Cumhuriyet Bayramı Anılar Şiirler Güzel sözler

İŞTE CUMHURİYETTEN BEKLEDİĞİMİZ NETİCE

Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa’ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kitlesi iskelede etrafını çevirmiş bulunmaktaydı. Bir kadının elinde bir kâğıtla Atatürk’e yaklaştığı görüldü. İhtiyar, zayıf bir kadındı. Ata’nın yolunu keserek titrek bir sesle:
– Beni tanıdın mı oğul? dedi. Ben sizin Selanik’te komşunuzdum. Bir oğlum var. Devlet demiryollarına girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış. Ne olur bir kere de siz söyleseniz.
Atatürk’ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler ya–parak ve yüksek sesle:
– Oğlunu almadılar mı? dedi. Ben tavsiye ettiğim hâlde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş… Çok iyi yapmışlar… İşte Cumhuriyet böyle anlaşılacak…
Kadın, kalabalığın içinde kaybolmuştu. Ve Atatürk adeta kendinden geçmiş bir sesle:
– İşte cumhuriyetten beklediğimiz netice… diyordu.

Hulusi KÖYMENSEÇİM BİZİM

Türkiye Cumhuriyeti yetmiş yedi yıllık oldukça genç bir ülkedir. Yetmiş yedi yıldır oluşma, gelişme, varlığını sürdürebilme, kendini kanıtlayabilme gibi yoğun çabalar içinde olan Türkiye, tarihi boyunca inişler ve çıkışlar yaşamıştır ve yaşamayı sürdürecektir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yoğun bir kapalılık ve geri kalmışlığın içinde bulunan Türk milleti, Kurtuluş Savaşı’yla birlikte üzerindeki aksiliklerden silkinmiş ve ilerleme yolundaki adımlarını hızlı hızlı atmaya başlamıştır. İşte Türk milletinin içindeki potansiyel enerjiyi harekete dönüştüren, onlara var olan gerçekleri gösteren ve içlerindeki gücü kullanmak için gereken güveni sağlayan insan Mustafa Kemal Atatürk’tür! Mustafa Kemal içindeki özgürlükçü ve milliyetçi haykırışları halkıyla paylaştı. Bu paylaşım, halkın içinde ezelden beri var olan fakat kimilerince yıllarca bastırılmış duyguları ayaklandırdı. Mustafa Kemal ve halkı, el ele verdi ve devrim meş’alesini yaktı. İşte o dönemlerden temeli atılan görüşler, anlayışlar, inanışlar ve yenilikler günümüze dek süregeldi.

Türk milleti her tökezlemesinde, her yanılışında sığınacak bir kimse aramaya başladı. Yeni Mustafa Kemallerin doğmasını ve yeniden kendilerini kurtarmasını umdu. Boşa bir bekleyiş başladı ve hâlen sürmekte…Oysa Mustafa Kemal’in halkına öğretmeyi en çok istediği şey “Medet ummamaktır!” ilerlemek için çalışmak, çalışmak için istemek, istemek içinse yurdunu gerçek anlamda sevmek gerekmektedir. Mustafa Kemal bize ışıklı bir yol sundu. Bu yolda ilerlemek ya da ilerlememek bizim elimizde.Onun yaşamı, söyledikleri, öğütleri Türk milletinin en büyük hazinesidir. Atatürkçü olmak demek onu anlamak, geçmişe bakıp günümüz için ders almak demektir. Atatürkçü olmak demek onun fikirlerini öğrenmek, özümsemek, söylediklerini tartışabilecek kadar açık yürekli olmaktır. Atatürkçü olmak demek vatanını, insanını, kendisini sevmek demektir. Atatürkçü olmak demek ileri gitmek, devrimin ışığını yüreğinde hissetmek demektir! Türk genci Atatürkçü olmak zorunda mıdır? Türk genci yalnızca gerçekleri görmek, okumak, anlamak zorundadır. Çalışmayı ilke, aydınlığı hedef edinmek zorundadır ve tüm bunları başarabilmek için kendisine örnek olan, yaşamıyla ve sözleriyle bir rehber niteliğindeki Ata’sından faydalanmalıdır. Atatürkçü olmalıyız. Ama Atatürk’ü gerçekten tanıyarak.Onun fikirlerini öğrenerek ve yorumlayarak. Ancak o zaman gerçekleri fark eder, yerinde saymanın geri gitmekten başka bir şey olmadığını anlar ve Atatürk’ü bazılarının neden anlamak istemediğini kavrarız!

Önümüzdeki yollar belli. Ya ışıklı yolların sonundaki aydınlık gelecek, ya karanlıkların içindeki geri kalmışlık… Seçim Bizim!

Selen ESMERAY Anadolu Lisesi Öğrencisi / ANKARA

ONUNCU YIL MARŞI

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan.
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.

Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız,
Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız
Türk’üz bütün başlardan üstün olan başlarız;
Tarihten önce vardık, tarihden sonra varız.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri.

Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını,
Dindirdik memleketin yıllar süren yasını.
Bütünledik her yönden İstiklâl kavgasını,
Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.

Örnektir milletlere açtığımız yeni iz,
İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış kitleyiz.
Uyduk görüşte bilgiye, gidişte ülküye, biz;
Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir