Verimli Ders Çalışma Yolları

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI

Anne ve babalar, hep çocukları çok ders çalışsın isterler. Ama başarı için önemli olan çok çalışmak değil verimli ve etkili çalışmaktır. Öğrenci ne kadar çok çalışırsa çalışsın iyi öğrenemiyorsa, aklında bir şey kalmıyorsa, sınavlarda istediği başarıyı elde edemiyorsa etkili olarak çalışmıyor demektir. Bazı öğrenciler az çalışmalarına rağmen verimli çalıştıkları için iyi öğrenir ve başarılı olurlar.
Aileler az çalıştığı için çocuklarını sürekli uyararak farkında olmadan olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Böyle durumlarda hem ailenin mutluluğu için hem de çocuğun mutluluğu için verimli ders çalışma yöntemleri herkesce iyi bilinmelidir.

Verimli çalışma için öncelikle öğrencinin ders çalışırken amaçlarını belirlemesi ve bu amaçların farkında olması gerekir. Aksi halde nereye gittiğini bilmeden yol alan ve sürekli olumsuzluklarla karşılaşma ihtimali olan bir kişiye benzer.

Başarılı olmada önemli koşullardan biri planlı ve programlı olmaktır. Çocukla günlük ve haftalık planlar yapılmalı, bu planlara dersin yanında oyun, televizyon izleme, gezme ve çocuğun sevdiği diğer faaliyetler de eklenmelidir. Zaman zaman aksamalar olsa da öğrenci bu plana uymaya çalışmalıdır. İyi bir plan yapmak için şu noktalara dikkat edilmelidir:
• Öğrenilenlerin kalıcı olması için en etkili yol tekrar yapmaktır. Her gün okuldan gelince o gün işlenen konular tekrarlanmalı, sonra önemli noktalar belirlenerek bu konuların üzerinde yeniden durulmalıdır. Ayrıca hafta sonlarında o hafta içinde öğrenilenler ve önemli yerler tekrarlanmalıdır. Çünkü tekrar öğrenmeyi destekler ve sınavlarda başarıya katkı yapar.
• Planda farklı özellikleri olan dersleri art arda sıralamaya (Türkçesözel, Matematiksayısal gibi) özen gösterilmelidir. Aynı özellikteki konular veya dersler art arda çalışıldığında istenen verim sağlanamaz. Bunun için örneğin uzun sürecek iki Sosyal Bilimler konusunun arasında bir Fen Bilgisi konusu çalışılabilir. Türkçe ödevini yaptıktan sonra İngilizce ödevi yerine Matematik çalışması tercih edilmelidir.
• Dersler zordan kolaya doğru sıralanmalı, zorlanılan veya daha çok çaba gerektiren dersler, yorgun olunan zamanlara bırakılmayıp dikkatin daha iyi toplanabildiği, enerjinin daha çok olduğu zamanlarda çalışılmalıdır. Böylece öğrenci o konuları daha iyi öğrenir.
• Çalışırken dinlenme araları vermek de önemlidir; yaklaşık 45–60 dakikadan fazla çalışıldığında dikkat dağılır ve o süreden sonraki çalışma verimli olmaz. Eğer çocuğun dikkati 30 dakikada dağılıyorsa o zaman ara vermelidir. Bu aralar 10–20 dakika civarında olmalıdır. Gerekirse daha uzun ara verilebilir.
• Dinlenme aralarında ders dışı faaliyetler yapılması faydalıdır. Müzik dinleme, resim yapma, spor yapma, dans etme, televizyon izleme gibi uğraşlar hem dinlenmeye hem de tekrar çalışma için hazırlanmaya yardım eder. Ancak bunları yaparken çocuğun çok yorulmamasına, televizyona dalıp uzun bir zaman harcamamasına dikkat edilmelidir.
• Günde 3–4 ten fazla ders çalışılmamalıdır.

Plan yapmak kadar dersin çalışılış biçimi de önemlidir. Ezberleyerek değil öğrenmeye gayret ederek çalışmak derslerin akılda kalmasını kolaylaştırır. Not almak, tekrar etme, soru çözme gibi yöntemler buna katkı sağlar ve beklenen başarıyı getirir.

Verimli ders çalışmada önemli bir konu da zamanı etkili kullanmaktır. İyi bir zaman planlaması yapılırsa, çocuk hem ders çalışabilir hem oyun oynayabilir hem resim, müzik gibi faaliyetlerle uğraşabilir hem kitap okuyabilir hem de yeterince dinlenebilir. Bütün bunları kısacık güne sığdırmak başlangıçta zor gelebilir ancak denendiğinde o kadar zor olmadığı görülecektir. Aynı güne sığmasa bile bir gün müzik dinleme, bir gün resim yapma gibi bir ayarlama yapılabilir.

Çocuğun başarısı için uyku düzeni de önemlidir. Geç saatlerde yatan, uykusunu almadan okula giden bir çocuk derslere konsantre olamaz. Ders çalışmak için sürekli uykusuz kalmak da faydadan çok zarar getirir.

İşlevlerinden biri de öğrenilenlerin zihinde kalmasına katkı yapmak olan uykunun bir evresinde beyne protein salgılanır bu da çalışılan, öğrenilen bilgilerin zihne yerleşmesine yardımcı olur.

Ders Çalışma Ortamı Nasıl Olmalı?
Çocuğun ders çalıştığı, ödevlerini yaptığı, sınavlara hazırlandığı ortam, onu heveslendirici, çekici ve başarıyı destekleyici nitelikte olmalıdır. Ortamın ısı, ses ve ışık durumu, yerleşme biçimi çalışmayı ve alınan verimi etkiler.
Eğer mümkünse çocuğa ders çalışabileceği bir oda ayrılmalı, böylece dersine daha iyi konsantre olması sağlanmalıdır. Evin koşullarından dolayı ona böyle bir oda ayrılamıyorsa mutfak ya da başka bir köşe çocuk için çalışma mekânı haline getirilebilir. Eğer çocuk herkesin oturduğu odada ders çalışmak zorundaysa, odanın bir köşesi ders çalışması için ona ayrılarak, masa veya bulunan sehpa ve benzeri ve bir sandalye yerleştirerek, kitaplarını koyabileceği bir yer bırakarak böyle bir ortam oluşturulabilir. Bu oda veya köşenin aydınlık ve gürültüsüz olmasına özen gösterilmelidir. Çok soğuk veya çok sıcak, karanlık ya da gürültülü bir yerde, çalışmanın verimi düşer.
Öğrenci, dersini bir masaya oturarak çalışmalıdır. Yatarak ya da ayakta çalışması, iyi sonuç vermez. Masa, ışık alacak, aydınlık bir yerde olmalı, mümkünse ışığın yandan geleceği biçimde yerleştirilmelidir. Bu hem onun daha iyi konsantre olmasını hem de gözünün fazla yorulmamasını sağlar. Çalışma mekânının çekici, zevk alınan bir yer olması için çocuğun istediği bazı düzenlemeler yapılabilir ama bu düzenlemeler, onun konsantre olmasına, dikkatinin dağılmasına, dersi bırakıp başka şeylerle uğraşmasına fırsat vermeyecek şekilde olmalıdır. Masa üzerinde oyuncak ve dikkat dağıtıcı nesneler olmamalıdır, isterse sevdiği bir renk örtü örtülebilir, dikkatini dağıtmayacak bir iki eşya koyulabilir. Masanın çok dağınık olması, onun çalışmaktan çabuk sıkılmasına, camın hemen önünde olması, dışarıya dalmasına ve dikkatinin dağılmasına neden olabilir.
Masada ve çocuğun görebileceği yerlerde posterler, dersi bırakıp ilgileneceği nesneler (örneğin ayna) bulunmamalıdır. Masaya yiyecek koymamakta yarar vardır ancak çocuk, çalışırken acıkıp bir şeyler yeme ihtiyacı duyuyorsa az miktarda yiyecek ve içecek koyulabilir. Çocuğun odasında veya ders çalıştığı köşede televizyon, DVD çalar gibi cihazların olmaması, onun bunlara dalıp ders çalışmayı bir kenara atmaması açısından yerinde olur. Bilgisayar oyunları ve internetle fazla oyalanmasından endişe ediliyorsa bilgisayar da başka bir odaya koyulmalıdır. Eğer çocuk herkesin oturduğu odada çalışmak durumunda ise masa televizyonun karşısına konmamalı, televizyonun sesi kısılmalı ve onun dikkatini dağıtacak ses ve eylemlerden kaçınılmalıdır.
Bu Ne Karne Böyle
Baba, 8. sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. “Allah Allah, dönem ne çabuk bitmiş…” diye düşünür ve oğluna seslenir:
“Getir bakayım şu karneyi!”
“Al baba…”
Adam karneye bir bakar ki, Beden Eğitimi ve Resim dışındaki tüm dersler zayıf.
“Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, İngilizce kursu dedin, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaşının çiçek parasını bile verdik. Ne bu notların hali, rezil şey!”
Çocuk utana sıkıla babasından biraz uzaklaşır ve “Baba… O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum…” der.
(Vatan Gazetesi Can Ataklı 20.1.2008)

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir