TUT ELİMİ ANNEM

TUT ELİMİ ANNEM

 

Tut elimi annem

Ah annem, canım annem.

Gül bahçesi istemem,

Yüreğini açtın ya

Yeter bana. Güllük gülistanlık benim için hayat…

Ama annem düşündün mü hiç?

Ya yorgun düşerse bu yürek.

Bakmaya bile kıyamadığım

Kokusuna dayamadığım güller

Solarsa bir hazan sabahı ansızın.

Nasıl bakarım anne gökyüzüne?

Dökülürken gözyaşların gökten.

Ve nasıl dayanırım bu acıya?

Dökülen her yaprak yüreğimi yaralarken.

Nasıl bakarım o viran bahçeye?

Bir kıvılcımda, yanar yüreğim.

Ama hiç bir yangın

Senin kadar sıcak değil be annem…

Nasıl da üşürüm sensiz,

Gözümden akan her damlada ne fırtınalar eser,

Ne firari hayallere dalar bu yaşlı gözler,

Ve akan her damla

Haykırır başıboş yalnızlığıma.

Hazan yelleri eserken annem

Bu körpe yüreğimde

Güneş açar mı hiç?

Mis gibi kokan bu menekşe,

Bülbüller şakır mı kahkaha ata ata?

Bahçedeki gülümüz,

Sümbül gibi büker mi boynunu yoksa?

Duyabilir miyim kanat çırpışını Turnaların,

Unutur musun beni annem?

Tembihler misin büyüklerin gittiği her yere gidilmez diye?

Bilirim korkarsın gelirim peşinden diye.
 

Kaf dağına gider miyiz?

Güler miyiz çatlayana kadar?

Ve ağlar mıyız usul usul?

Gözlerimiz kan çanağı olana kadar.

Annem, canım annem,

Nasıl da kandırdın beni,

Hani gitmeyecektin,

Nasıl bıraktın beni buralarda,

Bu yaban ellerde…

Ne yaparım şimdi ben?

Kan çiçekleri bıraktın Annem ardında.

Ve her gün sulama yarışı yaptığımız Fesleğeni…

Neredesin be annem?

Bak kar yağdı avuçlarıma.

Coşkun seller gibi atıyorsun damarlarımda.

Yüreğimin vazgeçilmez Deltasında

vazgeçilmez bir nehir gibi yani.

Gitme bırakma beni dedim

Gözyaşlarımda uyutur

Göz bebeğimde avuturum dedim.

Ama ne fayda dinletemedim be annem…

Annem canım bi tanem,

Var oluş sebebim, tek gerçeğim,

Gören gözüm, duyan kulağım,

Ne zor şeymiş sensiz olmak,

Ve ne zor şeymiş,

Sensiz coğrafyaların sert iklimlerini tatmak.

Burası bana göre değil

Ben seninle olmak,

Dizinde uyumak,

Sana seni sevdiğimi haykırmak istiyorum.

Ne olur!

Tut elimi annem…

Bir kez daha öp ıslak ıslak

 

Hazar CIRIK

4 Yorum
  1. 12 Eylül 2008
  2. 17 Mart 2009
  3. 10 Mayıs 2009
  4. 10 Mayıs 2009

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir