MOBBİNG (Yıldırma)

YILDIRMANIN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ

Yıldırma ile ilgili çalışmaların öncülüğünü üstlenen Leymann genel olarak insanların yıldırmaya başvurmasında dört temel neden görmektedir (Davenport vd., 2003; Leymann, 1993):
Birisini bir grup kuralını kabul etmeye zorlamak: Bu kişiler bir grubun ancak belirli bir yeknesaklığın varlığında kaynaşmış ve güçlü olabileceğine inanmaktadırlar. Bu nedenle grup normları itaat edilmesi gereken kurallar olarak görülmektedir.
Düşmanlıktan hoşlanmak: İnsanlar hoşlanmadıkları kimselerden kurtulmak için yıldırma yapmaktadırlar. Bunda kişinin kuruluş hiyerarşisinin neresinde bulunduğu pek bir rol oynamamaktadır. Sadece kişisel hoşnutsuzluğun itkisiyle bu süreç başlatılabilmektedir.
Can sıkıntısı nedeniyle zevk arayışı içinde olmak: Burada asıl amaç eziyet etmek ve olanlardan haz duymaktır.
Önyargıları pekiştirmek: İnsanlar belli sosyal, ırksal veya etnik bir grubun üyesi olduğu için kendilerine benzemeyen ve kendi gruplarının dışında saydıkları kimselere karşı yıldırma yapabilmektedirler. Bu yıldırmanın ayrımcılık boyutuna işaret etmektedir.

Mobbing Evreleri ve Sağlık Üzerine Etkileri
Sürekli duygusal saldırılar, kişinin sağlığını, görünüşünü ve düşünce biçimini bozar. Tekrarlayan saldırılar normal akıl yürütme ve iletişim yollarını değişime uğratır. Kurbanlar saldırganlaşır, anlamsız şeylere anlam vermeye çalışırlar. Korkuları ve ihanete uğramışlık duyguları davranışlarını ve özdenetimlerini etkiler. Kimseye güvenemezler.
Mobbinge uğrayan kişiler işlerine büyük bağlılık duyar, varlık nedenleri ve mutluluklarını ondan alırlar. Mobbing, insanın mesleki bütünlüğünü ve benlik duygusunu zedeler. Kişinin kendisine yönelik kuşkusunu arttırır. Kendisine yapılanlar karşısında sessiz kalırlar, karşı eylem yapıp yapmamaya karar veremezler ve kuruluş içinde ya da dışarıdan yardım aramaya pek yanaşmazlar. Uzun bir süre acı çekerler. Acılarını pek dışarıya vurmazlar.
Başlarına gelene inanamazlar. Kendilerine güven duygularını yitirir ve kendilerini yalnız hissederler.
Tekrarlayan duygusal saldırıların zararları tekil ve bir seferde patlayıp biten zararlar değildir, yavaş yavaş oluşan birikimli zararlardır. Ancak unutmamak gerekir ki mobbing, ancak devam etmesine izin verildiği kadar sürdürülür (Tınaz,2006).
Mobbing şiddetinin tek ölçüsü, buna hedef olan kişinin öznel değerlendirmesidir. Birine mobbing gibi gelen, başka birine öyle gelmeyebilir. (Davenport vd.).
Aşağıda mobbingin dereceleri sıralanmıştır:
Birinci Derece Mobbing: İş arkadaşlarından küçük düşürücü davranışlar görmek şaşırtır ve sıkıntı verir. İnsan kızgınlık ya da üzüntü duyabilir. Bazıları karşı koymaya çalışırken bazıları olan biteni hoş görebilir. İş ortamına antipati duymaya ve başka bir iş aramaya başlarlar. Mobbinge uğrayan kişi ağlama krizlerine tutulabilir, zaman zaman uyku bozuklukları yaşayabilir, alıngan olabilir ve konsantrasyon güçlüğü çekilebilir. Bu durum devam ederse ikinci derece mobbinge dönüşebilir.
İkinci Derece Mobbing: Bu süreçteki bireyin sağlık problemleri işlerini etkilemeye başlamaktadır. Yüksek tansiyon, kalıcı uyku bozukluğu, mide-bağırsak sorunları, konsantrasyon bozuklukları, aşırı kilo alma ya da verme yaşayabilir ve depresyona girebilir. Tıbbi yardım ihtiyacı bu süreçte başlamaktadır.
Üçüncü Derece Mobbing: Bu aşamada insanlar iş yapamaz duruma gelmektedirler. İşe korku, dehşet ya da tiksinti ile giderler. O kadar etkilenmişlerdir ki iş yerinde duramazlar. Kötü durumdadırlar, kendini koruma mekanizması çökmüştür. Şiddetli depresyon, panik ataklar, kalp krizleri, diğer ciddi hastalıklar, kazalar, intihar girişimleri, üçüncü kişilere yönelik şiddet gibi fiziksel ya da psikolojik semptomlar oluşmaktadır. Tıbbi ve psikolojik yardım almak artık zorunlu hale gelmektedir.
Aşırı tehdit ve tehlike, aşağıdaki semptomlarda ortaya çıkan yoğun korku ve ümitsizliğe neden olur:
Olayları tekrar tekrar yaşamak,
Aşırı tedirginlik, kolayca ürkmek, sinirlilik,
Hayata kaderci bakış,
Genel duygusal uyuşukluk,
Sürekli endişe hali,
Karabasanlar,
Uykusuzluk,
Konsantrasyon düşüklüğü,
Kontrol dışı hareketler,
Yoğun endişe ve panik atak,
İntihara ya da cinayet işlemeye yatkınlık duygusu.

Travma sonrası stres bozukluğu, savaştan dönen askerlerin, büyük felaketler yaşayan insanların ya da tecavüz kurbanlarının yaşadıklarına benzer bir olgudur.(Heinz LEYMANN, “What is PTSD?” The Mobbing Encyclopedia, http://www.leymann.se/English/15100E.HTM, )

Travma sonrası stres bozukluğu, ani olarak kendini belli eden nedensiz korkular, çok şiddetli panik atak nöbetleri, ölüm duygusu ve aynı zamanda öz kontrolünü yitirme ile birlikte kendini gösteren bir sendromdur.
Gün içinde ya da hafta içinde yaşadığı nöbetler sonrasında birey, yorgun düşer, kendini bitkin hisseder. Bu panik atak nöbetlerinin sokak, meydan, restaurant, sinema gibi kalabalık ve açık yerlerde ya da otomobil, tren, uçak, otobüs, vapur, asansör gibi toplu taşıma ya da nakil araçlarında tekrarlayacağından korkarak bu gibi yerler ve taşıtlardan uzaklaşır ve kendine uygun kaçış yolu arar. Bu sendromun en ağır sonucu, bireyin öz güvenini yitirmesidir.(Tınaz,2006)

kaynak:donusumkonagi.net

Mobbinge Yol Açan ve Devam Etmesine Neden Olan Örgütsel Etmenler

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir