İSTENMEYEN DAVRANIŞIN OLUŞMASINDAKİ ETMENLER
(Öğrenciden Kaynaklanan Nedenler)
Aileler, okul yönetimi, sınıf öğretmeni ne kadar tedbir alsa da yine de önüne geçilemeyen sorunlar oluşmaktadır. Öğrenciden kaynaklanan davranış bozukluklarını şöyle inceleyebiliriz…
*-* ÖĞRENCİDEN KAYNAKLANAN NEDENLER
Öğrencinin Kişilik Özellikleri
Tüm öğrenciler birbirlerinden farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Öğrenci sınıf içinde bir rol çizer ve bu role uygun davranmaya başlar. Bunu etkileyen faktörler hem bireyin okul öncesi aile ve sosyal çevresinin, hem de öğretmenin ona karşı davranışları ve onu algılama biçimi olarak görülebilir.
Kendine güveni zayıf olan ve kendi yeterliğini düşük olarak algılayan öğrenciler, sorumluluk yüklenmekten korkar; başarısız olmaktan ve alay edilmekten korktuğu için faaliyetlere katılmaktan kaçınır. Öğretmenler bu çocukları anlamak yerine çoğunlukla sorumsuzlukla ve görevden kaçmakla suçlarlar.
Aşırı aktif, kendini lider olarak gören ve sınıf kendi hâkimiyeti altına almaya çabalayan kişilik özelliğine sahip öğrenciler, sınıf faaliyetlerinde hep kendilerini merkez olarak görme ve kendi görüşlerinin etkin olmasını arzulama eğilimindedirler. Sınıf tartışmalarında kendilerine zıt görüşe sahip olanlara sert davranır ve hatta öğretmenle uygun olmayan bir konuşma tarzı ile tartışmaya girerler. Önlem alınmazsa sınıfın geneli bu durumdan etkilenir. Otoriter disiplin yöntemleriyle bu problemi gidermeye çabalama bu çocukları kaybetmeye ve daha ciddi problemlerin yaşanmasına neden olabilir.
Öğrencinin Gelişim Özellikleri
Bireyin davranışları gelişim dönemlerinden etkilenmektedir. Bunun en açık ve net görüldüğü dönem ilköğretim II. kademede başlayan ergenliktir. Bu dönemde ortaya çıkan değişmeler sonucu bazı davranışlarda yetersizlikler gözlenebilir. Öğrencinin zorlanması yetersizlik algısına ve öğrenmeye karşı olumsuz bir davranış içine girmesine neden olabilir.
Bu dönemde öğrencilerin karşı cinse ilgileri artar. Davranışların birçoğunda kendini karşı cinse kabul ettirme ve popüler olma eğilimi ağır basar. Bu çerçevede, olumsuz davranışlar ortaya çıkar ve öğrenciler bu davranışları ısrarla gösterme eğiliminde olurlar.
Çetelere üye olma, tehdit, fiziksel zararlar verme vb. davranışlar bu dönemde görülür. Öğretmeni bir otorite figürü olarak algılar ve otoriteyi yıkmayı, ona zarar vermeyi bir üstünlük ve kendini gruba ve karşı cinse kabul ettirmenin bir yolu olarak görür. Okul disiplin kurallarının sert bir şekilde uygulanması, öğrencinin aynı sertlikle karşı koymasına yol açar. Öğrenci ya okulu bırakır ya da kendisine, okuldaki ilgililere, okulun fiziksel yapısına önemli zararlar verebilir. Okula devam etse de akademik açıdan başarısızlıklar gözlenir.
Okul yöneticileri, sınıf öğretmeni, okul rehber öğretmeni öğrencilerin davranışlarını iyi gözlemlemelidirler. Oluşan davranış değişikliklerini zamanında fark ederek gereken tedbiri almalıdırlar.