ENGELLİ VE ENGELLİLİK DENİLİNCE

ENGELLİ VE ENGELLİLİK DENİLİNCE

 

 

   3 Aralık Dünya Engelliler Günü, dünyada yaşayan kadın-erkek, büyük-
küçük bütün engellilerin anıldığı bir gündür.

   Engellilik, doğuştan ya da herhangi bir kazaya-hastalığa bağlı
olarak kişinin yetilerinden birini veya birkaçını kullanamaz durumda
olması olarak tanımlanabilir.

   Engellilik,  bir hak değil; bir  ayrıcalık hiç değil. O belki bir
zaruret halidir. Bu öyle bir zarurettir ki insanı, sözkonusu engeli
karşısında aciz ve çaresiz bırakmaktadır.

   Engelli olabilirsiniz ya da herhangi bir sebebe bağlı olarak
engelli kalabilirsiniz. Bu gayet doğal bir durumdur. Doğal olmayan ise
engelli kişinin kendini  işe yaramaz hissederek ve yine  kendini  dört
duvar arasına hapsetmesidir. Engelli kişi her şeyden önce engelini
kabullenerek kendi ve engeli ile barışık bir hal üzre yaşamasını
bilmelidir.
   Burada yadırganacak hatta bir yönüyle kınanacak durum ise engelli
kişiyi engelinden ötürü hor ve hakir görerek onu dışlamaktır.

   Şu bir gerçektir ki  herhangi bir sebebe bağlı olarak sonradan
engelli olmak; akli, ruhi ve bedeni olarak  sağlıklı olan insanlarımız
için açık bir tehtit konumundadır. Normalca hayat süren hiç kimsenin
engelli  olmama konusunda maalesef ki hiçbir güvencesi yoktur.

   “Engelli kişiye acıyarak yardımcı olmaya çalışmak. ” Bu onun canını
her şeyden daha çok acıtmaktadır. Engelli kişinin ihtiyacı olan,
belki  yalnızca sevgi dolu biryakınlıktır. Bir parça hoşgörüdür; Belki
bir parça anlayış.

   Engelli kişinin yaşamına bir kolaylık sunabiliyorsak, bunu
kendimize bir şeref addetmeliyiz. Şayet ona bir yardımımız dokunacak
ise sözkonusu bu yardımı onu incitmeden,  onu mihnet altında
bırakmadan yapmalıyız.

   Ben engellilği ilk olarak; Babamın henüz körpeyken dimağım, “Bak
oğlum bu adam çok eyi bir aşıktır.” dediği Aşık Veysel’le bildim. Aşık
Veysel öncelikle bağlamasının tınısı ve şiirlerindeki mana derinliği
ile benim dünyamda kendine yer edinmişti. O’nun görme engelli oluşunu
yıllar sonra kavrayacaktım. Ancak benim burada dikkatimi çeken Aşık
Veysel’in bağlamadaki mahareti ve şiirlerindki anlam zenginliliği
O’nun görme engelini çok geride bırakmış olmasıdır.

    Burada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki özürlü olmak başarılı
olmanın önünde kesinlikle bir engel değildir. Başarı sözkonusu olduğu
zaman engel anlamını yitirmektedir. Özürlü insanlar da,  tarihimize ve
çevremize şöyle dönüp de bir  baktığımızda, yüzlerce örnekte olduğu
gibi  pekala birçok alanda başarılı olabilirler.

   Son olarak bütün engellilerin bu 3 Aralık Dünya Engelliler günü’nü
kutluyor, herkese engelsiz bir dünya diliyorum.

  
[email protected]

Yorumunuzu Yazınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir