ETKİLİ BİR KONUŞMANIN ALTIN KURALLARI

ETKİLİ BİR KONUŞMANIN ALTIN KURALLARI 

 

SUNUŞ

A.Diksiyon
Konuşmanın seyrine göre ses tonunda iniş ve çıkışlar yapılarak dinleyicilerin dikkati canlı tutulmalıdır.

B.Konuşmaya giriş
Dinleyicilerin dikkatinin en yoğun olduğu an sunuşun başlangıcıdır.

 Bu anı iyi değerlendiremezseniz dinleyiciler yavaş yavaş sizden kopacaktır. Giriş çok
güçlü olmalı ve dinleyicileri size bağlamalıdır. Her sunucu bu konuda kendisine belirli taktikler geliştirmeyi öğrenmelidir. Sunuşun başlangıcında dinleyicilere
ve davet edenlere teşekkür ve minnet dolu cümleler, “aranızda bulunmaktan ne kadar bahtiyar olduğumu bilemezsiniz, “beni davet ettiğiniz için size şükran
borçuyum”, “bu güzel şehrinizde bulunmaktan çok mutluyum ” gibi ifadeler dinleyiciyi sizden kopartır, daha da önemlisi inandırıcı olmaktan uzaktır. Giriş
cümleleri, hiç vakit kaybetmeksizin ne anlatacağınıza dair bilgiler içermelidir. Bu anahtar mesajın iletimi sırasında, dinleyicilerin ortak bir sorunu,
ortak bir ilgi alanı veya yaşamış olduklarını düşündüğünüz ortak bir anıya kısa bir dokundurma yaparak girerseniz, hepsi bütün dikkatiyle size yapışıp
kalacaklardır.
Bazı kişiler sunuşun giriş kısmında dinleyenleri yumuşak bir havaya sokmak için espri yapılmasının doğru olacağını düşünürlerse de yapılabilecek en büyük
hatalardan birisidir. Espri ile giriş en deneyimli sunucular için bile risk taşıyabilir. Yapılan espri beğenilmediği takdirde dileyenlerin gözünde sunucu
ilk olumsuz puanını alacaktır. İş bununla da kalmaz. Sunucunun moralinin bozulması tüm sunuşu etkileyecektir. Espri merakınızı sonraya bırakın. Kendinize
bu konuda güveniyorsanız sunuşun ilerleyen bölümlerinde ve çok uygun bir anda, o da gerekiyorsa espri katabilirsiniz.ÖNCE NE ANLATACAĞINIZI ANLATIN, SONRA ANLATACAKLARINIZI ANLATIN, SONUNDA ANLATTIKLARINIZI ANLATIN
Konuşmaya girerken :

1. Espiri ile giriş yapmak hatadır
2. Teşekkür veya benzeri sözlerle giriş yapılmaz
3. Giriş güçlü olmalıdır
4. Doğrudan konuya geçilmelidir
C. Konuşma hızı ve sunuş süresinin kullanımı
Sunuş mutlaka önerilen zaman içinde bitmelidir. Ne önce ne sonra olmalıdır. Zamanın uzaması bir sonraki konuşmacı için dinleyenlerin ilgisini dağıtır.
Yapılan araştırmalara göre konuşma süresinin 20 dakikayı aştığı toplantılarda dinleyiciler aynı kişiyi dinlemekten sıkılmaktadır.
Konuşma hızının ayarlanması sadece tanınan süre içinde konuşmanın tamamlanması anlamına gelmez. Esas olan dinleyiciye iletilen mesajların algılanma hızının
da ayarlanmasıdır. Çok hızlı ya da çok yavaş konuşmak anlaşılmaz veya sıkıcı olur. Yapılacak konuşmanın hızı ne anlamayı zorlaştıracak kadar hızlı ne de
dikkat dağıtacak kadar yavaş olmalıdır. Konuşma uzmanları olağan konuşma hızının dakikada 125-175 sözcük olması gerektiğini belirtmektedirler. İngilizce’de
dakikada 125, Fransızca’da dakikada 135 kelime konuşulabilmektedir. Beyinde düşüncenin oluşum hızı daha fazla olup dakikada 500 kelimeyi bulur. Beyin ve
dil arasındaki bu uyumsuzluk bazen sorun yaratır. Özellikle zeka düzeyi fazla olan kişiler bir yandan konuşurken diğer yandan beyinlerinde oluşan fikirler
bir kaç konu öne geçer. Eğer sunucu kafasında oluşan düşüncelerin tamamını nakletme telaşına düşerse dinleyicinin kafası karışacaktır.   

KONUŞMA HIZI İÇİN BİLMENİZ GEREKENLER

  Hızlı okuma öğrenilebilir.

  Hızlı dinleme öğrenilemez.

  Beyin-ağız interferansı yaratmayın.

  Konu içideki ara başlıklarda kısa duraklamalar verin.

  Anlattıklarınızın mental yönden hazmedilmesi için gereken süreyi tanıyın.

D. Ayakta sunuş
Omuzlar geride
Ayaklar arası açıklık 20 cm
Ağırlık eşit dağılımlı

E. Oturarak sunuş
Tercihan bacak bacak üstüne atmayın
Geriye abartılı yaslanmayın. Bu görünüş size kendine güvenen kişi imajı değil, ukala imajı verecektir.
Dik ve çok hafif öne doğru oturun

V. KONUŞMACININ LİDERLİK YETENEĞİ

Dolaylı ve dolaysız olmak üzere iki tür liderlik yaklaşımı vardır. Sunuşlarda her ikisi de geçerlidir. Dolaysız liderlik yaklaşımında konuşmacı sunuşun
içeriğini kontrol eder ve önceden belirlenmiş planlamaya bağlı kalır. Konuşmacı dinleyiciyi, konuyu ve sunuştan çıkan sonucu mutlak olarak kontrol altında
tutar. Sunuşta nelerin yer alacağını, sunuşun yönünü ve vurgusunu da belirler. Doğrudan liderler zorlayıcı özetler yapar. Dolaylı liderlik dinleyicilerin
daha fazla kontrol sahibi olmasına izin verir. Önceden belirlenmiş bir yapının bulunmasına rağmen konuşmacı tartışmayı özendirecek şekilde bilgi verme
ve dinleyiciler tarafından yapılan katkıları biraraya getirme biçiminde sınırlı bir kontrol uygular. Dolaylı yaklaşım iletişime katılanların ihtiyaçlarına
ve grup çalışmasına büyük değer verir. Dinleyenler konuşmacının belirli rolleri yerine getirmesini beklerler. Bu roller:

table with 3 columns and 10 rows
Uzman 

Uygulayıcı 

Yapıcı  

Otorite 

Öğrenci 

Planlamacı  

Lider 

Üretici 

Yönetici  

İnceleyici 

Yardımcı    

İcracı 

Yenilikçi 

Kolaylaştırıcı  

Esinlendirici 

Yaratıcı 

Danışman  

Katalizör 

Problem çözücü    

Araştırmacı 

Karar alıcı    

İnsan 

İzleyici    

Eylem adamı 

Düşünür   
table end

Olası rol sayının çok fazla olmasına karşın konuşmacının üç temel sorumluluğu vardır. Bunlar kolaylaştırma, özendirme ve sunuşu kontrol etmedir.
Sunuşun kolaylaştırılması; sunuşun içeriğinin hazırlanmasıyla birlikte bir gündem çıkarma, amacı tanımlama, konuyu sunma ve tartışmanın akışını yönlendirme
ile başarılır. Konuşmacı bütün dinleyicilere aktif katılma olanağı sağlamayı garanti altına almalıdır.

Konuşmacı, üyeleri katılmaya çağırmalı, konuşkan dinleyicilerin tartışmaya egemen olmasını engellemeli, açık ve yerinde sorular yöneltmelidir. Konuşmacı
tartışmayı hedefe yönelik tutmalıdır ve katılımı teşvik eden bir atmosfer yaratarak dinleyicileri özendirmelidir. Bunun için fiziksel oturma düzenin katılıma
uygun olması gerekir. Ayrıca konuşmacının etkili iletişim yeteneklerine sahip olması ve açık bir tutum sergilemesi de etkin rol oynar. Konuşmacı içeriği
geliştirme, ortamın ihtiyaçlarını saptama, sözlü olmayan iletişimi, soruları ve cevapları kullanma, özgüven sergileme konusunda ustaca davranmalıdır. Sunuşun
yaklaşımına bakmaksızın konuşmacının kontrolü elinde tutması gerekir.

Güven oluşturma
Güven; birisinin ya da birşeyin karakterine, yeteneğine, gücüne veya gerçekliğine kesin biçimde inanmak olarak tanımlanabilir. Konuşmacılar; kendini açığa
vurma, açıklık, yargılayıcı olmayan tutumlar, uygun cevaplar, aktif dinleme, dolaylı sorular sorma ve sözleri destekleyen veriler, eylemler yoluyla güvenin
gelişmesine yardımcı olabilirler.
Konuşmacı yardımcı rolünü benimsediği zaman güven duygusu, dinleyicilere en iyi şekilde verilebilir. Dinleyici, konuşmacının yansıtma tekniklerinin, dolaylı
sorularının ya da kendi cesaret ve desteğini nasıl kullandığının bilincinde olmayabilir. Ancak konuşmacının davranışı yardımcı bir davranış değilse, dinleyici
gerçeğin farkına varacaktır.
Aynı anda hem konuşmacı hem lider hem de yardımcı olarak işlev görmek birçok yarar sağlar. Bu üç rolü benimsemekle konuşmacı dinleyiciler ve organizasyon
için bir model işlevi görür.

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir