KUŞ GRİBİ PSİKOSOSYAL DESTEK AİLE REHBERİ Bölüm II

KUŞ GRİBİ PSİKOSOSYAL DESTEK AİLE REHBERİ Bölüm II  

Çocuklarda Görülebilecek  Tepkiler 

• Oynama ve dışarı çıkma isteksizliği,  

• Küçük çocuklarda anneden ayrılamama, 

• Küçük şeylerden huzursuzluk,  

• Karamsarlık,  

• Hızlı mizaç değişiklikleri,  

• Uyku bozuklukları,  

• Kâbuslar,  

• Korku, panik  

• Yiyeceklere karşı kaygı, güvensizlik,  

• İlgi azalması,  

• Aile bireylerinin öleceği korkusu,  

• Dışlanmaktan korkma ve utanma,  

• İçe kapanma, yas, üzüntü duyguları,  

• Okula gitmek istememe,  

• Okul başarısında düşme,  

• Dikkati toplamada zorluk,  

• Hastalanmaktan korkma,  

• Küçük çocuklarda parmak emme, altını ıslatma gibi önceki gelişim davranışlarını gösterme,  

• Sevdiği, yakın ilişki içinde olduğu hayvanların yol açtığı tehlike karşısında hayal kırıklığı, şaşkınlık, güvensizlik, öfke,  

• Hayvanların itlafına şahit olan çocuklarda şok, duyarsızlık, üzüntü, öfke, suçluluk,  

• Uzun dönemde hayvanlara karşı kin, korku ve nefret geliştirme.  

Nereden Başlamalı? 

Hepimizin bilgilendirilmeye ve psikolojik desteğe ihtiyacı var. Çocuklarımıza sağlıklı bir şekilde yardım edebilmemiz için öncelikle kendi gereksinimlerinizi
dikkate almak, kendinize özen göstermek ve zaman ayırmak gerekir. Kendinizi desteklediğiniz oranda çocuklarınızı destekleyebileceğinizi unutmayın.  

Çocuklarınıza Nasıl Yardım

Edebilirsiniz? 

• Çocuklarınıza yardımcı olmak için neler yaptınız? Üstesinden gelinmesi en zor davranışlar

nelerdir? Ne tür engellerle karşılaştınız?    

Paylaşmak 

     İnsanlar yaşadıkları olaylar, edindikleri izlenimler ve ortaya çıkan duygularını başkalarıyla paylaşmaya ihtiyaç duyarlar. Konuşmak ve paylaşmak zor
ve kritik yaşam olayları ile baş edebilmenin doğal ve etkili bir yoludur. Çocuklar da biz yetişkinler gibi yaşadıkları örseleyici olayları anlamlandırmak,
yaşanan tehdit hakkında bilgilenmek, olaylar hakkında konuşmak, olay hakkındaki düşüncelerini ifade etmek isterler. Bunun için hem zamana hem de dinlenilmeye
gereksinimleri vardır. Konuşulabilecek birisinin olması çocuklar için neden önemlidir ve niçin konuşmak faydalıdır?  

Paylaşmak önemlidir, çünkü 

• Her şeyin açığa çıkmasını sağlar.  

• Anne baba çocuğu daha iyi anlayabilir.  

• Anne baba ve çocuk için gerilimi azaltır.  

• Çocuğun kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.  

• Paylaşmak yaşananların etkisini hafifletir.  

• Paylaşmak yaşananların taşınmasını kolaylaştırır.  

• Yaşadıklarını ve hissettiklerini ifade etmek rahatlama sağlar.  

• Paylaşmak, bilgilenmek yaşadıklarını anlamlandırmayı kolaylaştırır.  

• Çocukların korkuları ile baş etmek için bir bakış açısı oluşturur.  

• Aile için olumlu bir yaklaşım için sağlam bir zemin oluşturur.  

• Sağlıklı ve güçlü ilişkiler kurmayı kolaylaştırır.  

• Çocukların her şeyi biriktirip, saklamamasına yardımcı olur.  

• Yaşadıklarının normal olduğunu ve yalnız olmadığını anlar.  

Çocuklarla örseleyici olaylar hakkında konuşmak neden zordur? 

Konuşmak zor gelir, çünkü  

• Çocuğun üzüldüğünü görmenin çok acı verici olması,  

• Çocuğun ve veya kendimizin daha fazla alt-üst olacağı korkusu,  

• İfade edecek sözcüklerin bilinmemesi,  

• Suçluluk ve karışıklık hissi duyulması,  

• Sesini duyuramamaktan korkma, denetimini kaybetmekten korkma,  

• Konuşma ihtiyacı hissetmeme,  

• Konuşabilecekleri başka kişilerin olması,  

• Konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını hissetme,  

• Yaşananları yeniden açmamak, unutturmaya çalışmak,  

• Çok yorucu ve üzücü olması,  

• Çocuğa ne söyleyeceğini bilememek,  

• Yeterli zaman olmaması,  

• Bu şekilde konuşmanın çocuk için zararlı olduğuna inanılması,  

• Saçma ve komik bulunmaktan korkma, hata yapmaktan korkma,  

• Çocuğun konuşmak istememesi, gibi nedenlerden dolayı Konuşmaktan çekiniriz ve

konuşmak zor gelir. 

Ne Yapmalıyız? 

Çocuklar, konuşmak istemediğinde suskun oldukları zaman ne yapılmalıdır?  

Öncelikle çocuklarımızın konuşmak istememesine, suskun kalmayı tercih etmesine saygı

göstermek ve zorlamamak gerekir.

Ancak çocuklarımızı konuşmaya ve paylaşmaya yüreklendirmek ve desteklemek için çaba göstermekten kaçınmamak gerekir. Paylaşmaya yüreklendirmek için  

• Sabırlı olmak, uygun fırsatları kollamak,

• Çocuğunuzun kullanması için, her gün özel bir zaman ayırmak,

• İletişim sağlayan resim çizme, oynama gibi yolları kullanmak,

• Dinlerken; duygudaş, anlayışlı, sıcak, şefkatli bir tavır içinde olmak,

• Söylenenleri ciddiye alan, sorunları küçümsemeyen bir tarz izlemek,

• Yumuşak, kibar ve nazik olmak,

   paylaşımı sağlamada etkili olacaktır. Çocuklarımızın kendilerini özgürce ifade edeceği, duygusal paylaşımı gerçekleştirebileceği güvenli ve destekleyici
ortamlar yaratmak gerekir. Bu süreç içinde daha fazla cesarete, güvene, anlayışa, sevgi ve şefkatinize gereksinimleri olacaktır. Zira çocukların kendilerini
ifade etmek için daha fazla zamana, kendilerini ifade etmenin yolunu bulmak için yardıma ve genellikle aynı sorularla veya kaygılarla ilgili olarak tekrar
tekrar konuşmaya gereksinimleri olduğunu unutmamak gerekir. 

Dinlemek 

Çocuklarımızı anlamak ve anlaşılmak için önce dinlememiz gerekir.

Dinlemek, çocuklarımızla kurduğumuz ilişkinin sorumluluğunu almaktır.

Kuşkusuz içimizde fırtınalar koparken, üzüntülüyken, farklı bir şey düşünüyorken, kaygı ve korku içindeyken dinlemek zordur. Örseleyici yaşam olayları karşısında
çocuklarınıza vereceğiniz en büyük destek onları anlamak ve dinlemektir. Dinlemek karşımızdakinin ne

söylemek istediğini sadece kulağımızla değil, tüm bedenimizle, yüreğimizle anlamaya çalışmaktır.

“Can kulağı ile dinlemek” sözünü duydunuz mu?

Dinlemek, tam anlamıyla bu sözde olduğu gibi, söylenenleri can kulağı ile duymaktır.

Yaşadığınız önemli bir olayı bir arkadaşınıza anlatırken, o ne anlattığınızı çok iyi duysa, fakat siz konuşurken hiç tepki vermese, başka şeylerle uğraşsa,
arkasını dönse, ne hissedersiniz?

Kızgınlık duyabiliriz, artık canımız anlatmak istemeyebilir, üzülebiliriz, değil mi?  

Dinlemenin Faydaları 

• Yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırır.

• Anlamayı ve anlaşılmayı kolaylaştırır.

• İfade etmeyi kolaylaştırır.

• Problemler karşısında güçlü olmayı sağlar.

• Bedene güç, sakinlik ve huzur katar.

• Güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlar.

• Çok yönlü ve esnek olmayı kazandırır.

• Sabırlı, anlayışlı olmayı kolaylaştırır.  

Dinlediğimizi nasıl gösteririz?

• Ses tonu ve yüz ifadesi ile,

• Kabullenici duygularla, (bu korkutucu olmalı, yaşadıkların üzücü vb.)

• Anlamak ve konuşmaya yönlendirmek için sorular sorarak,

• Konuşmak, birlikte olmak için özel zaman ayırarak gösterebiliriz.  

Günlük Rutinler ve Oyun 

Çocuklar yaşamlarının her döneminde, örseleyici yaşam olaylarına maruz kaldıkları zamanlarda bile oyun, eğlence ve etkinliklere gereksinim duyarlar. Çünkü
oyun onların normal gelişimlerinin bir parçasıdır. Bunun yanı sıra oyun, çocukların hem bir yandan rahatlamalarına hem de ilgilerinin başka tarafa çekilmesine
neden olur. Oyun, çocuklarımızın yaşadıklarını anlamlandırmalarının ve zor anıları ifade etmelerinin en kolay, en keyifli ve en doğal yoludur. Oyunun dışında
okuma, yazma, resim, müzik, spor gibi etkinlikler çocuklarımızın kendilerini özgürce ifade etme ve sağlıklı yaşamı yakalama yöntemleridir.

Bu tür etkinlikleri yapabilmeleri için çocukları yüreklendirerek sadece, yanlarında olmanız ve birlikte planlama yapmanız yeterlidir.  

Gevşeme ve Uyku 

Kendiniz için uygulamanızı tavsiye ettiğimiz gevşeme yöntemlerini çocuklarla beraber

uygulayabilirsiniz. Gerginliği almak ve bedeni gevşetmek için iyi bir uyku da önemlidir.  

Sağlıklı Bir Uyku İçin; 

• Hep aynı saatte yatmak, uyumayı kolaylaştırır.

• Yatmadan önce bir süre sakinlik, sessizlik sağlanmalıdır.

• Yatmadan önce yemek, kahve, çay gibi uyarıcı şeyler alınmamalıdır.

• Yatmadan önce dua etmek, sakinleştirir ve rahatlatır.

• Yatmadan önce gevşeme ve nefes alma alıştırmaları gerginliği alır.

• Uyumadan önce masal dinlemek, okumak uyumayı kolaylaştırır.

• Kısık sesli ve hareketli olmayan bir müzik dinlemek sakinleştirir.

• Uyumadan önce hoş, güzel hayaller kurmak güven verir, rahatlatır.  

Kâbuslar 

Çocuklar; örseleyici, korkunç, tehlikeli olaylara tanık olduğunda ve/veya maruz kaldığında kötü rüya veya kâbuslar görebilirler. Kabuslar çocuklara gerçek
gibi göründükleri için çok ürkütücüdürler. Oysa gerçek değillerdir. Bunlar yalnızca rüyadır, gerçek olamaz veya bizi incitemezler. Kabuslarla mücadele
etmenin en iyi yolu, bunları gündüz saatlerinde uyanıkken çocuklara anlattırmaktır. Gündüz saatlerinde anlatılan, paylaşılan rüyalar geceleri giderek daha
az görülür. Rüyayı açığa çıkartmanın en iyi yollarından biri de rüyanın resmini çizdirmektir. Rüyasını olmasını istediği şekilde değiştirebilir ve bunu
anlatabilir, resmini çizebilir.

Bir diğer etkili yol, istenmeyen anılarla baş etmek için kullanmayı önerdiğimiz bilinçli kontrol etme yöntemidir. Kâbusları aktif, bilinçli bir şekilde
aklına getirip, değiştirmesini sağlamaktır. Bunları ekranda veya duvarda gördüğünü hayal edip sonra da uzaktan kumanda ile istemediklerini silebilir, zihninde
canlandırıp, görünmez hâle gelene kadar kendinden uzağa itebilir.

Yukarıda öneriler başlığında yer alan tüm bilgileri çocuklarınızda gözlemlediğiniz tepkilerle baş etmelerini sağlamak için kullanabilirsiniz.

–Devam ediyor—Bölum 3 bulunmakta.

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir