TUVALET ZULMÜ

Tuvalet Zulmü!

Geçtiğimiz gün Almanya Hamburg’da yaşayan Mehmet Ali Erken isimli bir engelli görüşlerini bizimle paylaştı. Mehmet Ali Erken karşılaştığı uygulamalara yönelik içini döktü. Anlattıkları İstanbul’da engellilerin niye sokağa çıkamadığı sorusunun da cevabıydı.

“47 yıldır Almanya’da yaşıyorum. 71 yaşında, yüzde 60 raporu bulunan bir engelliyim. Tekerlekli sandalye kullanıyorum. Geçtiğimiz yaz İstanbul’a geldim. Şehirde kaldığım süre boyunca o kadar engelle karşılaştım ki…
Pendik’te ikamet eden yakınlarımla birlikte Darıca’daki Şehirler ve Kültürler Kaynaşması Festivali’ne gittik. Festival alınında tuvalet ihtiyacı duydum. Mekanda engelli tuvaleti vardı, rahatlıkla kullandım. Ancak bir hafta sonra gittiğimizde aynı engelli tuvaletinin kapısına kilit vurulduğunu gördüm. Festival bitti, tuvalet gitti. Oradaki görevliler en yakın tuvaletin 600 metre ötede olduğunu söyledi. Çaresiz düşe kalka gittik. Ama ne görelim? Tuvalet yerin altında ve oraya ulaşmanız için 5 merdiveni aşmanız gerekiyor. Yakınlarım, beni kucaklarında indirip çıkarmak zorunda kaldı. Afedersiniz bu sırada altıma kaçırmıştım bile.

EN İŞLEK YERDE YOK
Sadece bu mu?
Beykoz’da deniz kenarında, ilçenin en işlek caddesinin üzerinde bir tuvalet var. Ama engelliler için düzenleme yok.
Paşabahçe’deki tapu binasına işim düştü. Tuvalet var mı diye sordum. “Birinci katta” dediler. Neyse ki asansör varmış. Çıktım ki ne göreyim! Diğer tuvaletler çalışırken, engelliler için ayrılan yerde sular akmıyor? Gittim müdüre şikayet ettim. Ne dese beğenirsiniz? “Beyefendi, binamız yeni”… Özrü kabahatinden beter. Hadi eski binaları anlıyorum. Yeni binada yapılır mı bu?

PARA BASIYORLAR, ANCAK…
Peki ya Eminönü’ne ne demeli? Her yıl yüzbinlerce turist gelip geçiyor buradan. Yeni Cami’nin önündeki tuvalet resmen darphane gibi para basıyor. Burada da engelliler için bir düzenleme yok. Yaz aylarında akın akın gittiğimiz Adalar’da da durum farklı değil.
Daha bitmedi! Kasımpaşa’da vapura bindim. Sakatlara hususi bir tuvalet vardı. Fakat içerisini ambar yapmışlar. Bir tarafta kovalar, bir tarafta paspaslar. Tekerlekli sandalyenizi sokacak yer yok. Hadi bunu başardınız diyelim, kapının kapanması mümkün değil. Siz olsanız ne yaparsınız?
2012 yılının temmuz ayına kadar Türkiye’deki kamu binalarının, yolların, kaldırımların engelsiz hale getirilmesi geriyormuş. Aksi halde ceza verilecekmiş. Bilmiyorum başarılı olunur mu? Ama üzülerek söylüyorum yapılacak çok şey var. En temel ihtiyacınızı bile göremiyorsunuz zira…”

ALMANYA’DA ANAHTAR VERİYORLAR
Okurumuz M. Ali Erken İstanbul’da yaşadıklarını anlattıktan sonra Almanya’daki uygulamaları sıralıyor: “50 seneye yakın bir zamandır Almanya’dayım. Türkiye ile arada çok fark var… Nasıl anlatayım. Mesela, burada hiç sıkıntı çekmiyorum. Devlet, özel yaptırılmış bir anahtar veriyor engelliye. Bu anahtar vasıtasıyla, engelli tuvaletlerini ve asansörleri kendiniz açıp kapatıyorsunuz. Böylece engelli olmayanların suistimaliyle karşılaşmıyorsunuz.
İstasyona gidiyorum. Tuvalet aşağıda. Zile basıyorum. Görevli geliyor, kapıyı açıyor. Otobüste özürlü kartları var. 60 euro alıp, bununla ülke sınırları içinde istediğiniz noktaya bir yıl boyunca gidebiliyorsunuz. Eğer ağır özürlüyseniz yanınızda bir refaketçi hakkınız bile var. Üstelik bu kişinin yakınınız olmasına da gerek yok. Komşunuz, dostunuz, ahbabınız olabilir. İnsana verilen değer böyle anlaşılmaz mı? Engellerin dezavantajları böyle kaldırılmaz mı?”

Özgürlük SUYUN ALTINDA
“Kaptan Cousteau” olarak tanınan ünlü deniz bilimci Jacques-Yves Cousteau’nun engelli gençlerle yaptığı dalışları örnek alarak “Dalmak Özgürlüktür” sloganıyla yola çıkan Uludağ Üniversitesi Sualtı Topluluğu (USAT), 7 yıldır engelli öğrencilere dalış ve yüzme kursu veriyor. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Tekstil Bölümü öğrencisi ve USAT’ın “Dalmak Özgürlüktür Projesi” tanıtım ve organizasyon sorumlusu Koray Yaman (20), 2’si üniversite olmak üzere 21 öğrencilerinin bulunduğunu söyledi. Bunların kimine yüzme kimine de dalma eğitimi verdiklerini anlatan Yaman, “İkinci dönem onlarla birlikte bir dalış gezisi yapıp, eğitimlerinin deniz etabını da tamamlayacağız” dedi. Dalış eğitimi alan UÜ Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi bedensel engelli Mehmet Tan da “Arkadaşlar bana 4 yıl önce teklifte bulundu. Ancak engelli vatandaşlarla bu kadar yakından ilgilendiklerini görünce, kaybettiğim 4 yılın üzüntüsünü yaşıyorum. Okulu bitirdikten sonra bu işi daha da ilerletmek istiyorum. Federasyon tarafından eğer engelliler için de kalıcı bir eğitim verilmeye başlanırsa, ben de eğitmen olarak kendimi geliştirmek ve engelli arkadaşlarıma ders vermek istiyorum” diye konuştu.
BURSA AA

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir