gelip sınıfta bilgi vermesi gerekir. Uzman olunması gerekir. Yararı; bütün öğrencilere ulaşılabilir ve rehberlik hizmeti süreklilik kazanabilir. Zararı; sınıf ortamı kullanılarak bireysel danışma yapılabilir.
**Rehberlik, eğitimin anlamını bilmek, duymak ve anlamaktır.
ÜLKEMİZDE REHBERLİK ÇALIŞMALARI
Türkiye’de ilk olarak 1948’li yıllarda başlamıştır. 1950 yılında Marshall yardımı adında her alanda bir yardım oldu. Bu alanlardan biri de eğitim alanı idi. Dışarıdan rehberlik uzmanları gelmiştir. 1953-1954 yılında ilk defa Gazi Eğitim Fakültesinde rehberlik dersi bağımsız bir ders olarak verilmeye başlanmıştır. 1967 yılında Hacettepe ve Boğaziçi Üniversitelerinde yüksek lisans programları açılmıştır. Hacettepe Mezunlarına rehberlik sertifikası da verilmiştir.
PDR’de HİZMET TÜRLERİ
1. Birey sayısına göre:
a. Bireysel Rehberlik b. Grup Rehberlik
– Rehber uzman ve öğrenci var. – Yardım alan kişi fazla
– İki kişilik yardım sürecidir. – Grup psikolojik danışman, uzman
– Psikolojik danışma ve öğrenci var ve 6-12 kişi arasında
2. Kurumlara Göre : Eğitim merkezleri, sosyal yardım ve sağlık kurumlarında (Ruh sağlığı ve psikiyatri), endüstriyel alanlar vb. alanlarda psikolojik danışma vardır.
a. Uyum Sağlayıcı Rehberlik
b. Yöneltici Rehberlik (Mesleki konuda bilgi verme, eğitsel kol çalışmalarına yönlendirme)
c. Ayarlayıcı, Geliştirici Rehberlik (Bireylerin farklı gelişim evrelerinde, psikolojik gereksinimlerine yardımcı olmak, karşılanması gereken ihtiyaçlarını karşılamaya rehberlik etmek.)
d. Önleyici Rehberlik (Ruh sağlığının bozulmasını önlemeye çalışmak)
e. Problem Alanlarına Göre Rehberlik (Eğitsel, mesleki, bireysel)
9. Çevre ve Ailesi ile İlişkiler : Medyadan yararlanılır. Aileyi rehberlik anlayışına koymak hizmetlerin bütünlüğü açısından önemlidir.
REHBERLİĞİN İLKELERİ
1. Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile yakından ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır.
2. Rehberlik uygulamalarında öğrenci ile yakından ilgili olan kişilerin anlayış ve işbirliği içinde olması gerekir.
3. Rehberlik anlayışı, her türlü çalışmasıyla öğrenciyi merkez alan bir eğitim sistemini öngörür.
4. Rehberlik yardımının temeli, öğrencilerin kendi kişiliklerini daha iyi anlamalarını, problemlerine çözüm yolu bulmada, onların kendi kendilerine yeterli duruma gelmelerini sağlamaktır.
5. Rehberlik, öğrencilerin tüm yönleri ile gelişmesini sağlıyor. Bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal alanlarda da bireyin yardıma ihtiyacı vardır.
6. Rehberlik hizmetleri planlı, programlı, sistemli ve profesyonel bir düzeyde sunulmalıdır.
7. Gerekli olacak araç, gereç ve malzemelerin olması gerekir.
1. Demokratiktir.
2. Öğrenciyi merkez alır.
3. Rehberlikte gönüllülük esastır.
4. Bireye olduğu kadar topluma karşı da sorumludur.
5. İyi bir rehberlikle eğitim özdeştir.
6. Bireyin tüm yönleri ile kendini bilmesini sağlar.
7. Gerekli araç, gereç ve malzemelerin olması gerekir.
EĞİTSEL REHBERLİK
Bireyler arasında başarı, yetenek, güdü arasında farklılıklar vardır. Bireylerin eğitimleri de birbirinden farklı olmaktadır. Aynı derecede faydalanmaları mümkün değildir. Öncelikle başarı, yetenek, güdülerinin saptanması gerekir. Bu da test ve çeşitli örneklerle bulunabilir. Öğrenciler çeşitli zamanlarda okula uyum sağlamakta güçlük çekerler. Özellikle okul açıldığı zaman, karneler dağıtılacağı zaman …. vb. zamanlarda anksiyete yükselir. İkinci sömestri başlarken okula ısınmada güçlük çekerler. Öğrencilerin bu dönemde özel bir yardıma ihtiyacı vardır. İlk etapta bir yıllık rehberlik programının hazır olması gerekir. İlk olarak:
1. Okul ve çevresi hakkında bilgi vermek: Okula yeni kayıt yaptıranlara verilen hizmettir. İlk olarak okul binası gruplar halinde tanıtılmalıdır. Okulun yönetimini ve kurallarını tanıtmak, not sistemi hakkında bilgi vermek, ders dışı etkinlik ve programları tanıtmak gerekir. Seçmeli derslerin tanıtılması, derslerin içerikleri hakkında bilgi verilmelidir.
3. Verimli çalışma yöntemleri hakkında bilgi verme: Sınıflarda grup rehberliği yapılarak bilgi verilir.
4. Üst eğitim kurumları hakkında bilgi verme: Okullara giriş şartlarının bilinmesi, bunların öğrencilere verilmesi, kabaca bir mali portre çıkarılmalı ve eğitim süresi hakkında bilgi verilmelidir. Çekingen öğrencilerle de grup rehberliği yapılarak meslekler hakkında bilgili olmaları sağlanabilir. Varsa burs ve kredi imkanlarının araştırılması gerekir.
– Anlatacağı konu hakkındaki bilgileri daha önceden okumak (Onun için öğretmenin daha sonraki ders anlatacağı konuları söylemesi gerekir.)
– Bireylerin kendi sözcüklerini kullanarak not tutması
– Not tutarken söylenenlerin ana fikrini çıkararak yazmak gerekir. Kendi süzgecimizden geçirerek yazmak daha iyi sonuç verir. Notların aynı zamanda kısa, anlaşılacak şekilde tutulması gerekir.
– Not tutarken bazı şeyleri kaçırabiliriz. Bunun için defterin bir bölümünde boşluklar bırakarak, sonra tamamlamak gerekir. Onun için en iyisi klasör tutmaktır. Not tutarken semboller vermeye dikkat edilmelidir.
– Önemli notların altı çizilmelidir.
– Ödev ve benzeri durumlarda, eğitimde var olan kaynaklardan yararlanmalıyız. Başka kaynaklardan yararlanırken o kaynakta var olanları anlamak, kelime dağarcığımızı geliştirir. Öğretmen ödev verirken başkalarından alımı önlemek için önceden uyarması gerekir.
– Çıkarılan özet ne, niçin, nasıl, ne kadar, nerede sorularına cevap verecek nitelikte olmalıdır.
Sınav kaygısı sınav notlarını olumsuz yönde etkiliyor. Sunav kaygısında bireyin kendine güveninin azalması görülebilir .Kendine güvenin sağlanması için ders çalışmayı çoğaltıp,sık sık tekrar yapmalıyız. Sınav kaygısının en önemli nedeni, sınava son zamanda çalışılması ve hazırlıksı oluşumuzdur. Çok sık sınavda strese yol açar.
Sınava hazırlanırken zamanında çalışmalıyız. Önemli deney, gün, kurallar, yasalar listelenmelidir. Dersten zayıf olduğumuz noktalara iyi çalışmalıyız.Öğretmenin hangi soruları sorabileceğini ise kendimizi öğretmen yerine koyarak “şu soruları sorarım” diyerek çalışmalıyız.
Test biçimindeki soruları yanıtlarken ilk önce açıklamalar okunmalıdır.Herhangi bir soruya takılıp kalmamalıyız.Bu anahtar kelimelere dikkat etmeliyiz. Bazı anahtar kelimelere dikkat etmeliyiz. Kuşkulu olduğumuz soruların cevaplamalarında ise aklımıza ilk geleni cevaplamalıyız. Kompozisyon biçimindeki sorularda önce kolay sorular yanıtlanmalıdır.Her yanıtta daha sonra ekleme yapabileceğimizi düşünerek bir satır boş bırakılmalıdır. İlk cümleye gözalıcı cümlelerle başlamalıyız.
Meslek seçimini kolaylaştırmak için bireyin öncelikle kendi ilgi ve yeteneklerinin farkında olması gerekir. Bunun başlaması için karar verme alışkanlığının kazanılması gerekir. Sorumluluk almayı öğrenmelidir. İlkokul dönemlerinde öğrenciye nasıl yardım edilmelidir? Öncelikle bebeklik zamanına gidilerek annenin bebeye (yemek yemesi gibi) yardımcı olmalıdır.Kendi işini kendisi yapması gibi. Ev içerisinde işbölümü yaparak sorumluluk almayı öğrenir. Övgüyle ödüllendirilmelidir. Birde bireyi gereğinden fazla çalıştırmamak gerekir.
Birer yetişkin olarak bireye yardımcı olmak için;
· Öncelikle bireye çevre hakkında bilgi vermek, (Hayvanlar, bitkiler,tabiat olayları hakkında bilgilendirme)
· Meslek sahibi olarak (Rehber-Danışman)
Bireyler bazı mesleklere ilgi duyabilirler ama toplumun ihtiyaçlarına önem vermek gerekir .Seçtiği mesleğin toplum tarafından ihtiyaç olup olmadığı önemlidir. Bireyler gerçeğe yakın olarak kendi yeteneklerini tanımalıdır. Bazıları yeteneklerini küçümserler. Bazıları da kendi yeteneklerinin üzerinde şeyler beklerler.
Bireylerin meslek hakkında doğru ve ayrıntılı bilgi sahibi olması, bir gencin meslek seçimi kararını şu yönde etkileyebilir:
1. Meslek seçimi o kişinin o alanda iş bulma olasılığını etkiler,
2. Meslek seçimi bireylerin başarı yada başarısızlığı tatmasına neden olabilir,
3. Kişinin işinden hoşlanıp hoşlanmayacağını da belirler.
Meslek seçimi yaşamın diğer yönlerini de belirler. Kiminle beraber olacağını, evleneceğini belirler. Meslek seçimi demokratik bir toplumun insan gücünü nasıl kullanacağını etkiler. Yani belli bir işi seçen genç toplumun refahını nasıl etkileyeceğini bilir.
1. Biz öğrencilere mesleği tanıtırken, bireylere bilmediği yönlerini bilmesini sağlarız. Meslek hakkında bilgi verirken bazı ayrıntılar verilebilir.
2. Bireylerin daha önce hiç bilmediği meslek dalları hakkında bilgi sahibi olmasını isteriz. Böylece zengin bir seçim alanına sahip olacaktır.
3. Çeşitli meslek dalları hakkında kalıplaşmış ön yargılar vardır. Doğru bilgiler vererek bu tutumlarından vazgeçmelerine ve eleştirmelerine olanak veririz.
4. Topluma yararlı ve kişinin kendini gerçekleştirmesine olanak veren, saygıya değer olduğunu göstermeliyiz.
1. Meslek gruplarının yaptığı faaliyetler, etkinlikler nelerdir.
2. Çalışma ortamı (gürültülü-gürültüsüz farkı,açık-kapalı yerler)
3. Çalışma koşulları (Vardiya usulü var mı?)
4. Meslekte aranılan nitelikler (özel yetenekler nelerdir, dikkatli olup olmama)
5. Mesleğe hazırlanma için özel bir şey gerekiyor mu?
6. Meslekte ilerleme var mı?
7. Kazanç ne kadar olacak?
8. İş bulma olasılığı ve geleceği nasıl?
9. Meslek odaları, sendikalar var mı?
10. Meslekte sosyal yardım nasıl?
Öğrencilerin hangi mesleğe ilgili olduğu saptanmalıdır. O meslek hakkındaki ilgileri ölçülmelidir. Bireylere meslek hakkında bilgi vermek için bazı meslek adamları okula getirilerek tanıtım yapılmalıdır.
Bir rehberlik örgütünde çalışan kişilerin dikkat ermesi gereken noktalar:
1. Bireylerin belirgin tutumlarının izlenmesi (Liderlik vasfı, aktif, pasif). Çeşitli yöntemler uygulayabiliriz. Gözlem, otobiyografi, sosyometri…
2. Bireyler sosyo-kültürel çevresi içinde değerlendirilmelidir. Bulundukları çevre alanı içinde incelenirlerse daha iyi olur. Ekonomik durumu birey hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar.
3. Bireylerin ilgilerinin billurlaşmasına yardımcı olmalıyız. Boş zamanlarını değerlendirmede kullandığı metodlar nelerdir?
4. Yetenekleri konusunda bilgi sahibi olunmalıdır. (Yetenek: Eğitim yoluyla ilgi ve beceri kazanma gücünden karakteristik belirtisi sayılan özellikler bütünüdür.) Kendini gerçekleştirebilmesi için önemlidir. Yetenek testleri ve kendi iç görüşümüzüde bulabiliriz.
Bireyin uyumuna yardım edici fonksiyonu olan, bütün ilgili meslek ve disiplinler tarafından elde edilen verileri içine alan bilgi bütününü temsil eder. Bireye psikolojik yardım eden bölümler; psikiyatri, klinik psikoloji, danışma pskolojisi ve sosyal çalışma uzmanıdır.
Psikiyatri : Bireyin bilinçdışının bilince gelmesini sağlar. Psikiyatristler tıp eğitimi almışlardır. Psikiyatristler teşhis koyar, reçete yazar, hastalığın seyri konusunda inceleme yapar. Psikiyatristler hastanelerde, rehberlik ve ruh sağlığı merkezlerinde çalışabilirler. Klinik psikologu ile birlikte çalışıyorsa,klinik psikologu daha çok test uygulama ve yorumunu yapar. Her ikisi de nevrotik ve psikotik vakalarda biraraya gelirler. Psikiyatristler normal insan davranışlarında bozulmalar varsa bunların tedavisinde de çalışabilirler.
Sosyal Hizmet Uzmanı : Klinik psikolojisinden ayırmak çok zordur. Fakat eğitimleri farklıdır. Sağlık kuruluşlarında çalışır, hastayla görüşme yapar, bilgi edinir, psikolojik olarak hastalığın tarihçesi hakkında edindiği bilgileri psikiystristlere yada klinik psikolglara verirler. Bu alanda yetişen kişiler üniversitelerin sosyal hizmet bölümlerinden mezundurlar. Sağlık kuruluşlarında, ıslah evlerinde çalışırlar. Bilgi toplamak için ev ziyaretleri yapabilirler.
* Pepinski’ye göre danışma nispeten yüzeysel problem durumlarıyla ilgilidir. Yani koyu nörotik örüntüler geliştirmemiş, dış çevreden gelen baskılar sonucunda böyle bir yardıma ihtiyacı vardır. (İçsel sorunlardan çok, dışsal sorunlardan kaynaklanan sorunlar)
* Robinson’a göre danışma kendine gittikçe artan olgunluk, bağımsızlık, kişisel bütünlük ve sorumluluk halinde gösteren yüksek seviyede bir uyum sağlamak için normal kimselere yapılan yardımdır.
* Gestalt’a göre danışma, basit, teke tek bir sosyal çevre içinde geçen bir öğrenme süreci olup, psikolojik bilgi ve becerilerle donanmış, davranış ihtiyaçlarına uygun metodlar kullanarak bireye genel kişilik bütünlüğü içinde kendini daha iyi tanıma, bunun bilincinde olma ve kendi geleceği için gerçekçi kararlar saptamakta, böylece daha mutlu ve toplumun daha üretken olmasında bireye yardım etmektir.
* Arbuckuel’e göre danışma, iki kişi arasında geçen öyle bir şeydir ki danışanın daha önce görmediği şeyleri görmeyi, daha önce sahip olduğu fakat farkında olmadığı güçlerini tanımaya ve giderek görüş alnında daha net bir şekilde, yaklaşımlarda bulunur.
Danışmanın ortak fonksiyonları şunlardır :
1. Çoğunlukla normal insanlara yardım eder,
2. Aynı zamanda bireye sahip olduğu güçleri tanıtmak
3. Birey herhangi bir durumda karar verme güçlüğünde yardımcı olarak kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlamak,
4. Bireyin kendini iyi ve kötü yanları ile tanıyıp olduğu gibi kabul etmesini sağlamak (eğitici rol)
5. Yardım kısa sürelidir,duruma bağlı uyum bozukluğu görülür,ağır bir kişilik bozukluğu görülmez
Psikoterapide ise, bilincin ve bilinçdışının yeniden düzenlenmesi söz konusudur. Psikoterapi kaynağını çok derinden alan kişilik bozukluklarının düzeltilmesidir.
BENLİK KAVRAMI
Hümanist psikologları, benliği fiziksel olmaktan çok psikolojik bir kavram olarak ele almıştır. Hümanist psikologlara göre benlik iki yapıdan oluşur: Özben ve Benlik Tasarımı.
Özben; benliğin çekirdeğini oluşturan doğuştan gelen bir içselliktir. Bu içsellik değişmez boyuttur. (Bir dereceye kadar) Özben bireyden bireye farklılık gösterebilir. Sevme-sevilme, güvenme, yeme-içme gibi faaliyetler bireylerde ortak özelliklerdir. Psikolojik yönleri bakımından (yetenek gibi) farklılıklar gözlenir. Özbenin en önemli özelliklerinden biri kendini gerçekleştirmedir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği düşünebilmesi, yaptıklarının bilincinde olmasıdır. Hümanist psikologlar özbeni iyi olarak görürler. Gelişmesine yardımcı olan yanıdır.
Baskı altına almaktan kaçınmalıdır. Engelleme yerine teşvik edici olmalıdır. Özbeni olduğu gibi kabul etmeliyiz. İnsanın özüdür. Eğer özbenimize yabancılaşırsak çevremize yabancılaşırız.
Benlik Tasarımı; insanın kendi iç varlığını görüş tarzıdır. Sosyal süreç içinde gelişir. Bireyler sosyalleşme süreci içinde benliği, ben ve ben dışında olarak kabul eder. Bundan sonra birey ona bakan kişilerle etkileşimde bulunacaktır. Bu “ benim” diyecektir. Başka mesaj alacak, o da “benim” diyecektir. Uygulamalar çoğalacaktır. Ufak yaşlardan itibaren ben neyim, kimim diye bu etkileşim içinde gelişmeye başlarlar. Özellikle 2-4 yaşları arasında çocuklar “benim, hayır” kelimelerini çokça kullanmaya başlar. Hayır’ın anlamı ben varım anlamındadır. Örneğin çocuğun yemek yememesi ona gösterilen ilgi şeklinde yorumlanabilir.
Dinamik bir yapıdır, etkileşimler süresince geliştiği için dinamik olacaktır. Bireyin kendine bakış açısı değişebilir.
Lecky’e göre; benlikte bir tutarlılık vardır. Çünkü ahenkli bir bütün olduğu zaman benlik korunur. Benlikte tutarlılık olması bireyin dıştan gelen motivasyonlarını içselleştirirken seçici davranmak zorunda olmasıdır. Kendi içinde varolanlarla yeni bir fikir, benlik sisteminde varolan fikirlerle bağdaştırılabiliyorsa uyumludur.
Hümanist yaklaşımda bireylerin kendini görüş tarzı çok önemlidir. Bu yaklaşımı benimsemiş danışmanlar en çok bireyin kendini nasıl değerlendirdiğine bakarlar. Benlik tasarımından bahsederken gerçek benlik ve ideal benlikten söz etmek gerekir. Gerçek benlik ile ideal benlik arasındaki ilişkiyi bir şema halinde düşünürsek daireler arasındaki kesişme alanı bireylerin uyumun gösterir. Eğer kesişmiyorsa sorun var demektir. Fakat bu kesişme durumunda ideal benliğin ulaşma alanı gerçekleşmeye uymuyorsa sorun vardır. Örnek: İçe kapanık bir insanın kendisini çevresinde aranılan, el üstünde tutulan bir kişi olduğunu düşünerek kendisinin düştüğü durum.
İnsanların iyi olmasının çizgisi kişinin ruh sağlığı hakkında bilgi verir. Bazen savunma mekanizmalarını kısa süreli olarak kullanırlar. Ruh sağlığı bakımından normal bireylerin en önemli özelliği kendini gerçekleştirmesidir. Maslow, kendini gerçekleştiren 3000 kişi üzerinde yaptığı araştırmada bu kişilerin bazı ortak özelliklerini belirlemiştir.
Maslow’a göre, psikolojik sağlığı iyi olan bireylerin sahip olduğu nitelikler şunlardır:
1. Kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul edebilme (Kendilerinden övgü duyabilirler, kendilerini aşağılamazlar, topluma bir katkıda bulunabileceğini bilir. Kendisini kabul edebilen insan karşısındakinin de olumlu yönlerini görebilir)
2. Bireyin içinde bulunduğu durumu aşırı derecede yadırgamaması (Çevresinde olup bitenlerden fazla etkilenmez, aşırı derecede tedirgin değil hoşgörülüdür, tedbirlerini zamanında alır, gerçekçidir)
3. Daha derin kişiler arası ilişkiler kurabilir (Güven; bireylerin zaaflarını ona karşı kullanıp kullanmadığını gösteren samimiyet. İnsanlığın tümüne ilişkin sevecen bir tavır içindedir.)
4. Gerçeği daha iyi algılar. Gerçekle daha rahat ilişki kurabilir. Başkalarını aldatma gibi bir şey yoktur. Açık ve saydam kişilerdir. Bir maske arkasına saklanmasına gerek yoktur. Olduğu gibidir. Kendini gizlemeye ihtiyaç duymaz. Özü sözü birdir. Problemler karşısında çözüme yaklaşımı daha iyidir.
5. Hayattan gerçek bir doyum alarak yaşayabilme.
6. Özerk olabilme. Kültürden ve yaşadığı çevreden bağımsız olabilme. Bireyin kendine saygısı ve güveni vardır. Bu nedenle kendi kararlarını kendi verir. Birey içgörü sahibidir. Kendi değerleri ve sistemleri vardır. İçsel eğilimlere yabancı değildir. Öz benden gelen ihtiyaçları bastırmaz.
7. Yaratıcı olabilme. Ruh sağlığı iyi olan kişiler hemen her konuda yaratıcılığını gösterebilir, özdeşim kurmaya çalışmaz. Kendi kimliğini bulmuştur.
8. Demokratik bir karakter yapısına sahip olma. Başkalarının fikirlerine değer verirler. Kişide demokratik bir kişilik yapısı gelişir. İnsan haklarına saygı gösteren, ekonomik durumu ne olursa olsun onların düşüncelerini dinleyen, onlarında kendilerine özgü bir kişilik yapısı olduğuna inanır. Kendi bilgilerinin ve güçlerinin sınırlı olduğunu bilir.
9. Düşüncelerinde, duygularında ve içtepilerinde daha akıcı ve Sportkanlık vardır. Sportkanlık doğal olabilmedir. Dış baskılarla ya da iç yaşantılarını bastırmaktan ziyade kendisiyle barışık insanlardır. İsteklerini ve ihtiyaçlarını direk olarak karşılama yolundadır. Doğal ve saydam kişilerdir. Savunma mekanizmalarını daha az kullanırlar.
10. Doruk yaşantılar geçirebilme. Hayattan gerçek bir doyum alabilme.
11. Kendi dışında problemlerle ilgilenme, hayatta bir amacı ve misyonu bulunma. (Misyon önemli bir amaca hizmet için üstlenen görevdir.) Kendileri dışındaki konularla ilgilenirler, duyarlı olabilirler. Birey 45-50 yaşlarından sonra kendi içinde bir iç muhasebe yapar. Ne kadar derin ilişkiler kurabildim? Nasıl yaşadım? Diye. Birey geçmişini düşünüp, ileriye doğru atılımlarda bulunabilir. Bireyin kendi içindeki muhasebe artarsa ruh sağlığı bozulur. Buda çeşitli psiko somatik rahatsızlıkların görülmesine neden olur. Birey en çok meslek seçiminde zorlanır. Çünkü sorumluluk alacaktır ve güzel günlerin biteceğini düşünür. Bu nedenle sevdiğimiz bir mesleği seçmekte yarar vardır.
12. Amaçlar ve araçlar arasında uygun ayrımı yapabilme.
13. Düşmanca olmayan felsefi bir mizah duygusuna sahip olma. En sıkıcı durumda bile gülecek bir şey bulabilme. (Başkalarını veya kendini aşağılatma şeklinde olmadan)
14. Kişiliğin gizli bir yanı olduğunu bilir. Yalnız kalabilir. Bazı şeylerin bireylerin kendine sağladığı özellikler olabilir. Yalnız kaldığında bireyin kendisiyle arkadaşlık ettiği bir şeydir.