YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

 

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevdiğin bitkin kalmalı sevilmekten,
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği.
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne,
Denize saatlerce bakabilir,
bir kusa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya. 
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını, Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mi bir kez sımsıcak kumlara,
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin.
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine, Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatin,
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına.
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar, Butun kitapları okumak, butun hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın.
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu,
Fakat ne kadar sevinç varsa yasamak özlemiyle dolmalısın.
Ve kederi de yasamalısın, namusluca, butun benliğinle,
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insani Kanın karışmalı hayatin büyük dolaşımına,
Dolaşmalı damarlarında hayatin sonsuz taze kani. Yasadıklarımdan öğrendiğim bir şey var; Yaşadın mı büyük yaşayacaksın,
ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına,
Çünkü omur dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
ATAOL BEHRAMOGLU

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir